
Gazi Özdemir
DİNİN SON BAŞ ÖĞRETMENİ HZ.MUHAMMED
Yayınlanma:
Şimdiki insan neslinin ilk yaratılışından başlamak üzere insanlara zaman zaman din denilen ve uymaları istenen yaşam kurallarını açıklayan, bu kuralların canlı uygulayıcılığı ile de örnek olan Peygamberler gönderilmiştir. Dünya, Ruh dediğimiz öğrencilerin Eğitim görmekte oldukları ve başarılı olabilecekleri seçme okuludur ve bu durum "İlahi bir projedir" diye düşünüyorum. Çünkü yaratma boşuna yapılmamaktadır (Müminun-115. "Bizim sizi gereksiz yere yarattığımızı ve hesap vermek üzere bize dönmeyeceği¬nizi de düşünüp durmuştunuz" diye hatalarını yüzlerine vuracak. Kehf-7. Sakın boş yere üzülme. Çünkü Biz, insanlardan kimlerin iman edip kesin hükümlerimize uygun olumlu ameller gerçekleştireceğini, kimlerin de şımarıp yanlış yola sapacağını ayırt etmek için, Dünyayı aldatıcı bir cazibe /ziynet merkezi yapmışızdır).
"HAYDİ ESKİŞEHİR BELEDİYE VE STK'LAR, SAHİPSİZ HAYVANLARI "MERKEZ VE İZLEME ALANI İLE SAHİPLENELİM"
Daha önceki yazılarımda açıkladığım gibi, hangi ırk ve cinsten, ülkeden, toplumdan olursa olsun, bütün öğrenci Ruhlar ile Dünya'ya gönderilmeden önce anlaşma (misak) yapılıyor ve 7 konuya uygun bir yaşamı öğrenmeyi temel hedef tutacağı sözü alınıyor (Tek Allah, Tek İnsan nesli ve tek Allah'a teslim olmak demek olan İslam dininde olacağına, Evren'i araştırmak üzere ilim yapacağına, Vahiy kitabında bildirilen kesin hüküm ve yasakları öğreneceğine, Nefs derslerinden başarılı olacağına ve Şeytan'ı tek düşman göreceğine). Ancak doğar doğmaz beşer olarak bu anlaşmayı unutuyor. İşte beşer olan bizlere bu anlaşma maddelerini hatırlatmak amacıyla Peygamber olarak görevliler ve Vahiy yolu ile sahife veya kitaplar şeklinde Din Kuralları ismi altında yaşama yol gösterici Kesin hüküm ve yasaklar gönderilmiştir (En'am-42. Ey peygamber! And olsun ki, Senden önceki toplumlara da elçiler gönderdik. Elçilerimizi inkâr eden o toplumları, Allah'a yalvars¬ınlar diye darlık ve sıkıntılarla sınadık ve bildirdiklerimize uygun olan gerçek yola yönelsinler diye de uğraştık). Bu duruma göre her Peygamber, bulunduğu toplumun bir nevi "Din Baş Öğretmen i" konumunda olmaktadır. Son Peygamber de Hz. Muhammed olduğuna göre, "Son Baş Öğretmen" de Hz. Muhammed olmuştur (Ahzab-40. Muhammed, sizin erkeklerinizden hiçbirisinin öz babası değildir. O, Allah'ın elçisidir /resulüdür ve nebi olanların sonuncusudur ve şunu iyice bilin ki Allah, her şeyi de en iyi bilendir). Bu görevi sırasında Hz. Muhammed'in Kur'an'ın canlı uygulayıcısı demek olan hem kesin (muhkem) hükümler, hem de o zamanın toplumuna uygun Müteşabih (değişken benzeşik) mesajlar çerçevesinde insanlara örnek olması ikazı yapılmıştır. Bu örneklik konusuna da önemi nedeniyle birden fazla ayet ile değinilmiştir (Duha-11, Saffat-108, Zumer-11, Al-i İmran-32-33, Ahzab-21, Nisa-64, Mücadile-13, Maide-48-50) (Duha-11. Ve Rabbinin verdiği nimeti /peygamberlik görevin gereği Kur'an'ı sözle ilet /tebliğ et ve bildirilenlere uygun davranışlarınla da Kur'an'ın doğruluğunu göster /örnek ol!). Enteresandır ki bu görevi sırasında Kur'an olarak kendisine vahyedilen dışında tek bir söz /kelime /hadis eklemesi ve söylemesi yasaklanmış, hatta böyle bir şey yapması halinde cezalandırılacağına dikkati çekilmiştir (Yunus-15. Ey Peygamber! Sen de halkına, gerçekleri açıkça bildiren ayetlerimizi tebliğ ettiğin zaman, öldükten sonra bize kavuşmayı akıllarına sığdıramayanlar, "Ya Muhammed! Bize, bu Kur'an'dan başka bir kitap getir yahut da, o Kur'an'ın içindekileri değiştir!" diye itiraz edecekler. Onlara, "Kur'an'ı kendi kendime değiştirmem hiç mümkün değil. Çünkü Ben, yalnızca bana vahyedilene /bildirilene uyarım. Kur'an dışında kendiliğimden bir söz uyduramam. Rabbimin vahyettiklerinin dışına çıkarsam büyük günün azabından korkarım" de ve Sen'den Kur'an dışında başka sözler beklememeleri konusunda uyar).
Böylece dini liderlik uygulaması sonlandırılmış, dini kuralları artık her kişinin doğrudan Kur'an'dan öğrenme dönemi başlatılmıştır. Kur'an'ı insanlar anlasınlar diye ücretsiz çaba gösterecek olanlar Hz. Muhammed'in ve Kur'an'ın mirasçıları olarak tanımlanmışlardır (Fatır-32. Ya Muhammed! Senden sonra da Kur'an'ı, kullarımızdan seçtiğimiz bazı kimselere miras bırakmışızdır. Fakat Kur'an'daki buyruklarımızı bilmelerine rağmen, kimi yanlış yola sapıp kendi nefslerine zulmedecekler, kimi orta yolu tutacak, kimi de Allah'ın izniyle en iyisini yapmada örnek olacaklardır. İşte Allah'ın en büyük lütfü bunlara olacaktır). Ancak ayetten de anlaşıldığı gibi bu mirasçıların bazısının yanlış yola sapacakları ve Kur'an'ı menfaatlerine kullanacakları, bazısının da Hz. Muhammed gibi örnek davranışlar sergileyeceklerine dikkat çekilmiştir. Kur'an'ın bu örnek insanları bir nevi öğretmen konumundadırlar diyebiliriz. Bütün peygamberlerin, Allah'ın kendilerine bildirdiği ve Din dediğimiz kuralları ücretsiz tebliğ etmeleri gibi, yine Kur'an'ı tebliğ etmeyi devam ettirecek mirasçıların da bu görevi ücretsiz yapmalarının önemi vurgulanmış olmaktadır. İşte bu uyarıya dayanarak "Din adamı" diye bir meslek grubu birkaç asır oluşturulmamış ve gerek Namaz imamlığı ve gerekse Kur'an anlatımı, gerçek mesleği esnaf olan ve kendini yetiştirmiş, Kur'an'ı anlatmak ve aktarmaktan menfaat beklemeyen saygın kişiler tarafından gerçekleştirilmiştir.
İslam'ın ve anayasa kitabı olan Kur'an'ın Baş Öğretmeni Hz. Muhammed'e ve ülkemizin savaş stratejisi, siyaset ve sosyo-ekonomik kuruluş ve gelişiminin Baş Öğretmeni Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e, verilmiş olan görevlerini en iyi şekilde yapmış olmaları nedeniyle Allah'ın Rahmeti olmuştur inşallah.
NOT-1: Ayrıntılı bilgiyi "SON DAVET KUR'AN" ve "İSLAM'IN ŞARTI SADECE 5 DEĞİL" de bulabilirsiniz.
NOT-2: 9 ve 23 Aralık 2015 tarihlerinde 2 haftada bir Çarşamba günleri saat 17.30-19.00 da Özdilek Sanat Merkezinde Halka açık "DİN-BEYİN ve KUR'AN SOHBETLERİ" ne İnşallah devam edeceğim.