
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
ÇOK KESİMLİ VE MERKEZLİ KENT OLMAK...
Son yıllarda, kent dışına yapmış olduğumuz gezilerde, Eskişehir'le ilgili, kulağa hoş gelen, övgü dolu sözlere tanık oluyoruz. Bu gelişmelerde, en büyük pay, Anakent Belediye Başkanı Sayın Prof. Dr. Büyükerşen' indir.
Sayın Prof. Dr. Büyükerşen' in, çok yönlü bir insan olması, kentin çehresini değiştirdi. Kişi başına düşen, yeşil alan miktarı arttı. Yıllardır, en büyük sorun olarak gündemi işgal eden ve Eskişehir' in de simgesi olan Porsuk' ta, görüntü değişti. Eskişehir, adeta sanatın anlam bulduğu, bir kent haline geldi. Sosyal yaşam, ciddi boyutta ivme kazandı.
Bütün bu güzel gelişmelere rağmen, kentin şehircilik alanında çözüm bekleyen çok ciddi sorunları vardır.
Gerçi, bugüne kadar, Eskişehir hakkında, pek çok yorum ve eleştiri yapıldı ve hedefler belirlendi. Hatta çeşitli kimliklerle de tanımlandı. Ancak değişen hiçbir şey olmadı. Her geçen yıl, geçmişi arattı.
Hatırlıyorum da Anakent Belediyesi tarafından düzenlenen, " Arama Konferansı"nda Eskişehir hakkında pek çok konu ele alındı. Katılımcılarla birlikte, çeşitli projeler üretildi. Ancak hiçbiri, hayata geçirilemedi. Her kurultay ve konferansta kentle ilgili önerilerde, söylemde kaldı.
Eskişehir'in "Kültür", "Sanayi" , Üniversite" gibi, kimliğinin olduğu veya olması gerektiği hep söyledi. Hatta bu yönde çalışmalar da yapıldı ama bir türlü, kalıcı bir kimliği olmadı. Belediye başkanlarına göre de, sürekli kimlik değiştirdi.
Eskişehir'le ilgili tüm kurultay ve konferanslarda, dikkat çeken ve çağdaş kentler için, de olmazsa olmaz konumda olan, çok merkezli veya kesimli kent olma hedefi, bir türlü gerçekleştirilemedi. Tek merkezli kalması içinde, ne yapılması gerekiyorsa o yapıldı. Süper Marketlerin, kent merkezinde yer alması ise, kötü gidişin tuzu biberi oldu.
Oysa XXI. Yüzyılda şehircilik anlayışı, çok merkezli ve kesimli kenti de aştı. Bugünün şehircilik anlayışı, "Büyüme Koridoru adı verilen şehirlerarası otoyolların iki tarafına serpilmiş, "ÇEVRE KENTLER" şeklinde ortaya çıkmaktadır. Bu kentlerin, şehir merkezinin neresi olduğu belli değildir. Hatta yeni kentlerin nerde başlayıp, nerede bittiği de belli değildir. Yüzlerce kilometrelik büyüme koridorlarının etrafında devamlı büyüyen ve gelişen şehirlerdir.
Elbette Eskişehir'in, dünyadaki şehircilikle ilgili bu anlayıştan uzak kalması düşünülemez. Anakent Belediyesi'nin, mücavir alanlarını genişlemesi, bu felsefenin hayata geçmesinde, önemli bir aşamadır.
Özlemini çektiğimiz Eskişehir, büyüme koridorları olan, merkezi belli olmayan, Yeşil alanlarla iç içe, bütün şehir imkânları yanı başında, yani Şehir-Kır antitezlerini sentezleyebilmiş bir kenttir.
Eskişehir, bugünkü görünümü ile bu tablodan çok uzak. Tek merkezli ve yeşil alan yoksulu bir kent görünümünde. Gürültü kirliliği, trafik, park, gibi pek çok sorunla karşı karşıyadır. Özellikle de kimlik arayışı, kentin gelişmesi önünde en önemli engel. Bu belirsizlik ve kararsızlık, devam ettiği sürece de, sağlıklı bir şehirleşme olmayacaktır.
İşsizlik, sektörler arasında dengesizlik, ulaşım, altyapı hizmetleri, çevre tahribi ve fiziki plansızlık, estetik görünüm, gibi sorunlar ise, yaşanabilir bir kent olmanın önünde ciddi sorunlardır.
Öte yandan Eskişehir'de, belediye yönetimlerinin, başkanlara göre yapılandırılması ve kumlaştırılamaması, en önemlisi de "TAKIM RUHU" nun, yönetime hakim kılınmaması da şehirleşmenin önünde engel teşkil etti.
Ayrıca yılladır Eskişehir'de, şehirleşme, sanayiden daha hızlı bir tempo ile ilerledi. Bu süreç içinde de kent, demografik, ekonomik ve sosyal yönlerden farlılık gösterdi. Kırsal kesimden Eskişehir'e göç ise, pek çok sorunu da beraberinde getirdi. Özellikle de Belediye mücavir alanlarının dar tutulması ve 15 mahallenin mücavir alan dışında gelişmesi, şehircilik açısından sorun yarattı. İmar planlarındaki değişiklikler ise kenti daha da zora soktu.
Eskişehir'de, şehircilik açısından, yanlışlıklar yapılmıştır. Ama bütün bunlar, dönüşü olmayan bir yol da değildir. Yeter ki dünün, bugünün dünyada ve Eskişehir'de ki, "ŞEHİRLEŞME " serüvenleri, tam idrak edilsin ve o idrak ışığında kararlı adımlar atılabilsin.