4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

Din siyaset alet edilmemeli

9 Türkiye ve diğer İslam ülkelerindeki, güç gösterisi, şiddet, kavga, terör gibi gelişmeler, Osmangazi Üniversitesi'ndeki Camiinin, açılışını gerçekleştirmek üzere, Eskişehir'e gelen, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet GÖRMEZ, in de 'gündemindeydi. Sayın Prof. Dr. GÖRMEZ, "Bugün, İslam dünyasında da bu anlamsız, bu beyhude tartışmalar, dindarların, birbirleriyle ilgili anlamsız, güç kavgaları, güç tutkuları, genç kuşakların zihninde aynı neticeleri doğuracak diye endişe ediyorum. Eğer 'din dindarlık buysa, biz burada yokuz' diyecekler, diye endişe ediyorum." sözleri ile dikkat çekti.
Sayın GÖRMEZ' in, bu düşüncesi, 30 Haziran 1925 tarihinde, ATATÜRK' ün, "Efendiler ve ey Millet! iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti, şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar ülkesi olamaz. En doğru, en gerçek yol, uygarlık tarikatıdır. "sözünü hatırlattı.
Ayrıca Sayın Prof. Dr. GÖRMEZ haklıdır. Son yıllarda, bazı kesimler, kişisel çıkarlarına, din değerlerini alet ediyorlar. İslam'la, ilgili her türlü referansı, kendilerinden izin alınmadan kullanılmaması, gerektiğini insanlara inandırdılar. Giderek, din adına, kendileri referans olmaya başladılar. Oysa din istismarında, istismar edilen, din unutulur, yerine istismarın kendisi kalır ve bu referans olmaya başlar.
Sayın Prof. Dr. Mehmet GÖRMEZ, "Batı dünyasında, dine karşı konulan bütün mesafeler, din karşıtı ideolojiler, sekülerizm, dünyevileşme dindarların tartışmalarından meydana gelmiştir. Dindarlar, birbirleriyle, yüzyıl boyunca mezhep çatışmalarına girdiler. Genç kuşaklar 'Din buysa biz o dünyada yokuz dediler.' sözleri ile de bir gerçeği kamuoyu ile paylaştı. O nedenle de gençleri, dinden uzaklaştıracak gelişmelere, engel olunmalıdır.
LAİKLİK" ilkesinin, suiistimal edilmesi, anlamının tam anlamıyla topluma anlatılmaması, hatta inanç karşıtı gibi gösterilmesi, ülkeye ve dine zara verdi. Oysa laiklik ilkesinin, temel amacı, toplumda inanç ve ibadet özgürlüğünü tesis etmektir. Laiklik, devletin, vatandaşlarını, bir dini benimseme, bu dinin gereklerini yerine getirme, ya da getirmeme konusunda, kendi vicdanları ile baş başa bırakmaktadır.
Ayrıca din, her şeyin üzerindedir. O nedenle de din, dünyevi çıkarlara, hele siyasete, hiç alet edilemez. Çünkü siyasi meseleler, dünyevi meselelerdir. Siyaset, dinin hizmetinde olur ama din siyasetin hizmetine sokulamaz. Din ile siyasi menfaat elde etmeye çalışmak, dini siyasete alet etmek demektir. Bu durum ise dine, yapılacak en büyük hatadır.
Aslında İslam dini herkese, eşit imkân tanıyan, hatta üstünlük yetkisi vermeyen bir dindir. Ayrıca İslamiyet' i, tanıtmak ve en iyi şekilde öğrenmek de her Müslüman görevidir. Müslümanlık, siyasete alet edilemeyecek kadar güzeldir, saygındır, yücedir ! siyasetçiler, Müslümanlık adına, siyaset yaptığınızı iddia ederse, siyasette, yapılan yanlış ve hatalar da İslamiyet' e mal edilir. Ayrıca dinî söylemlerle, seçim kazanıp, iş başına gelenler, dine ve inananlara en büyük zararı verip, insanlığa ve ülkeye büyük kötülük ederler. Halkın, dinden soğumasına, uzaklaşmasına sebep olurlar.
Ayrıca bugün, din adına yapılan hatalarda, halkımızın da sorumluluğu vardır. Din adına yapılan yanlışlıklar, halktan destek bulmasa, toplumda yer bulmazdı. Bu hususta da ATATÜRK, " ...Bizde özel bir sınıf vardır. Diğerleri, dinî yönden aydınlatma hakkından yoksundur. Böyle düşünecek olursak, kabahat bizde, bizim cahilliğimizdedir. Hoca olmak için, yani dinî gerçekleri, halka telkin etmek için, mutlaka hoca elbisesi şart değildir. Bizim yüce dinimiz, her erkek ve kadın Müslüman'a, genel olarak araştırmayı, farz kılar ve her erkek ve kadın Müslüman, toplumu aydınlatmakla yükümlüdür." demiştir.
Öte yandan İslamiyet' e, şiddet yoktur. Çünkü barışın, İslam'daki önemi büyüktür. İslamiyet, kini, nefreti, düşmanlığı, bozgunculuğu, merhametsizliği ve zulmü yasaklamıştır. Aslında bütün ilâhi dinlerin, mesajları barışa yöneliktir. Zira bütün ilâhi dinlerin gayesi, dünya ve ahirette insanların mutluluğunu, saadet ve selametlerini sağlamaktır. Ayrıca Hz Peygamber, evrensel barışı, gerçekleştirmek için gönderilmiştir.
Ülkemizde, bazı kesimler, yanlış dini bilgilerle, kişi/kişilere, kendilerine çekmeyi başarmışlar. Gerçek inanan dindar toplum, dini kullanan kesimlerden uzak durmaktadır. Çünkü İslam dini, bu çıkarcılara bırakılmayacak kadar, büyük kutsal bir dindir. Aslında, bugün İslamiyet'le ilgili, arzu edilmeyen gelişmeler hususunda, hadis-i şerif meali şöyledir. ,(Ahir zamanda, din adamları, halkın istediği yönde fetva verip, helale haram, harama helal diyecekler, Kur'anı ticarete, menfaate alet edecekler.)
Sayın Prof. Dr. Mehmet Görmez' in, İslam adına yapılan güç kavgaları, güç tutkuları ile ilgili çocuk ve gençlere yönelik uyarısı ve düşünceleri, dikkate alınmalıdır. Çünkü çocuk ve gençlerimiz, duyduklarını değil, gördüklerini ve yaşadıklarını dikkate alırlar. O nedenle de din adına yapılan yanlışlıklara, özellikle de dini kişisel ve siyasi çıkarı için kullanan, kişi/kişilere, kesimlere veya siyasi partilere, karşı çıkılmalıdır. Bu her Müslüman için, bir görev ve ödev olduğu kadar bir haktır da...

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi