Milli maç arasında Eskişehirspor iki hazırlık maçı oynadı. Bunlardan Soma ile olanı gerçekten çok anlamlıydı. Soma'ya kadar giderek sezon açılışına katılan Eskişehirspor'un maden faciasının üzüntü ve sıkıntıları ile bunalan ilçenin havasını değiştirdiğini öğrendim. Soma'da yaşayan bir arkadaşım Ertuğrul Hoca ve futbolcularımıza selam göndererek bu maçı daima şükranla hatırlayacaklarını söyledi. Kendi adıma inanılmaz duygulandım. Futbolun, futboldan çok daha fazla şeyler ifade ettiğini hepimize gösteren bu anlamlı organizasyona katıldıkları için Ertuğrul Hoca ve futbolcularımıza bende çok teşekkür ediyorum.
Hafta sonu çok ilginç bir maç oynayacağız. Futbol Federasyonunun ceza yönetmeliğinde yaptığı değişiklik nedeniyle T. Telekom Arena'da sadece Eskişehirspor taraftarı olacak. Aslında Galatasaray, süper kupa finalinde çıkan olaylar yüzünden para cezası almıştı. Federasyonun bu cezayı yeterli bulmaması nedeniyle Tahkim Kuruluna yaptığı itiraz sonucunda ceza ağırlaştırılarak saha kapatmaya çevrildi. Şansımıza bu maçta bize denk geldi. Bu yüzden Cumartesi akşamı statta sadece bizim taraftarın sesi duyulacak. Her ne kadar bu durum Eskişehirspor için bir avantaj olarak görülse de, Galatasaray yönetimi verilen ceza yüzünden Federasyona karşı savaş açmış durumda. Federasyonun üzerinde baskı yaratarak saha içine etki etmeye çalışıyorlar. İstanbul takımları ne zaman haklarının yendiği yönünde yaygara koparsalar o hafta hakemler bunu telafi etme çabası içine giriyorlar. Bu yüzden çekiniyorum açıkçası hakemlerden. Maça gelirsek ilk maçlar gösterdi ki aslında her iki takımda lige hazır değil. İki takımında savunmasında sıkıntılar var. Galatasaray kazanırken takımın en iyi futbolcusu kaleci Muslera oldu. Bursa forvetinin birçok gol vuruşunu önledi. Bizim de onlardan bir farkımız yoktu. Konya maçını kazanmamızda Boffin'in katkısını göz ardı edemeyiz. Ayrıca sakat ve formsuz futbolcuların çokluğu her iki Teknik Direktörün en büyük sıkıntısı... Galatasaray son dakika transferleriyle eksiklerini telafi etme yoluna gitti. Bizden Tarık Çamdal'ı alarak önemli bir transfer yaptılar. Tarık bizim için önemli bir futbolcuydu. Bu sezon elbette eksikliğini hissedeceğiz. Ancak hiç de azımsanmayacak bir parayı Eskişehirspor'a kazandırarak gitti. Bu bakımdan bir teşekkürü fazlasıyla hak ediyor.
Geçen hafta öyle yada böyle kazanmasını bildik. Ertuğrul Hoca'yı da rahatlamış gördüm. Basın toplantısında geçen sezon ki keyifsiz ve durgun halinden eser yoktu. Demek ki bazı şeyler yoluna girmiş. Yeni transferlerin takıma katkısı yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Özellikle Funes hareketli oyunu ve attığı gollerle umut verdi. Sissoko ve Ömer daha ilk maçta olumlu işler yaptı. Tek sıkıntımız defans da görünüyor. Diego bu maça yetişir mi bilmiyorum. Rakibin Burak, Bruma ve Olcan gibi hızlı ve hareketli adamları bizi çok zorlayabilir. Bu konuda Ertuğrul Hoca'nın bir şeyler yapması lazım. Eğer bu bölgeye bir çare bulursak, İstanbul'dan güzel sonuçla döneriz.