1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Daha çok yolumuz var çook...

-Bir Eskişehirli olarak, Kamulaştırması yapılamadığı ve yol açılamadığı için Anadolu Üniversitesi önünden çevre yoluna haala çıkılamıyorsa...
-Demiryolu'nun yer altına alınmasını 6 yıldır beklemdiyse...
-Hatboyu düzenlemesi 3 yıldır bitmiyorsa.
-Kentpark içinde bulunan bitmemiş inşaat yıllardır yarım duruyorsa...
-Çevre yolu üzerine yapılan Bat-Çık aydınlatmaları Başbakan'ın gelişinden gelişine yenilendiğine şahit olunuyorsa...
-Kütahya yolu üzerinde bulunan kültür Merkezi inşaatının bitmesi 22 yıldır bekleniyorsa.
-Daha yeni yapılan kaldırımların oynayan taşları üzerinde cambazlık yapılıyorsa.
-Araçla girilen trafikten çıkamaz hale geliniyorsa...
-Rahatlıkla yürünmesi gereken kaldırımlar üzerinde yayalardan başka her şey bulunuyorsa.
-Yıllardır bir Kent Meydanına sahip olunamıyorsa...
-En küçük bir yağışta, hala kent merkezinde su birikintileri oluşuyor ve bu durum insanları yıllardır rahatsız ediyorsa.
-Ulaşımın merkezinde bir şehir olarak hala hava ulaşımı yoksa.
-Araç park edebilinecek yerlerin yarısı paralı, diğer yarısı da esnafın kapatması altındaysa.
-Kent Merkezini rahatlatmak için taşınan kurumların boşalttığı binalara başka kurumlar getirilip yerleştiriliyorsa.
-Asfaltlanan cadde ve sokaklar ertesi gün kazılıyor ve kazılan yerler de yapılan yamalarla delik deşik oluyorsa.
-İnşat yapanlar sokakları, açılış yapanlar caddeleri keyfi kapatıyorsa.
-İş yeri girişleri imar yönetmeliklerine aykırı yapılıyor ve buna kimse ses çıkartmıyorsa.
-150-200 metre arayla sinyalizasyon ışıklarının olduğu bir ulaşım anlayışı varsa.
-Yapılan çevre yolu ve Demiryolu projeleri sayesinde bazı mahalleler şehirden tecrit ediliyorsa.
-Caddelerde yol çizgisi bulunmasına bile gerek duyulmuyorsa.

Kısacası...
Hükümet ve Belediyeler tarafından yapılması gereken rutin hizmetler bile tam anlamıyla yapılamıyorsa...
Eskişehir'in "Avrupa Şehri" olmasının önünde daha çok yol var galiba...
.....
Kadınlara taciz ve tecavüz engellenemez boyuta ulaşmış durumda
Bu konuda ülke olarak sabıkamız yüksek.
Zaten rakamlar da bunu ortaya koyuyor.
Alınacak tedbirler,çıkartılacak kanunlar ve verilecek eğitimlerle bu suçların önüne geçmek mümkün.
O yüzden.
Kadınlara taciz ve tecavüz gibi suçlarların ortadan kaldırılması ile kadın cinayetlerine son verebilmenin yolu, hükümet politikalarından geçiyor.

Yani...
Alınacak tedbirler, çıkartılacak kanunlar ve verilecek eğitimler gibi.
Tabi bu konuda sadece hükümet politikalarının yeterli olacağını söylemek de zor.
Bu konuda tüm kurum ve kuruluşların da konuya hassasiyetle yaklaşması ve ellerinden gelen her türlü katkıyı bir anlamda vermesi gerekiyor.
İşte bu aşamada Eskişehir Büyükşehir Belediyesi'nin bir uyulmaması başladı.

