Türkiye' de siyasetçiler, gündem yaratmak veya kamuoyunun dikkatini çekmek için abartılı ve geleceğe yönelik tahmin ve varsayımlarda bulunurlar. Dünyadaki gelişmeleri de göz ardı ettikleri gibi, beyanatlarının, ilerde ne getirip, götüreceğini de hesap etmezler.
Nitekim "Domuz Gribi" aşısı Sağlık Bakanlığı tarafından, adeta kurtarıcı gibi gösteriliyor ama ABD' nin, NEW YORK kentinde domuz gribi (A/H1N1) aşısı yaptırmaları zorunlu kılınan sağlık görevlileri, aşıların yeterince test edilmediğini belirterek aşı kampanyasını durdurmak için dava açtı. Başkent Washington 'daki bir federal mahkemede açılan davanın dilekçesinde, "Bir domuz gribi salgınını önlemeyi bırakın, zayıflatılmış canlı virüs içeren burun aşıları, bir A/H1N1 salgınını tetikleyebilir" denildi. Ayrıca dava açan 6 avukattan biri olan Tım Turner, " A/H1N1 aşılarının hiçbiri uygun şekilde test edilmediğini Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi'nin (FDA) yeni bir ilaç olan domuz gribi aşısının güvenli ve etkili olup olmadığına dair gerekli testleri yapmadığını söylemiş. ABD' deki bu gelişmeler, Sağlık Bakanlığı ve kamuoyu tarafından dikkate alınır mı bilinmez ama Türkiye' de işlerin gayri ciddi tutulduğunun da bir göstergesi oldu.
Sağlık Bakanlığı tarafından, Ankara da bir ilköğretim okulunda bir öğrenciden alınan numunede pandemik A (H1N1) virüsü tespit edildiğini 13.10.2009 tarihli açıklaması ile tüm Türkiye' ye duyurmuştu. Alınan 25 numuneden toplam 9 kişide daha pandemik (A/H1N1) virüsü tespit edilmiştir. Böylelikle söz konusu okuldaki pozitif vaka sayısı 10 olmuştur. İncelenen diğer 15 vaka ise negatif çıkmıştı.
Bu gelişme ve açıklamalar normaldir. Ancak Sağlık Bakanlığı' nın, Domuz Gribi üzerine Türkiye' de önlem alınmadığı takdirde 21 milyon kişinin hastalanacağını, 5 bin 300 kişinin öleceğini öngörmesi, bilimsel olmadığı gibi, devlet sorumluluğu ile de bağdaşmadı.
Nitekim İ.Ü. Tıp Fakültesi Klinik Mikrobiyoloji Bölümünde görevli Prof. Dr. Osman Şadi YENEN, "Domuz gribini ne yazık ki çok abartıyoruz. Henüz bu salgın toplumumuzda etkisini göstermedi. Zaten genelde yurtdışıyla teması olan insanlarda ortaya çıktı. Ülkemizde bu kaynaklı bir ölüm yaşanmadı. Sadece 500'ye yakın vaka ortaya çıktı. Oysa mevsimsel grip yaşayanların sayısı çok daha fazladır. Biyolojik süreçlerde öngörü yapılamaz. Kuş gribini de abartmıştık. Ama şimdi hatırlamıyoruz bile." demiştir.
Yine Kocaeli Üniversitesi Tıp Fak Enfeksiyon ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümünden, Prof. Dr. Haluk VAHABOĞLU, " Alınan önlemler, neredeyse gereğinden fazla. Panik havası tamamen anlamsız; mevsimsel gripten çok daha iyi huylu bir hastalık, mevsimsel griplere göre, insanlarda yarattığı ölüm oranı çok düşük. " diyerek kamuoyun biraz olsun rahatlattı.
MHP Kırıkkale Milletvekili ve eski Sağlık Bakanı Osman DURMUŞ ise Türkiye'de domuz gribi konusunda paniğe ve aşıya ihtiyaç olmadığını ve Türkiye'nin satın aldığı aşıların bazı yan etkiler taşıdığını söyledi. Gerekçe olarak da, Türkiye'nin 3 ayrı firmadan aldığı aşıların faz 1 ve faz 2 uygulamalarının yapılmadığını öne sürdü. Aşılarda faz 1 uygulamanın daha çok üçüncü dünya ülkelerinde gönüllüler üzerinde ve özendirme karşılığı, faz 2 uygulamanın ise geri kalmış ülke insanları üzerinde yapıldığını belirtti. Hatta "Türkiye'ye alınan bu aşıların, henüz faz 1 uygulamalarının olmadığını belirterek, Türk halkının "DENEK" olarak kullanılacağını da vurguladı.
Aslında tüm dünyada, domuz gribinden ölen insanların sayısının, 4 bin 500 kişidir. Oysa mevsimsel grip salgınlarında ise yılda 250 bin ile 500 bin arasında kişinin hayatını kaybettiği söyleniyor. Türkiye'de ise mevsimsel grip sonucu, her yıl ölen hasta sayısının 17 bin kişi civarında olduğu belirtiliyor.
Tablo bu olunca da Sağlık Bakanlığı, neden kamuoyunda panik yaratacak duyuruda bulundu en iyi kedisi bilir ama 21 milyon kişinin hastalanacağını, 5 bin 300 kişinin öleceğini öngörmesinin de ne mazereti ne de kabul edilir bir tarafı vardır. Çünkü devlet varsayımlar ve tahminler üzerine yönetilemez. Ayrıca ABD mahkemelik olan Domuz Gribi aşısını kurtarıcı gibi göstererek, 43 milyon doz aşı siparişi karşılığı, 500 milyon TL harcamak, milletin parasını çar-çur etmek değil de nedir?
Ayrıca geçmiş yıllarda, göçmen kuşlar marifeti ile taşınan kuş gribi ile ilgili yaygara yapıldı. Binlerce kümes hayvanı imha edildi. Hatta köylerde, kümes hayvanı kalmadı. Fatura ise halka kesildi. Bugünde Sağlık Bakanlığı, Domuz Gribi ve aşısı ile ilgili abartılı ve varsayıma dayanan rakamlarla, kamuoyunu korkutuyor. Oysa dünyada tablo ortada ve Çözüm olarak gördüğü "Domuz Gribi" aşısı ise ABD' de mahkemeliktir.
Velhasıl Sağlık Bakanlığı yetkilileri, Kuş Gribinde olduğu gibi, Domuz Gribinde de DEREYİ GÖRMEDEN PAÇAYI SIVADI. Kamuoyunu da tedirgin etti.
