
(ANALİZ) Behçet ALBAYRAK
DİSİPLİNİN BELİ KIRILDI
Karşımızda ki rakibin sadece adı Beşiktaş. Sıradan bir Anadolu takımından farkı yoktu. Beşiktaş formasını üzerlerinden çıkartın o futbolcu topluluğu ligde orta sıralarda anca kendine yer bulur...
Pazar gecesi aslında Eskişehirspor'da yalanlar sustu, gerçekler bütün heybetiyle sahanın ortasındaydı.
***
Avrupa masalıyla uyutulan bir toplumun, filmi geriye sarma vakti.
Sezon başında ki gençlere güvenilen devrim takımına ne oldu da korkularına yenilen bir takım haline dönüştürüldü?
Bunun cevabı belli: Adamcılık...
İşte bu yüzden Beşiktaş karşısında kaybetmek önemli değil. Kaybetmek adına oluşturulan şartları görmektir önemli olan...
***
Bir takım ancak böylesine disiplinsiz idare edilebilir.
Devlerin gücünü cüceler yer. Ertuğrul Sağlam, Türkiye'de şampiyonluk yaşamış bir teknik adam. Göğsüne taktığı onurlu rozetin farkında bile değil. Sorunları idare edememekte üstüne yok. Bursaspor'da elde edilen şampiyonluğun ardından yaşadıkları bunun en büyük örneği. Bu özelliği Beşiktaş maçı öncesi yine vitrindeydi.
***
Bir yanı Eskişehirspor'un canına okuyor. Öbür yanı saha kenarında korku masalları okuyor. Böylesine bir Beşiktaş karşısında bile takımın ortaya koyduğu futbolun açıklaması yok. Özellikle ikinci yarıda mağlubiyeti hazırlayan şartları kendisi oluşturdu. Sadece savunmayı düşünen bir anlayışla, tek santrfor bile değil, "yok santrfor!"
Öyle bir sistem yarattı ki inanılır gibi değil.
Ölü Beşiktaş'ı anca bu kadar üzerine çekebilirdi.
***
Enkaz edebiyatına rağmen bu takıma isimsiz ve kendine yer bulamayan birçok oyuncu alındı. Ama bir tane direkt golcülük özelliği bulunan futbolcu ne hikmetse bulunamadı. Necati ve Bienvenu'den verim alınamaması konusuna gelince...
Bu sistemde kimi getirseniz getirin forvette verim alamazsınız. Bizim forvetlere bakın "Ne iş olsa yaparım" koşuşturmasında. Çünkü adamların asıl görevini yerine getirmesi için şartlar oluşturulamadı.
***
Eskişehirspor'da disiplinin beli aslında devre arası transfer döneminde kırıldı.
Görüyoruz ki, kirli bir tırnak gibi, kesildikçe de uzuyor...
Ve işin asıl utancı, hiç kimse bunları sorgulamıyor.
Futbolcu kendini takımının üzerinde görüyor. Teknik adam istediği gibi takımıyla oynuyor. Canı isteyen oynuyor, canı istemeyen kadroya girmiyor.
Birileri de hala koltuğunda olanı biteni izliyor.
İşte bu yüzden takım içi değerlerde çürüyor...
***
"Hep destek, tam destek" pankartlarıyla, "Tribünün CANını HOŞ Tutanlarda" artık bilmesi gerekir ki... Bu durumdaki Eskişehirspor'u eleştirmek, gazeteciliğin onurlu sayfasıdır. Acı gerçekler, bir takımı kangren gibi sarmışsa, başkaldırıyı inkâr edemezsiniz. Tabii ki "Hep destek, tam destek" ama... En anlamlı destek, hataların farkına varıp, yanlışları yolundan çevirmektir.
Bu yüzden gerektiğinde krallar bile suçlanır.
Adı Ertuğrul Sağlam olsa da...
***
Herkesin geçmişteki başarılarına tabii ki saygımız var. Ancak bu görüntüdeki Eskişehirspor kazara kupada elenirse, hala takımının arkasında duran bu büyük taraftar 'Ne gelmiş, ne de geçmiş tanır' bilgilerinize...