Her ne kadar kamuoyunda gerektiği ölçüde duyulmasa da,bize göre güzel bir uygulama başlattı Büyükşehir belediyesi.
Kadınların taciz, tecavüz ve cinayete maruz kalmaması için, Eskişehir'de toplu taşım araçları ile seyahat eden kadınların durak olsun olmasın yol güzergâhı boyunca toplu taşım araçlarından inmesi ile ilgiliydi bu uygulama.
İlk olarak Vadişehir,Sultan dere ve Zincirlikuyu hatlarında sefer yapan toplu taşım araçlarında uygulanmaya başlandı.
Ardından...
Diğer tüm hatlarda aynı uygulamanın hayata geçeceği duyuruldu.
Kısacası...
Kadınların taciz,tecavüz ve cinayete maruz kalmaması adına Büyükşehir belediyesinin bu işe kafa yorarak,katkı sağladığı bir uygulamaydı bu.
Ama gelin görün ki, böylesine hassasiyet taşıyan Büyükşehir Belediyesi'nin bu uygulaması bile sosyal medya üzerinde, bazı ruh hastaları tarafından eleştiriliyor.
Neymiş: Böyle bir uygulamayı AK partili belediye yapsaymış, haremlik-selamlık diye eleştirilirmiş.
Neymiş: Kadınlara eşitlik isteyenler,böylece kadınların eşitliğini bozuyormuş.
Neymiş: Kadınlara pozitif ayrımcılık yapan belediye, bu uygulamasıyla sadece şov yapıyormuş.
Neymiş: CHP'li belediyeden de bu beklenirmiş.
Sizin anlayacağınız...
Tam anlamıyla bir ruh hastalığı vakası var orta yerde.

Akıl alır gibi değil arkadaş.
Ortada kadınlara karşı,taciz,tecavüz ve cinayet gibi bir saldırı var.
Ortada, kadına karşı her geçen gün artan bir sabıka var.
Belediye çıkıp, kendince bunun olmaması için küçük de olsa bir uygulama hayata geçirmiş.
Şunu eleştirenlere bak!
....
Horoz ve Tilki Hikayesi!
Dershanede hocayı beklerken ışıklar kapanmış ve bir çizgi film gösterilmeye başlanmış.
Filmin adı " Küçük Tavuk"
Bir kümes var. Kümeste birçok tavuk ile genç ve küçük horozlar, bir de kümesin yaşlı ve büyük horozu bulunuyor. Kümesin etrafında da bir tilki dolaşıyor.
Yaşlı ve büyük horoz, tilki içeri girmesin diye kümesin kapısını sıkı sıkıya kapatmış, tavukları dışarı bırakmıyor.
Tabii dışarı çıkamadıkları için doğru dürüst yemlenemeyen tavuklar da zayıf ve küçük tavuklar.
Yaşlı ve büyük horoz ise dışarı bırakmadığı tavuklara ölmeyecek kadar mısır tanesi dağıtarak yaşamalarını sağlıyor.
Kümese giremeyen tilki bunun üzerine kümesin tellerinde küçük bir delik açarak küçük ve genç bir horoza sesleniyor ve ona biraz mısır veriyor. Mısırı yiyen küçük ve genç horoz her gün gelip tilkiden mısır alıyor. Bir süre sonra tilki küçük ve genç horoza tek başına yiyebileceğinden fazla mısır verince genç horoz hem kendisi yiyor hem de diğer tavuklara mısır dağıtıyor.
Böylece yavaş yavaş yaşlı ve büyük horozun kümesteki gücü kırılıyor. Horozun etrafındaki tavuklar azalmaya başlıyorlar. Artık popüler olan genç ve artık irileşen horozun etrafında ise tavuklar toplanıyor. Bu aşamada tilki kümesin kapısının önüne mısır bırakıyor. Kümeste bir tartışma çıkıyor.
Kapıyı açalım mı açmayalım mı diye. Sonunda korkarak kapıyı açıyorlar ve kafalarını dışarı uzatıp yemlenip hemen geri çekiyorlar. Bir süre böyle devam ediyor. Hiçbir şey olmuyor. Kümesteki tavuklar rahatlıyor. Korkuları azalıyor.
Nihayet bir gece tilki kümesin önündeki avluya mısır döküyor. Artık korkusuz olan tavuklar genç ve artık güçlü horozun öncülüğünde dışarı çıkıyor ve rahat rahat yemleniyorlar. Kümesteki her tavuk semiriyor. Tilki bir süre sonra gece kümesin kapısından kendi mağarasına kadar mısır tanelerini döküyor.

Sabah kümesten çıkan ve korkusuzca yemlenen tavuklar yemlene yemlene mağaraya kadar gidiyorlar. Sonra mağaraya giriyorlar. Onları içeride bekleyen tilki bütün kümes mağaraya girince mağaranın kapısını kapatıyor."

Çizgi film burada bitmiş. Işıklar yanmış. Ve dersin hocası kürsüye çıkarak, "İşte Üçüncü Dünya ülkeleri böyle yönetilir" diyerek derse başlamış.

Sonra da şu soruları sormuş:
1-Kümes NERESİ?,

2-Yaşlı horozlar KİMLER?
3-Genç horoz KİM, şu anda neler yapıyor?

4-En önemlisi tilki KİM?

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi