
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
DERİN DEVLET!
Yıllardır, Türk Silahlı Kuvvetleri, " derin devlet olarak tanımlandı. Son YAŞ toplantısı gösterdi ki TSK, artık siyasi iradenin emrindedir. Bugünden itibaren derin devlet, kime mal olacak bekleyip göreceğiz. Ancak Newsweek dergisinin son sayısında yayınlanan "Türkiye'nin gizli güç tellalları" başlıklı makalede, Ergenekon davasına vurgu yapılarak "İslamcılar, Türkiye'nin karanlık Derin Devleti'nden kurtulmuyor, ancak yerine kendilerinkini koyuyorlar" savında bulunuldu.
"Derin Devlet, "Yasal dayanağı bulunmayan, esasen bir hukuk devletinde yasal olarak bulunması da mümkün olmayan bu örgütlü yapı, Anayasal kurumların yetki ve sorumlulukların hiçe sayarak devlet adına, devlet ve millet yararına hareket ediyormuş görüntüsü vermeye çalışmaktadır. Bu yöntemle, kamu kurumların baskı altına alıp devlet yönetiminde etkili olmayı, sivil toplum kuruluşlarını da örgüt amaçları doğrultusunda yönlendirmeyi amaçladığı belirlenmiştir" olarak tanımlandı.
Elbette terör kimliği olan örgütlerin, "Derin Devlet "olması mümkün değildir. Bu alanda bir kavram kargaşası yaşandığı da ortadadır. Aslında son yıllarda, "derin devlet " le ilgili tartışmalar, insanımızın kafasında ikilem yarattı. Bu alanda, ağzı olan konuşuyor. Her siyasi cinayet sonrası olduğu gibi, Hrank Dink' in öldürülmesinden sonra da derin devlet, gündeme getirildi. .
Oysa dünyadaki tüm ülkelerde, "derin devlet" kavramı vardır. Ülke çıkarlarını korumak ve kollamak içinde, örtülü olarak sürekli gündemdedir. Ancak ülkemizde ise siyasi iradenin, hataları veya toplum tarafından kabul görülmeyen olaylar, dış ve iç şer odakların senaryoları, sürekli 'DERİN DEVLETE ' mal edildi.
Derin devlet, devletin üst kademesinin; Cumhurbaşkanı, MGK, TSK Komuta kademesi, MİT, Başbakanlık gibi devletin milli siyaset belgesini hazırlayan ve bunun uygulanması için gerekli tedbirlerin almasını sağlayan kurumların oluşturduğu; yasalarda yeri olmayan ancak teamül denilen alışagelinmiş kurallar çerçevesinde, Devletin bekası, milli birlik ve beraberliğin bütünlüğü için çalışmaların tümünün organize edilmesi. tüm bu kurumların mutabakatı ve anayasanın değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif bile edilemez kuralları dahilinde yapılır ki yapıcı şema bütününe literatürde derin devlet denir.
Hülasa, derin devlet, devletin, kendi kendisini koruma refleksidir. Derin devlet, zaten devletin bir uzvu, unsurudur. Derin devletin görevi, devletin bekasını sağlamaktır. Onu "derin"e iten, meşruiyetini şüpheli hale düşüren sebep, demokratik devlet işleyişinden koparak, kendi başına çare üretmeye kalkışmasıdır.
Son yıllarda ise her siyasi cinayet sonrası, derin devlet, gündeme getiriliyor. Oysa dünyadaki tüm ülkelerde, "derin devlet" kavramı vardır. Ülke çıkarlarını korumak ve kollamak içinde, örtülü olarak sürekli gündemdedir. Ülkemizde ise siyasi iradenin, hatta kişi/kişilerin hatları veya toplum tarafından kabul görülmeyen olaylar, dış ve iç şer odakların senaryoları, sürekli 'DERİN DEVLETE ' mal edilerek, Kamuoyu nazarında, "DEVLET" kavramı, erozyona uğratılıyor veya uğratılmak isteniyor.
Ayrıca derin devlet adına yapılan olayları ve cinayetleri önlemek için, ülkede devlet boşluğuna meydan verilmemelidir. Yani devlet, her alanda görevini eksiksiz yapmalı, hiçbir gelişmeyi, icraatı ve olayı, seyrine bırakmamalı, sürekli kontrolü altında tutmalıdır.
Derin devlet, aynı zamanda, ülkeyi batağa sürükleyen yönetimlerin başarısızlığı ve hataları sonucu gündeme gelen bir kavramdır. Oysa Türkiye'de, derin devlet yok. Derin çeteler var. Son yıllarda Türkiye' de, kendilerini derin devlet diye satmaya çalışan, birtakım birimler vardır ama bunların bazıları tamamen ve kısmen çete halini almıştır. Hatta bunların bazıları, başka ülkelerin gizli servislerin denetimine girmiştir.
Şu bir gerçek ki dünyadaki bütün ülkeler, derin devlet kavramı adı altında, çıkarları korumak ve kollamak için gizli veya açık, derin veya sığ; şu yahut bu ölçüde, haksızlık yaparlar, hatta zalimdirler.
Derin devletle ilgili, dünyadaki uygulamalar, demokratik şeffaflığın artırılması, karar alma süreçlerinin şeffaflaştırılması, devlet otoritesini kullananların olası eylemlerinin tahmin edilebilir hale gelmesi, devlet icraatlarının, kamuoyu denetimine tamamen açılması; demokratik kültürün, geliştirilmesi yönündedir.
Elbette Türkiye'de, rejimi, istiklalimizi, ülkemizin menfaatlerini, korumak ve kollamak için, tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi, ülkemizde de, "DERİN DEVLET" stratejileri olacaktır. Problem, "DERİN DEVLET" değildir. Bu kavramın anlamını bilmeyen, yanlış kullanan veya şahsi çıkar ve amaç için kullanmasına da, zemin hazırlayan, fırsat ve izin veren, siyasi otorite ve kurum/kuruluşlardır.