
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
DOĞAL AFET UNUTULDUĞU ZAMAN GELİR
Çarşamba günü, Endonezya'da meydana gelen şiddetli deprem, haberi, Türkiye ve Eskişehir' de, depremlerle ilgili yaşananları ve alınacak olan tedbirleri tekrar hatırlattı.
Aslında her depremle ilgili gelişme, halkımıza, depremlerde yaşananları ve. önlemleri hatırlatıyor. Nitekim depremle ilgili yazımızdan sonra, okuyuculardan e-mail aldık. Bir okuyucumuzun, " ... Belediyelerin yaptığı her hizmet, insan içindir. Ancak insanlar hayatını kaybederse, bu yapılanların kıymeti var mı? Vilayet veya belediyeler önce hasarlı ve depremlerden yorulan ve eksik malzeme kullanılan binaları tespit etsin, parasını da bizden alsın. ." diyerek ilgilere sitem etmiş.
Eskişehir'deki hasarlı binalarda, vatandaşlarımızın oturması hepimizin, özellikle de ilgillerin, ayıbıdır. Hatta etik de değildir. Endonezya' da, yaşanan aynı şiddette bir deprem, Türkiye ve Eskişehir'de olsa idi, yaşanacakları düşünmek bile istemiyoruz.
Çünkü Eskişehir' de, deprem görmüş binalarımızın, büyük çoğunluğu, mevcut yönetmeliklere, uymuyor, Kentteki, hasarlı veya yorgun binalar, büyük tehlike oluşturuyor. Olası bir depremde, bu binaların yıkılması halinde ise büyük mal ve can kaybı kaçınılmaz olacaktır.
1998 yılında güncellenen, "Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik" öncesi yapılan binaların, güçlendirilmesi gerektiği, hep söylendi ama bugüne kadar, bu alanda Eskişehir' de, tek çalışma olmadı. Eskişehir' de yapılan depremle ilgili toplantı, panel ve sempozyum gibi etkinliklerde söylenenler, bilim adamlarının uyarıları ve 17 Ağustos depremi sonrası alınan önlemler unutuldu. Ortama da, 'eski tas eski hamam " felsefesi hakim oldu.
Oysa 1998 yılı öncesi yapılan binaların, yeni yönetmeliğe göre güçlendirilmeleri gerektiği hep söyledi. Eskişehir' de, binaların güçlendirilmesi için illaki depremde hasar görmesi gerekmiyor. Hasarsız binaların da, yeni Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmeliğe göre analiz edilmesi ve güçlendirilmesi gerekmektedir. Bu yönetmelik, öncesi yapılan her tip bina, uzmanlara göre, güçlendirmeye ihtiyaç duyulan binalardır. Bunların, hepsi inşaat mühendislerince analiz edilip, güçlendirme projeleri hazırlanmalı ve gereği de yapılmalıdır.
Yine Eskişehir' de, bugüne kadar olan depremlerle, bina ve betonarmeyi oluşturan inşaat çeliği ve beton yorulmuştur. Olası bir depreminde, binalardaki malzeme yorgunluğu, felaketi tetikleyecektir. Eskişehir halkı, bu durumu göz önünde bulundurmalı, binalarını analiz ettirmeli, gerekiyorsa da güçlendirme projelerini hazırlatarak hayata geçirmelidir.
Aslında kamu hizmetlerinden, faydalanabilmek için, orta hasarlı bina sahiplerinin yapı denetim firmalarına başvurarak güçlendirme projesi hazırlatması gerekiyor. Yapı denetim projeleri ve gerekli işlemler tamamlandıktan sonra, belediyeden ruhsat alarak kamu hizmetinden yararlanabiliyorlar.
Eskişehir'de, 17 Ağustos Depremi'nde, ağır hasarlı, orta hasarlı ve hasarsız olmak üzere üç tip bina tespit edildi. Ancak kentte, tespit edilemeyen onlarca bina mevcuttur. Asıl sorun ise depremden kalan hasarsız, çok katlı binalardır. Arzu etmeyiz ama bu binalar oluşacak ilk depremde çökebilir, insanlarımız mal ve can kaybına da uğrayabilir.
Eskişehir' de hasarsız, çok katlı binalar da risk taşıyor. Öncelikli sorun budur. Risk taşıyan kaç bina var bilinmiyor Bunların tespit edilerek, hasarlı binalara uygulanan işleme tabi tutulması gerek. Zemin etüdü yapılmalı ve yeni yönetmeliğe uygun hale getirilmelidir.
Maalesef kentteki, halen hasarlı binalarda insanlar oturuyor. Felaket gelmeden bu binalar tespit edilmeli ve iyi bir planlama yapıp, orta vadede bu sorun çözüme kavuşturulmalıdır. Çünkü hasarlı ve yorgun binalar, potansiyel tehlike olarak ortada. Onun içinde Eskişehir' deki binalar tek tek kontrolden geçirilmelidir. Hasarlı binaların güçlendirilmesi için, ulusal bankalardan kredi alınabilir. Hatta belediyeler, uluslararası kurum/kuruluşlardan da, kredi temin edebilir. . Ancak bu alanda, ne kurum, ne de kişi bazında girişim var. Deprem olasılığı olan Eskişehir'de, özellikle de her an beklenen büyük bir depremle karşı karşıya olan, İstanbul'da, yüzlerce ev takviye beklerken, TOKİ' nin, ihtiyaç olamadığı halde, Eskişehir ve diğer illere ev yapması, en önemlisi de ilgililerin duyarsızlığı, dikkat çekici olduğu kadar düşündürücüdür de.
Oysa ünlü Fizikçi Torahiko TERAD, "DOĞAL AFET UNUTULDUĞU ZAMANA GELİR" demişti.