4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

DEMOKRATİKLEŞME PAKETİ!

Günlerdir, ülke gündemini meşgul eden, Demokratikleşme Paketi, Pazartesi günü bir basın toplantısı ile kamuoyu ile paylaşıldı.
Başbakan Sayın Erdoğan basın toplantısında, Türkiye'nin, demokratikleşmesinde emeği geçenleri, Gazi Mustafa Kemal'den, Adnan Menderes, Turgut Özal'dan, Erbakan olarak belirtti. Ancak ülke yönetiminde görev alan, diğer liderlerden bahsetmemesi dikkat çekti.
Sayın ERDOĞAN' ın, söylediği gibi, demokratikleşme paketi, İç barışımızı güçlendirecek, toplumsal birlik ve bütünlüğümüzü, geliştirecek, huzurumuzu tahkim edecek adım, olacak mı veya demokratikleşme paketiyle, Türkiye'nin istiklalini güçlendirecek, özgürlük alanı daha da genişleyecek mi, ufku daha da açılacak mı milletimizin, birliğini, kardeşliğini, dayanışmasını daha da pekiştirecek mi bekleyip göreceğiz.
Elbette Cumhuriyetimizin banisi Atatürk, devrim niteliğindeki adımları Türkiye'yi, her yönden ileri standartlara ulaştırmayı, muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarmayı hedeflemiştir. Ayrıca 1950'de başlayan demokratikleşme tarihimiz boyunca da arzu edilen boyutta olmasa da önemli adımlar atılmış, reformlar gerçekleştirilmiştir. Ancak bugüne kadar gündeme getirilen, demokratikleşmeler yeterli olmadı..
Ayrıca Sayın ERDOĞAN' ın, söylediği gibi, demokratikleşme paketleri, milletin yüzünü güldürür, darbecilerin uykusunu kaçırır mı, Reform, özgürlüğe susayan toplum kesimlerini sevindirir mi, milletin iradesine musallat olan baskıcı, ceberrut vesayetçi odakları rahatsız eder mi veya ileri demokrasiye doğru atıla adımlar, mağdur ve mazlum kesimleri mutlu eder, tertipçi seçkincileri, yasakçıları tedirgin eder mi uygulamalarda ve önümüzde günlerde görülecektir.
Doğrudur, esas olan, hak ve özgürlük taleplerinin, şiddetin, silahın dışlandığı bir ortamda, siyasetin meşru araçlarıyla dillendirilmesi ve mücadelenin de siyasi zeminde verilmesidir. Hiçbir silah, hiçbir şiddet gösterisi de meşru-demokratik bir hak talebinin yerini tutamaz, onun kadar güçlü olamaz. Fikirler değil, silahlar konuşuyorsa, oradan çözüm yoktur Ancak bu ifadeler, sözde değil, özde hayata geçirildiği zaman, halk için bir anlam teşkil eder.
Sayın ERDOĞAN' ın, "İstiklal Marşı' mızın, ilk kelimesi, KORKMA diyor... Korkaklar, zafer anıtı dikemezler... Değişimden, yeniliklerden, ileri standartlardan korkanlar, bir milim dahi ilerleme kaydedemezler. Siyasetlerini korku üzerine, korkutmak üzerine kuranlar, değişimin karşısında ayakta duramaz, varlıklarını idame ettiremezler." sözlerine katılmamak mümkün mü?
Atalarımızın söylediği gibi, korkunun ecele faydası da yoktur. Ancak olaylar ve gelişmeler karşısında, aklıselim ve tarafsız davranılmalı, düşünmeden karar verilmemeli, ülkenin hassas dengeleri korunmalı, "Ben YAPTIM" oldu felsefesi ile hareket edilmemelidir.
Demokratikleşme Paketindeki reformların bir kısmı, YASAL DÜZENLEME gerektiriyor; diğer bir kısmı ise, İDARİ DÜZENLEMELERLE, yani Bakanlar Kurulu Kararı, Yönetmelik Değişikliği, Genelge ile hayata geçecek. Ancak bu düzenlemeler sonrası da açıklanan demokratikleşme paketi üzerindeki tartışmalar, devam edecektir.
Demokratikleşme paketinde dikkat çeken bir gelişme de, 1933 yılında, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından bir genelgesi ile hayata geçen ilk ve orta dereceli okullarda "ANDIMIZ" uygulaması, geçen yıl, ortaokullarda, kaldırmıştı. Açılım paketi ile de ilkokullarda da bu uygulamaya son verilmesi dikkat çekici olduğu kadar düşündürücüdür de. Çünkü bu ant içerik açısından değil, içinde "TÜRK" sözcüğü geçtiği için kaldırılıyor.
Nitekim BDP, "Anadilde eğitimin yaşama geçirilmesi ve ırkçı-faşist içerikli andımız marşının tamamen kaldırılması, temel hedefimiz olacaktır. Varlığımızı Türk varlığına armağan etmeyeceğiz" ifadelerini kamuoyu ile paylaşmıştı.
Ayrıca, üniversitesi' nde Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü açılması isteyen YÖK Başkanı, rektörler, benzer isteklerde bulunan kişi/kişiler ve anadille eğitimi öneren bazı siyasiler, köşe yazarları, Batı ülkelerinin, yıllardır, gündemde tuttuğu, senaryolarına bilerek veya bilmeyerek destek vermektedir. Çünkü Lozan'da emperyalist ülkeler, " LOZAN' DA KAYBETTİKLERİMİZİ, ONLARA ALFABE VERDİĞİMİZDE TEK TEK GERİ ALACAĞIZ. " demişlerdi. Hala bu tarihi gerçeği, unutan veya göz ardı eden siyasiler ve kişi/kişiler varsa ne denebilir ki?
Öte yandan, Demokratikleşme Paketleri ile ülkenin asli kurucusu ve ülkenin tamamına yakını teşkil eden Türkleri, göz ardı edip, azınlıkları ve bazı etnik grupları, ön plana getirmek, ülkeye huzur getirmez. Birlik ve beraberliğine de katkıda bulunmaz. Bilakis azınlık ve etnik gruplara verilen tavizler, yeni tavizleri getirir, istekleri de bitmez, önümüzde günlerde, ülkemizi, ciddi sorunlarla karşı karşıya getirir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi