1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Diktatörler her yerde var ki...

-Demokraside seçimler, kimin belli bir süre kenti, bölgeyi, ülkeyi yönetme hakkına sahip olduğunu tayin eder.
-Seçimler (ya da kura) demokrasinin olmazsa olmaz bir ilkesidir ama tek başına yeterli ilkesi değildir.
-Serbest seçim, yönetimin nasıl işleyeceğini, yönetenlerin nasıl yöneteceğini belirlemez.
-Seçimle gelmiş de olsa, diktatör nitelikleri arz eden bir iktidar sahibinin elbette danışmanları, onun icraatlarını hayata geçiren siyasal yapıları, partisi, bakanları vardır.
-Diktatör, bu kişilerin görüşlerini alır, partisinin kurullarını toplar, hükümetin bakanları çalışırlar, vs... Ama hemen her konuda nihai karar verici Başkan, Başbakan veya Şef ise, ve bu kararın karşısındaki yargı, parlamenter muhalefet veya sivil toplum kaynaklı tüm engeller bu mutlak yetkili kişi tarafından gayrimeşru olarak damgalanıp, itibarsızlaştırılıyor ve geçersiz addediliyorsa, iktidarda bir seçilmiş diktatör var demektir.
-Üstelik bu kişi sürekli konuşuyor, herkese neyi, nasıl ve ne zaman yapması gerektiği konusunda emredici öğütler veriyorsa, yani sadece eylem değil söylem alanını da tekelinde tutmaya çalışıyorsa, diktatör nitelikleri çok daha fazla öne çıkar.
***
Bu tanımların hemen hepsi, yönetimde diktatörlük uygulayan insanların ortak özelliklerini oluşturuyor.
Yukarıda yazılanları okuduğunuzda hemen her birinizin aklına, bu tanımlara uyan mutlaka bir diktatör gelmiştir.
Çünkü...
Diktatörler her yerde var...
Devletin başından tutun da, Belediyelerin başında bulunanlara, hatta Oda, Dernek ve Kulüp başındakilere kadar.
75 Milyonun başında da görebilirsiniz diktatörü, 75 kişilik bir cemiyetin başında da...
Biz de kalkmış, her alanda ve dört bir yanda sayısız diktatöre sahip bir ülkede Demokrasi arıyoruz iyi mi?
Denk gelir de bulursanız,bizi de haberdar edin...
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
"Bana ne?" ile yönetilirsek...

Eskişehir'in içinde bulunduğu ve her ortamda sıkıntısını içinde yaşadığı bazı sorunlar var.
Bu sorunlar aslında çözülemeyecek sorunlar da değil.
Ancak bu sorunlar çözülmüyor.
Çözülememesinin nedeni imkânsızlıklar falan da değil.
Tek neden "Bana ne" zihniyeti.
Örneğin;
Eskişehir'in yaşadığı ve her geçen gün de aran bir Trafik sorunu var.
Aslına bakarsanız bu sorun bu şehirde yaşayan herkesin sorunu.
Dolayısıyla bu sorunu çözmek için her kurumun taşın altına elini koyması lazım.
Ancak, ne böyle bir düşünce var, ne de böyle bir çalışma...
-"Bana ne... Trafik belediyenin halletmesi gereken bir konu. Nasıl bu hale getirildiyse, bu hale getiren düzeltsin" denilebiliyor.
Belediye'ye bakıyorsunuz, böyle bir sorunun olduğunu yıllardır kabullenmiş bile değil.
Alın size diğer bir örnek daha.
Çevre yolu yapıldı bitti.
Kullanıma açıldı.
Halen, Bağlar Caddesi'nden gidişte, Anadolu üniversitesi kapısı önüne geldiğinizde sağ tarafa dönemiyorsunuz.
Çünkü...
Bağlar Caddesi'nden Ankara yönüne dönülecek yol hala açılmadı.
Açılması için deplaselerin yapılması, istimlaklerin gerçekleşmesi gibi bir takım işlerin yapılması lazım.
Bunlar yapılmadığı için de açılamıyor.
Zira, yukarıda söylediğimiz "Bana ne" anlayışı burada da sürüyor.
-"Karayolları başladı Karayolları bitirsin" deniliyor.
Karayollarının umurunda bile değil.
Eskişehir'de son günlerde bir temizlik ve haşere problemi yaşanıyor.
Vatandaş "Bu niye yapılmıyor?" diye soruyor.
Belediyeler:
-"Biz çöpü de topluyor, ilaçlamayı da yapıyoruz" deyip, gerisi için "bana ne" anlayışında.
İyi de ortada bir problem var ve bu problem rahatsızlık yaratıyor.
Kimsenin umurunda bile değil.

Netice olarak....
Eğer bu gün Eskişehir bazı sorunları yaşıyor ve bu sorunları çözemiyorsa...
Çözülemeyen sorunlar da vatandaşa her geçen gün eziyetin daha da büyüğünü çektiriyorsa...
Bunun temelinde "bana ne" anlayışı var.
İşte bu anlayış nedeniyle bu şehirde bu çileyi çekiyoruz.
Bize bu çileyi çektirenler de, güya birbirlerinden intikam alıyorlar.
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

Sosyal medya atışması...

Cemal Okan Yüksel CHP'nin yeni Milletvekili.
Nevzat Önder ise, AK partinin 2014 mahalli seçimlerinde Odunpazarı Belediye Başkan adayı.
Önceki gün sosyal medya üzerinden birbirlerine göndermede bulunmuş bu iki isim.
Atışma, Cemal Okan Yüksel'in, kurulacak koalisyondan CHP'nin zarar göreceği ile ilgili gazetede çıkan haber metni kupürünü, sosyal medya üzerinden paylaşmasıyla başlamış.
Nevzat Önder, bu paylaşıma " zarar da görseniz dua edin de kursunlar. Yoksa Eskişehir'in en kısa süreli Milletvekili olarak anılacaksınız" yorumu gelmiş.
Bunun üzerine Cemal Okan Yüksel'in "Bizde kişisel ikbal değil, memleketin menfaati ön plandadır. Benim vekil olmam ya da olmamam teferruattır. Farkımız bu" deyince, Nevzat Önder " O zaman olası bir seçimde ön seçim isteğinizi deklere edin inanalım" sorusunu yöneltmiş.
Karşılıklı atışma, Cemal Okan Yüksel'in "siz önce kendi partinizle ilgilenin. Sizi parti işlerine karıştırmıyorlarsa bilemem. Bizim parti işleri sizi alakadar etmez" sözleriyle son bulmuş.

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi