Türk toplumunda tiyatro, geleneksel anlamda yuğ, sığır, şölen törenlerinde ozanların gösterileriyle başlamış sayılmaktadır. Ortaoyunu, karagöz, meddah ve köy seyirlik oyunları geleneksel Türk tiyatrosu olarak varlıklarını sürdürmüşlerdir.

  Türk edebiyatında metne dayalı ilk tiyatro eseri Tanzimat Döneminde Şinasi’nin yazdığı “Şair Evlenmesi’’ dir. (1859) Bu dönemde tiyatro, halkı eğitmenin aracı olarak görülmüş ve kullanılmıştır. Bu oyunda da zaten görücü usulü ile evlenme eleştirilmektedir. Modern Türk tiyatrosu, 1860’ta Gedikpaşa Tiyatrosunun kurulmasıyla tiyatro kurumsallaşmaya başlamıştır.

     Tiyatro, bir sahne sanatıdır. Tiyatro eseri, olayları oluş yoluyla gösterir. Bu yönüyle konuşma ve eyleme dayanan bir gösteri sanatı olarak da tanımlanabilir.

    Tiyatro eserinin diğer türlerden en önemli farkı; diğer edebi eserler okumak ve dinlemek için yazılmışken, tiyatro oyununun sahnede seyirci önünde oynanmasıdır. Değer ölçülerini, izleyenin kanaat ve anlayışlarından alır. Göze görünür bir karaktere sahip olması, canlı olarak meydana geliş niteliğiyle toplum psikolojisine hitap eder. Temsil yeri ve eser, tiyatronun edebiyat öğesidir. Bu edebiyat öğesi yanında tiyatro kavramı içinde oyunculuk, sahne düzeni, ışıklandırma, dekor, kostüm, müzik gibi unsurların bütünlüğü söz konusudur.

    Geçmişte büyüklere yönelik bir sanat etkinliği olarak algılanan  tiyatro, zaman içerinde  çocuklar açısından  da özel bir öneme sahip olduğu anlaşılmıştır. çocuk tiyatrosu, çocuğu merkez alarak, ona hitap eden ve bir amacı olan tiyatrodur. çocuk tiyatrosu, çocukların yaratıcılığını geliştiren bir alandır. İçeriği çocuklar için  hazırlanmış, eğitici ve öğretici tarafları önde gelen  oyunlardan oluşan  tiyatroya , çocuk tiyatrosu denir. İnsanın çocukluk dönemi, 2-14 yaş arasını kapsar. Bu dönem, eğitim ve öğretimin en önemli devresini teşkil eder. Zira gelecek için hazırlanan söz konusu kuşak, bu dönemde iyi bir eğitim alırsa, kendine, ailesine ve milletine karşı sorumluluk duygusu gelişerek yararlı bir insan olur.

   Türk çocuk Tiyatrosu, II. Meşrutiyet döneminde düşünülmüş,  1915’te eğitici özelliği dikkate alınarak okullarda ders olarak okutulması için yönetmelik yayınlanmıştır. Ancak, ülkenin zor yıllarında uygulaya geçilememiştir. 1935 yılında Muhsin Ertuğrul ve  İ. Hakkı Baltacıoğlu’nun gayretleriyle ilk çocuk tiyatroları kurulmuştur.

  Sözü buradan, Eskişehir Osmangazi üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Yeni Türk Edebiyatı Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Müzeyyen Buttanrı tarafından kaleme alınan

‘’çocuk Eğitiminde Tiyatro- Başlangıçtan Günümüze 1935-2013 ‘’ adlı kitap çalışmasına getirmek istiyorum.

   Eskişehir’de kültür ve edebiyat etkinliklerine değerli eşi Prof. Dr. Halil Buttanrı’yla birlikte destek veren ve katkı sağlayan Prof. Dr. Müzeyyen Buttanrı, hanımefendi kişiliği ve saygın duruşu ile her zaman takdir kazanmıştır.

   Prof. Dr. Müzeyyen Buttanrı, ‘’çocuk Eğitiminde Tiyatro- Başlangıçtan Günümüze 1935-2013 ‘’ adlı eserinde, çocuk tiyatrosunu bütün ayrıntılarıyla inceleyerek, bu konuda yazılmış yüzlerce oyunu değerlendirmektedir.  480 sayfadan oluşan bu kitap, çocuk tiyatrosu üzerine çalışanlar için gerçek bir kaynaktır.

   Prof. Dr. Müzeyyen Buttanrı,  Eskişehir’de doğdu. İstanbul çapa Yüksek öğretmen Okulu ile İstanbul üniversitesi Edebiyat Fakültesi  Türk Dili ve Edebiyatı  Bölümünden mezun oldu. Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni olarak yurdun değişik liselerinde çalıştı. Yüksek lisansını Hacettepe üniversitesinde, doktorasını İstanbul üniversitesinde  Türk Edebiyatı Bilim Dalında yaptı.

    Prof. Dr. Müzeyyen Buttanrı,  Eskişehir Osmangazi üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Yeni Türk Edebiyatı Bilim Dalı öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. Yayımlanmış pek kitabı, makalesi, inceleme ve değerlendirme yazısı bulunan Buttanrı hocamıza Türk Edebiyatına kazandırdığı eserlerden dolayı teşekkürlerimizi sunarız.