ESGAZ Genel Müdürü, Sayın İsmail KARAHAN' la, Salı günü, Eskişehir' de meydan gelen patlamalarla ilgili bir görüşme yaptık. Patlamaların sebebinin, kesinlikle "DOĞALGAZ" olmadığını söyleyerek, bu alanda ESGAZ' ın yaptığı çalışmaları ve aldıkları önlemleri, kendisine özgü bir üslupla bizimle paylaştı. Ayrıca her iki patlamada da, ESGAZ, Makine Mühendisleri ve Kimya Mühendisleri Odası tarafından tamamen bilimsel verilere ve ölçümlere dayalı olarak çalışmalar yapıldığını, bu çalışmalar sonucunda da patlamaların, nedenleri arasında doğalgaz' ın olmadığının, verilerle tespit edildiğini söyledi.
Ayrıca ESGAZ tarafından gönderile e-mail' de, ifade edilen, " ...Kurumumuz ekipleri patlama anından 4 dk sonra olay yerine intikal etmişlerdir. Olay yerine vardığımız andan 20 Mayıs 2009 tarihinde yaptığımız basın açıklamamıza kadar, gerek kendi cihazlarımız ve ekiplerimizle gerek objektif incelemelerde bulunmaları için, Ankara ve İstanbul'dan getirttiğimiz ekipler ile tam 6 kez alt yapı kaçağı veya sızıntısı aranmış, bina ve çevre binalarda iç tesisat kaçağı veya sızıntısının olup olmadığı araştırılmıştır. Kurumumuzun yaptığı bu araştırmaların hepsi Savcılığın atadığı bilirkişiler eşliğinde olmuştur. Yapılan araştırmalar sonucu da, gerek alt yapımızda olsun, gerek bina iç tesisatında olsun, doğal gaz sızıntısına veya doğal gaz kaçağına rastlanmamıştır. İddia ediyoruz ki, bu olayda yaptığımız AR-GE çalışması, Türkiye'de yapılan en ciddi araştırma olmuştur. Yaptığımız bu çalışmalar, sayesinde araştırmamızdaki her detay bilimsel ölçüm ve verilere dayandırılmıştır." tespitleri karşısında ne denebilir ki?
Patlamaların nedeni, DOĞALGAZ olmadığı halde, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanı Sayın Mustafa Yeter, Gaffar Okan Caddesi 39 ve 41 numaralı binalardaki patlamaların nedeni olarak, niçin doğalgazı gösterdi bilinmez ama bu açıklamasının gerekçelerini de kamuoyu ile paylaşması gerekirdi.
Acaba Sayın YETER, bu açıklamayı yapmadan önce, herhangi bir ölçüm yapmış mıdır? Veya tespit ettiği bilimsel ölçüm verileri ve değerler nelerdir? Bu alanlarda da kamuoyun bilgilendirmesini isterdik. Sayın YETER' in, elinde, iddiaları ile ilgili veriler var mı bilmiyoruz. Varsa bunları mutlaka kamuoyu ile paylaşmalıdır. Şayet böyle bir veri yoksa İtfaiye Daire Başkanlığı gibi bir makamın sorumluluğunu taşıyan bir yöneticinin, kamuoyunu ve bizleri yanıltmaya veya ESGAZ' ı da, töhmet altında bırakmaya da hakkı yoktur.
Öte yandan patlamaların nedeni, doğalgaz olmadığına göre, bu patlamalardan öncelikle bu işyerlerine ruhsat veren, ancak yeteri kadar denetlemeyen, Anakent ve alt belediyeler sorumludur. Çünkü her iki iş yerinin, alınan ruhsat doğrultusunda, kullanıp kullanmadığı veya çalışmaların yapılıp yapılmadığı, belediyeler tarafından periyodik aralıklarla denetlenmiş olsa, yanlışlık yapanlara da caydırıcı cezalar verilse veya ruhsatları iptal edilse idi, bu patlamalar meydana gelmezdi.
Eskişehirliler, her iki patlamanın da nedenini hala merak ediyor. Valimiz Sayın KILIÇLAR veya Anakent Belediye Başkanımız Sayın BÜYÜKERŞEN, mutlaka patlamaların nedenlerini kamuoyu ile paylaşmalı ve Eskişehirlilerde oluşan, kaygıları da gidermelidir. Çünkü gelen e-mailleri değerlendirdiğimizde, hala kamuoyunda endişeli bir bekleyiş var.
Ayrıca kamuoyunu, daha sağlıklı bilgilendirmek için, Eskişehir'deki patlama ve kazaların nedenlerini tespit edecek, ilgili kurum/kuruluşların temsilcilerinden oluşan, sürekli ve kalıcı, bir komite teşekkül ettirilmeli, bu komitenin, araştırmaları sonucunda tespit edilen nedenler ve alınacak önlemler, İlin valisi tarafından kamuoyu ile paylaşılmalıdır. .
Eskişehir' de, her patlama meydana geldiğinde, nedenleri sorgulanmadan, kesin veriler de ortaya çıkmadan, patlamalarda ilk akla gelen ve sorumlu olarak hep "DOĞALGAZ" gösteriliyor. Yani "DOĞALGAZ", günah keçisi ilan ediliyor. Oysa patlama ve kazalar, genellikle karmaşık bir yapıya sahiptir. Bir değil, pek çok nedeni de vardır. Bir patlamada, irdelenmesi gereken pek çok neden olabilir. Bu nedenler tespit ve patlamaların detayı analiz edilemeden, özellikle de yeteri kadar araştırma yapılmadan, taraflar arasında, kazanın oluş nedenleri üzerinde uzlaşma da olmadan, yapılan açıklamalar, kamuoyunu tedirgin ettiği gibi, kişi/kişilere ve kurum/kuruluşlara da zarar verir. Hiçte hak etmedikleri halde, kamuoyu nazarında güven ve itibar kaybetmelerine de neden olur. Bu ortamı yaratmaya da kimsenin hakkı yoktur. Çünkü söz konusu olan kurum/kuruluşların, hatta kişi/kişilerin, itibarı ve Eskişehirlilerin de can ve mal emniyetidir.
ESGAZ Genel Müdürü, Sayın KARAHAN' la yaptığımız görüşmede gördük ki, her iki patlamada, neden doğalgaz olmamasına rağmen, ESGAZ üzerine düşeni, en iyi şekilde yapmıştır. Doğalgaz kazalarının, Eskişehir' de olmaması için de araştırma ve önlemlerini, sürekli ve kalıcı bir şekilde, yerel ulusal ve evrensel perspektifte devam ettiriyor.
Kutluyoruz...