
Spor -6- Ferit Alp DOĞAN (90+1)
DEPLASMAN FOBİSİ
Vay be! Ne kırmızı kartmış ama. Maçın hakemi Fırat Aydınus'un Caner'e gösterdiği kırmızı kart, sadece maçın önüne geçmedi, bir anda tüm ülkenin gündemine oturdu. Başta Aykut Kocaman olmak üzere bazı Fenerbahçelilerin çıkardığı yaygara ise en baba komple teorilerini aratmayacak düzeydeydi. Spor programlarında ise o meşhur yorumcular Fırat Aydınus'un özel hayatından tutun da, kulaklarının duyup duymadığına kadar olayı didik didik ettiler. Sanki pozisyon yorumlamıyorlar da en karanlık cinayet davasını çözmeye çalışıyorlar sanırdınız.
Onları dinlerken aklımdan, Fırat Aydınus o kırmızı kartı Caner'e değil de Veysel'e gösterseydi ne olurdu acaba diye geçirdim. Cevabı çok basit... Hiçbir şey olmazdı. Veysel kartı gördüğü ile kalırdı. Kimse ne olduğuna, ne söylendiğine bakmaz, küfür etti, hakem haklı olarak oyundan attı denir, geçilirdi. Ha Caner, ha Veysel, kime olursa olsun futbolda bu şekilde verilen yanlış kararlar elbette can sıkıcı, elbette çok üzücü. Keşke olmasa. Ama olduğunda da insanların aklına daha önce kendi lehlerine verilen kararlar, kendi lehlerine çalınan düdükler de gelebilse ne kadar güzel olurdu. Bilseler aynı Fırat Aydınus kaç defa canımızı yaktı, kaç puanımızı yedi. Öyle ki, maçın hakemi açıklanınca gazetemiz de " Eyvah! Aydınus Yönetecek" diye başlık atıldı. Hala unutamam, 1-0 öne geçtiğimiz bir Trabzon maçı vardı. Aydınus, o maçta önce dirsek, sonra yumruk atan Colman ile Cale' ye kırmızı kart gösterememiş, rakibin tekme tokat bizi yenmesine göz yummuştu. Uydurduğu penaltıyı, yok yere attığı futbolcumuz Tayfun'dan hiç bahsetmek bile istemiyorum. Niyetim eski defterleri açmak değil. Ama İstanbul takımları için ülke çapında kampanya yapanlardan başta Eskişehirspor olmak üzere aslında Anadolu takımlarının haklarının nasıl yenildiğini de söylemelerini beklerdim.
Neyse, Avrupa Kupası maçları gündemi kısa sürede değiştirecektir. G.Saray taraftarının havaalanında çıkardığı olaylar ilk kıvılcımı çıkardı bile. Bizi ise ilk yarının sonuna kadar birbirinden zorlu maçlar bekliyor. Trabzon, Orduspor'u yenerek hem moral kazandı hem de zirve yarışı içine tekrar girdi. Aslında rakibi düşünmenin, rakibi yorumlamanın bir anlamı yok. Çünkü bizde bir deplasman fobisi var vay anam vay. Biz bu deplasman fobisine çare bulamadıkça işimiz gerçekten zor. Aslında rahat olsak, kendi futbolumuzu oynasak, hem içerde, hem dışarıda yenemeyeceğimiz takım yok. Buna Trabzonspor da dahil...