1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

CHP'nin parti büyüklerine!

CHP'de...
İlçelerin kongreleri yapılıyor...
Milletvekilleri yok...
Belediye Başkanları yok...
İl yöneticileri yok...
Belediye Meclis üyeleri hiç yok...
CHP'de...
Odunpazarı ve Tepebaşı ilçelerinin kadın kolları kongreleri yapılıyor.
Milletvekilleri yok...
Belediye Başkanları yok.
İl yöneticileri yok.
Belediye Meclis üyeleri zaten kayıp...
CHP'de...
İlçe gençlik kolları kongreleri yapılıyor...
Milletvekilleri, Belediye Başkanları, İl yöneticileri, belediye meclis üyelerinin tamamı yok.
Kongreler bomboş salonlarda yapılıyor.
Adaylar, boş koltuklara hitap ediyor.
Milletvekillerini, belediye Başkanlarını hatta il başkanını dinlemek için kongreye gelenler, hayal kırıklığına uğruyor.
Çünkü hiçbiri yok kongre salonunda.
Çok mühim! İşleri olduğu için gelmemişler.
Hem...
Niye gelsinler ki?
Kadınlar kim oluyor ki?
Gençler kim oluyor ki?
Onlar artık parti büyüğü!
Ne kadınlara ihtiyaçları var ne de gençlere.
Nasıl olsa arkalarında güvendikleri "Dayı"ları var.
Niye kongre gibi sıkıcı bir toplantıya katılıp, vakit harcasınlar ki?
Nasıl olsa yakında seçim falan da yok...
Nasıl olsa seçim zamanı kadınlar kapı kapı broşür dağıtmaya, evden eve gezmeye mecbur.
Nasıl olsa partinin gençleri yarım ekmek arası köfteye tüm bayrakları asmak için direk tepelerinde geziyor.
O halde niçin gitsinler ki kongrelere?
Sinemaya gitmek, dönerci dükkânının açılışına katılmak, tatile çıkmak, Ankara'da kafa dinlemek dururken ne işleri var Kadın ve gençlik kongrelerinde?
O yüzden...
CHP'nin kadınları ve gençleri "Kongremize Milletvekilleri, belediye Başkanları, il yöneticileri ve Belediye Meclis üyeleri gelmedi" diye boş yere üzülüp, kahrolmasın.
Çünkü onların size ihtiyaçları yok.
Sizi kale aldıkları da yok...
Sizin yapmış olduğunuz kongrelerin onlar için herhangi bir önemi de yok aslında.
Zira onlar, küçülttükleri partinin büyük insanları.
Onlar...
Genel Başkanın, belediye Başkanlarının masa başında listelediği değerli insanlar.
Siz kim oluyorsunuz da bu kadar değerli! Parti büyüğünün! Kongreye gelmemesine gönül koyabiliyorsunuz ki?
O yüzden biraz haddinizi bilin!
CHP'nin siz kadın ve gençleri!
Sizler parti içinde ikinci sınıf vatandaşsınız bunu kabul edin.
Tüzük zorunluluğu olmasa, size de kongrenize de gerek yok aslında.
Kalkmışsınız, birinci sınıf seçilmişleri! "Niye kongremize gelmiyorlar?" diye eleştiriyorsunuz.
Yaptığınız affedilir gibi değil.
Parti büyüklerine karşı! Çok ayıp ediyorsunuz çok...
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
Cahillik para ediyor bu devirde...

Niteliksiz insanlar...
iki psikiyatri uzmanı bir teori ortaya atıyor....
"Cehalet, gerçek bilginin aksine, bireyin kendine olan güvenini artırır."
Ve bunun üzerine bir araştırma başlatılıyor. Fizyolojik ve zihinsel alanda yapılan çeşitli uygulamaların sonucunda şu bulgulara ulaşılıyor:
• Niteliksiz insanlar ne ölçüde niteliksiz olduklarını fark edemezler.
• Niteliksiz insanlar, niteliklerini abartma eğilimindedir.
• Niteliksiz insanlar, gerçekten nitelikli insanların niteliklerini görüp anlamaktan da acizdirler.
• Eğer nitelikleri, belli bir eğitimle artırılırsa, aynı niteliksiz insanlar, niteliksizliklerinin farkına varmaya başlarlar.
Dunning-Kruger Sendromu diye adlandırılan bulgunun çıkış noktası elde ediliyor.
-"İşinde çok iyi olduğuna" yürekten inanan 'yetersiz' kişi, kendini ve yaptıklarını övmekten, her işte öne çıkmaktan ve aslında yapamayacağı işlere talip olmaktan hiçbir rahatsızlık duymaz! Aksine her şeyin hakkı olduğunu düşünür!
-Ancak bu 'cahillik ve haddini bilmeme' karışımı mesleki açıdan müthiş bir itici güç oluşturur.
'Eksiler' kariyer açısından 'artıya' dönüşür.
-Sonuçta, 'kifayetsiz muhterisler', yani hırsından dolayı, altından kalkamayacağı yükün altına girenler, her zaman ve her yerde daha hızlı yükselirler...
-Bu arada, gerçekten bilgili ve yetenekli insanlar çalışma hayatında 'fazla alçakgönüllü' davranarak öne çıkmaz, yüksek görevlere kendiliklerinden talip olmaz, kıymetlerinin bilinmesini beklerler... Tabii beklerken kırılır, kendilerini daha da geriye çekerler... Muhtemelen üstleri tarafından da 'ihtiras eksikliği' ile suçlanırlar..."
Not: Şimdi bu yazıyı kendisi için yazdığımızı zannedip,"Yaşasın beni yazmış" diye düşünen ve bundan mutlu olan insanlar çıkabilir düşüncesiyle söylüyoruz ki, bu yazı hiç kimse için yazılmadı.

Eğer...
Çevrenizde var olan bu tür insanlar ile bu yazıyı pekiştiriyorsanız, o sizin bileceğiniz iş.
,.,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

İki günde iki genel başkan...

DSP il başkanı Hüdaver Bekler, milletvekili adaylığı nedeniyle görevinden ayrılmıştı.
Birkaç gün önce yeniden il başkanlığı görevine atandı.
Eskişehir il başkanlığına ataması, Genel Başkan Masum Türker tarafından yapıldı.
DSP'nin önceki gün kurultayı yapıldı.
Masum Türker genel başkan adayı olmadı.
Seçiminde yer altığı kurultayda DSP Genel başkanlığına Önder Aksakal seçildi.
Masum Türker tarafından ataması yapılan Hüdaver bekler, kurultayda Önder Aksakal'ın genel başkanlığını destekleyeceklerini açıklamıştı.
Destekledikleri isim genel başkan seçildi.
Böylece...
DSP'nin yeni ve yeniden il başkanı olan Hüdaver Bekler, iki gün içinde iki genel başkan ile birden çalışmış oldu.
Zira...
Atandığında DSP genel başkanı koltuğunda Masum Türker vardı, görevi devraldığında Önder Aksakal...

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi