4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

DEPREM, İHMALE GELMEZ

5 Kütahya'nın Simav ilçesinde 5.9'luk depreminde, İki kişinin yaşamını yitirdi. 79 kişinin ise yaralandı. Ardından bir deprem haberi de, Ege'deki komşu ülke Yunanistan'dan geldi. Yunanistan da 4.6 şiddetinde sallandı. Bütün bu gelişmeler beklenen ve olağan tabiat olaylarıdır. Ancak deprem anında ve daha sonra yaşanalar gösterdi ki hala halkımız depremle ilgili bilgi sahibi değildir. Depremlerle ilgili alınan önlemlerin de yeterli olmadığı görüldü.
17 Ağustos 1999 tarihinde, Marmara Bölgesi'nde meydana gelen ve 17 bin kişinin ölümüne neden olan 7.4 büyüklüğündeki depremden sonra da ülke genelinde olduğu gibi Eskişehir'de de, depremle ilgili önlemler sürekli gündemde oldu. Ancak bir müddet sonra unutuldu. Ortama da her zaman olduğu gibi, "eski tas eski hamam" felsefesi hakim oldu.
Oysa depreme, hazırlıklı olma kavramı, sürekli, kalıcı ve çok geniş kapsamlıdır; bireyden devlete kadar çeşitli kurum ve kuruluşların görev ve sorumluluklarını içerir; geniş bir alanda uzman katkısı gerektirir. Depreme, hazırlıklı olmanın reçete niteliğinde, basit bir çözümü de yoktur. Ancak deprem öncesi çalışmalar zamanında, yerinde, yeterli, sürekli ve bilimsel temele dayalı olarak doğru ve iyi yapılırsa, deprem sonrası mal ve can kaybı, o denli az olur ve depremin yıkıcı etkisi en aza indirgenir.
Hatırlıyorum da 17 Ağustos depreminden sonra, TBMM'de grubu bulunan siyasi partilere mensup milletvekilleri, deprem felaketiyle ilgili alınan ve alınması gereken tedbirler konusunda, meclis araştırması açılması için önerge verdiler. Önerge de "afet riski yüksek olan bölgelerden başlamak üzere, mevcut yapı ve altyapıların afetler olmadan önce güçlendirilmesi ve yenilenmesi çalışmalarına kamu binalarından başlayarak önem ve öncelik verilmeli ve bu amaç için yeterli iç ve dış kaynaklar bulunarak, özel bir uygulama projesi hazırlanmalıdır. " ifadesi yer almıştı. Bugüne kadar bu ifadeler, ne ülke bazında, ne de Eskişehir'de hayata geçirildi.
Yine Anadolu Üniversitesi, Uydu ve Uzay Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Can AYDAY, Eskişehir'in, deprem tehdidi altında olduğunu, sürekli hatırlatıyor ve ilgilleri de uyarıyor. Kentin, her zaman depreme hazırlıklı bir kent olması gerektiğini, aksi halde bir depremde Eskişehir'in, hasar görebileceğinin söylüyor. Bu tehdidin, bir türlü dikkate alınmadığını belirten Prof. Dr. Ayday, resmi kurumların konuya ilgisiz kaldığını, hatta Valilik tarafından konuyla ilgili çalışma yapılmasına rağmen, diğer kurum/kuruluşların, bu çalışmalara duyarsızlığından sürekli müşteki oldu.
Oysa depremler, ihmale gelmez. O nedenle de Eskişehir'de, 17 Ağustos Depremi'nden sora gündeme gelen, yeni yerleşme alanlarının belirlenmesi, yeni yatırımların yapılacağı alanlar ve altyapı tesislerinin güzergâhları gibi konularda, görüş ve öneriler mutlaka hayata geçirilmelidir.
Eskişehir'de, Sivil Savunma ve İl Acil Yardım Ekipleri ve Sivil Savunma yükümlülerinin eğitimleri sürekli olarak yapılmalı ve eğitimler tatbikatlarla pekiştirilmelidir. Sivil Savunma depoları kurularak, gerekli araç-gereç ve malzeme stokları yapılmalı ve kent düzeyinde etkin bir "Haber Alma ve İkaz Sistemleri", ilgili sivil ve resmi kuruluşlar ile koordine edilerek kurulmalıdır. Belediyelerdeki itfaiye teşkilâtları, bir afet anında kurtarma ve ilk yardım yapacak şekilde yeniden örgütlenmeli, donatılmalı ve eğitilmelidir.
Eskişehir'de, 17 Ağustos sonrası, Zincirlikuyu Mahallesinde gerçekleştirilen 62500 m2, Mamuca da gerçekleştirilen 55500 m2 çadır kentler bakımsızdır. Bir çadır kent sahası da, maalesef bir Kooperatife tahsis edilerek ortadan kaldırılmıştır. Oysa bu çadır kent sahalarının, her an hazır olacak şekilde muhafaza edilmesi ve depremde gerekli malzemenin de her an hazır olması gerekir. Nitekim Simav depreminde de en büyük sıkıntı çadır kentlere sağlanamayan su, elektrik ve tuvalet gibi ihtiyaçlarda yaşandı.
Ayrıca Eskişehir'de, depremin doğurabileceği zararların azaltılması konusunda toplumun bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi amacıyla sürekli, etkili eğitim programları yapılmalı ve alınan önlemlerde, sürekli gündemde tutulmalıdır.
Aslında "İNSANLARI DEPREM DEĞİL İHMAL ÖLDÜRÜYOR. depremden korunmanın, şu iki basit kuralı ve şartına ihtiyaç vardır.
İlki, " SAĞLAM ZEMİN ÜZERİNDE OTURMAK"
İkincisi, " SAĞLAM BİNADA OTURMAK"
Bu iki unsur, birbirini tamamladığında, Japonlar ve diğer ülkeler gibi, ya da depremle yaşamaya mecbur olan, ancak söz konusu iki basit kuralı ve şartı yerine getiren, toplumlar gibi, bizler de evlerimizde daha rahat oturabilir veya uyuyabiliriz
Vilayet, Anakent, Tepebaşı, Odunpazarı, İlçe, belde belediyeleri ve bilim adamlarımız, bu iki basit kuralın ve depremle ilgi önlemlerin, Eskişehir' de hayata geçmesi için, üzerlerine düşen görevleri eksiksiz olarak yapmalı, alınan önlemlerde, sürekli gündemde tutmalıdır. Çünkü DEPREM İHMALE GELMEZ.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi