Dün akşamı futbol olarak değerlendirmenin hiçbir anlamı yok.
Çünkü ortada futbol yok...

Kuru otlar bile fırtınayı gelişinden tanır.
Ersun Yanal Fenerbahçe maçının ardından takımı ayağa kaldırmak için kılını bile kıpırdatmamış. Ölüyü diriltmesi beklenirken, Eskişehirspor'u daha maç başlamadan alıp, morga götürmüş.

Disiplini inkâr eden, yenilgiyi davet eder. Eskişehirspor'da paraların zamanında ödenmemesiyle başlayan salgın, suç ortaklığını doğurmuş, takımdaki güzel şeyleri öldürmüştür. Medyayı yalanlayanların yalancı çıkması, her şeyin ilk sebebidir.

O yüzden... Necati'nin, saçlarına gösterdiği özeni, ayaklarına göstermediğinden bahsetmenin... Eskişehirspor'da savunmada tılsımını yitirmiş bir yüzük gibi duran Servet Çetin'in, Eskişehirspor'u gönlünde aldattığını bir kez daha tekrarlamanın... Nuhiu'nun değil 1 gol, bir maçta 3 gol atsa bile, "karikatür forvet" olmaktan öteye gidemeyeceğinin... İki tane Causic birden o formanın içine bedenini soksa, Eskişehirspor'da oynamasının mümkün olmayacağının... Futbolcuların aleme katılma haklarının ellerinden alınması gerektiğinin... Hiçbir anlamı yok. Mazereti başka yerde arayan yöneticilerin dün akşamdan sonra aynaya bakmaları rica olunur.

Kolay yenilgilere karşı çıkacak. Formasının içine, bedeniyle birlikte ruhunu da sokacak. 90 dakika takım aşkıyla yanacak yürekli adamlar yoksa...
Sahanın içinde boş kadeh gibi duranlar. Sahanın dışında kadehlerini dolduranlar. Bu takımda oynuyorsa...
Eskişehirspor'un kutsal forması "Beni bu adamlara verme" diye ağlıyorsa...
Fenerbahçe kupa maçı öncesi disiplin kuşunun kanadını kıran gerçek suçlular, "yönetici" sıfatıyla kulübün içinde duruyorsa...
Dün akşam ki Trabzon karşısında alınan yenilgi, sorumsuzluklara verilen cezadır.

Bazı futbolcular, iki sezondur iltihaplı yara gibi duruyor da... Pozisyonları göze almayanları, Eskişehirspor hâlâ göze alıyorsa. Ve bazıları mücadeleye bile soyunmuyorsa... Saha içinde uyuyanlar, saha dışında lüks otomobilleriyle süratli hayallere dalıyorsa. Ve yenilgilerin "faili meşgul adamı" Ersun Yanal, her maçta giderek daha da küçülüyorsa...
Gelinen nokta sebepsiz değildir.

Daha 2-3 hafta önce tesislere giderek Ersun Yanal'a destek çıkan Eskişehirspor taraftarına da buradan selam olsun...
Kulübün bu noktalara gelmesinde sizlerinde payı var...
Yanal, Eskişehirspor'a ağır bedel ödeten bir yalandır.
Ersun hocanın arkasındaki yağcılar, artık nasıl bir savunma yapacaklar acaba?
Sorun da söylesinler.
Bu çıkar ilişkisinin "ince hatlarını" da öğrenmiş oluruz!
Eskişehirspor sevgisi çıkar ilişkisi değildir.
Eskişehirspor sevgisi, gerçekleri savunmaktır. Yemek masalarında getirisi olan toplantılara eşlik etmek değil...

O yüzden Aranıyor!..
Öz değerlerine bağlı, formasının içine bedeniyle birlikte ruhunu sokacak yürekli futbolcular aranıyor.
Ama öncelikle, gerçeklere gözünü açacak, yürekli adamlar aranıyor.
Çünkü Eskişehirspor, Ünal ve Yanal'ın tuzağına düştüğü içindir ki...
Yine Avrupa'nın uzağına düşmüştür.

Demek ki neymiş! Hayali vaatlerle insanları kandırmakla, formanın içine ruh sokmak başka şeymiş.
Demek ki neymiş! Milyonları cebe indirip, barlarda alem yapan futbolculara teslim olmak yerine, alt yapıya itaat etmek daha değerliymiş.