Dün Kazım Kurt'un vakıf ile ilgili çıkışını yorumladık.
Özellikle Ak Parti'nin ortaya konulan sorulara siyasi bakmaması gerektiğini ve soruların kamuoyunu tatmin edercesine yanıtlanması gerektiğini söyledik.
NET CEVAP YOK!
Kurt'un bu açıklamaları üzerine Ak Partili Volkan Doğan ise zehir zemberek çıkışlarda bulundu.
Doğan sorulara açık yanıtlar vermek yerine siyasi rakibini eleştirerek yanıt vermeyi tercih etti.
Bizce hatalı bir adım oldu.
İkinci hatası ise Odunpazarı bölgesinde yaşanan pek çok sorun durmasına rağmen, gerekli eleştirileri yapmak için bu zamanı beklemesiydi.
Oysa Volkan Doğan özellikle İstiklal Mahallesi'nde yaşanan çile için bunca zaman beklememeliydi.
Ya da belediye içerisinden çıkan pek çok şikâyet için eleştirisini şimdi yapmamalıydı.
ODUNPAZARI'NDA SORUNLAR BEKLİYOR
Özellikle bölgenin imar sorunlarının halledilmesi, daha derli toplu bir gelişmenin sağlanması, en azından Tepebaşı'ndaki sosyal yaşamın ve sosyal gelişimin bir kısmının dahi bölgeye kaydırılması gibi meseleler.
Bunlar için ilk adımlar atılmasına rağmen halen sonuç alınamadı.
Sanayinin dönüşümü, Gündoğdu için verilen sözler gibi konulara hiç girmiyoruz bile.
En azından iki yıl sonra dönüşeceği söylenen küçük sanayi için bu sürenin bitmesini bekliyoruz sadece.
Süre sonunda mevcut yönetimin en büyük vaatlerinden birisi olan sanayide neler olacağını görüp öyle yorum yapabiliriz.
Yani, çözümü uzun zaman alacak konularda şimdilik bir eleştiri yapılamaz.
Fakat kısa vadede mesele çözen belediyecilik anlamında da yapılması gerekenler olduğunu söylemeliyiz.
BU KEZ DOĞRU ELEŞTİRİ
Bu nedenle Volkan Doğan'ın dünkü açıklamalarında en doğru eleştirilerden birisinin İstiklal Mahallesi'nde çekilen çileyle ilgili olduğunu hemen söylemeliyiz.
Çünkü belediye kurumlar arasındaki iletişimi kurup, bölgenin hemen toparlanması sağlayabilirdi.
Bu yapılamadı.
Volkan Doğan bunun sorumlusunu da belediye olarak ilan ediyor.
Belediyeyi vatandaşa şikâyet ediyor ki, şehrin ortasında bunca çile yaşanırken doğru olanını yapıyor...
CHP'nin kalesi olan mahalleden bizce sempati kazanmayı da başarıyor.
SİYASİ ELEŞTİRİ DE BÖYLE OLUR
Doğan'ın bölgedeki fiziksel sorunlardan sonra siyasi sözleri de hayli dikkat çekici.
Daha önce Doğan'ın siyaseti sert biçimde yapacağını pek çok kez söylemiştik.
İşte o sert sözlerden birisini daha ediyor Doğan.
Kazım Kurt'a sert ithamlarda bulunuyor.
"Siz Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'e yaranmak için 2019 hesabınızı ve kişisel çekişmelerinizi Sayın Bakanımız ve Millete hizmet eden kurumlarımız üzerinden yapamazsınız" diyor.
Belki de yeni bir çekişmenin fitilini ateşliyor.
AK PARTİ BÖYLE OLMALI!
Gördüğünüz üzere Volkan Doğan'ın basın açıklamasında eleştirilecek ve doğru bulunacak yönler bu şekilde.
Ancak, ayrıca dikkat çekmek istediğimiz bir nokta daha var!
O da Ak Parti'nin kentteki suskunluğu üzerine.
Biliyorsunuz Bakan Avcı ortaya bir kural koydu;
"Az laf, çok iş!" dedi.
Bu yüzden Ak Parti'den uzun süre çıt çıkmadı.
Görüldü ki, Ak Parti'nin konuşmaması kendisine çok fazla zarar veriyor.
O nedenle Volkan Doğan'ın dünkü açıklamaları ve sert eleştirileri partinin yeniden dinamizm kazanması adına da önemli.
Eğer Ak Parti bu tür söylemlerle kent kamuoyuna daha çok çıkarsa, kendisine daha çok taraftar sağlayacaktır.
Hepsinden önemlisi şehirde Ak Parti'nin varlığına dair emareler olacaktır.
Ki;
Buda kamuoyu nezdinde rakipsiz kalan CHP için hiçte iyi olmayacaktır...