7-Ahmet URFALI (DOLUNAY)

7-Ahmet URFALI (DOLUNAY)

"Domaniç, tarihi ve kültürel açıdan saklı bir hazinedir." Araştırmacı Yazar Abdullah Fidan ile bir sohbet gerçekleştirdik.

 


   Abdullah Bey, Domaniç üzerine tarihi, kültürel ve sosyolojik anlamada yazılar yazıyor, araştırma ve incelemeler yapıyorsunuz. Doğup yaşadığınız beldeye vefa borcunu bu şekilde yerine getiriyorsunuz. Sohbetimize sizin gözünüzde Domaniç nedir? Sorusunun cevabını öğrenmekle başlayalım.


    Domaniç, dünya tarihinin seyrinin değişmesine tesir eden üç kıta, yedi iklimde muhteşem Osmanlı Devleti'ni kuran ecdadımızın bize bıraktığı kutsal bir mirastır. Domaniç, Osmanlı tarihinde önemli bir yer tutar. Cihanşümul bir Türk devletine beşik olmuştur. Domaniç, beylikten cihan devletine giden yolun adıdır. Türklüğün ezelden ebede giden yolu üzerinde som altından yapılmış bir kilometre taşıdır. Domaniç, tarihin akışına yön veren, Osmanlı cihan devletinin temellerinin atıldığı bir ilçe, bir Osmanlı mirası. Bu zenginliği tamamlayan topoğrafyası ve görenleri hayran bırakan doğal güzelliği de var. Domaniç, iklimi, zengin doğal kaynakları ve bozulmamış bakir doğası ile turizm açısından bir cazibe merkezidir. Biyolojik çeşitliliği ve nadir bulunan bitki türleri ile süslenmiş dağları, yaylaları, tepeleri, vadileri Domaniç’in tarih-kültürünün olduğu kadar doğasının da ilgi görmesine neden olmaktadır. Türkiye’de yayla keyfinin yapılabileceği nadir yerlerdendir. Ertuğrul Gazi ve Osman Gazi’lerin şifa bulduğu doğal su kaynakları, verimli tarım alanları ve canlı çeşitliliği Domaniç’e sadece göze hitap eden bir doğal güzellikten sıyırıp doğa gözlemciliğine de fırsat vermektedir. Nadir endemik bitki türleri bulunmaktadır. El değmemiş, keşfedilmeyi bekleyen yeryüzündeki cennetlerden birisidir.


 


    Domaniç; Osmanlı’nın mayalandığı, Kayı boyunun aşiretten beyliğe, beylikten devlet olmaya doğru yol aldığı tarihsel süreçte önemli bir yere sahiptir. Ahlat, Karacaşehir, Domaniç ve Söğüt bu sürecin önemli merkezleridir. Bu açıdan bakıldığında Domaniç yeterince tanıtılıyor mu? Daha güzel tanıtımı için neler yapılmalıdır?


      Değerli hocam bana bu soruyu sorduğunuz için teşekkür ederim. Sizlerinde içinde bulunduğu 1990’lı yıllarda Domaniç’te faaliyet gösteren DOTAG üyesi büyüklerimizin “Kuruluşun Toprağı Domaniç” sloganıyla hayat bulan çalışmaları kadar tanıtım yapılamıyor Domaniç'te. Lobi faaliyetleri neredeyse yok denecek kadar az. DOTAG ve sonrasında bizlerin bu sloganı devam ettirmemizin nedeni sürekli gündemde olan “Osmanlı Devleti nerede kuruldu?” tartışmaları. özellikle de merhum Halil İnalcık’ın 2009 yılında Yalova çıkışı yani Osmanlı Devleti’nin Yalova’da kuruldu iddiası bu tartışmaları alevlendirmişti. Biz de Domaniçliler olarak o zaman Söğütlülerle birlikte tepkimizi ortaya koymuştuk. Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde başlayan  kaç yılında ve nerede kurulduğu tartışmaları günümüze kadar devam etmiştir. Neredeyse 1299 tarihi rafa kalkıp Yalova’da kuruldu Osmanlı denilebilecek kadar az lobi faaliyetleri.


     Osmanlı Devleti, 1287 tarihinde Domaniç’te kurulmuştur. Osmanlı'nın kuruluşuna ev sahipliği yapmış, Cumhuriyet tarihinde kurtuluşuna vesile olmuş bir tarihe sahip olan ilimize baktığımızda da bir vakıf medeniyeti olarak görünmekte, sivil toplum faaliyetleri önemli bir yer tutmaktadır. Kütahya ve ilçeleri Sivil Toplum Kuruluşları, dernek ve vakıflar olarak canlı bir ildir aslında. Domaniç’te ise yaklaşık 50’den fazla sivil toplum kuruluşu mevcuttur. Bu kuruluşlar muhakkak ki, misyonlarının gerektirdiği işleri rutin olarak sürdürmekte ve üyelerine fayda sağlayabilme mücadelesini vermektedirler. Ama Domaniç tanıtımına bir katkı sağlıyorlar mı noktasında kendimce yok diyebilirim.


       2015 yılında Tavşanlı Ticaret ve Sanayi Odası ile Türk Arap Derneği işbirliğiyle Tavşanlı’da “1.Uluslararası Osmanlı Medeniyeti Buluşması Sempozyumu” düzenlenmiştir.Yine biz Domaniçliler olarak bu sempozyumda yoktuk. Bu ve buna benzer sempozyumlar Domaniç lobi faaliyetleri adına, Domaniç’in tanıtımı için yıllardır verilen mücadeleler için bu tür organizasyonlar ve tanıtımlar çok faydalı. Böyle organizasyonlar Domaniç için bir kıvılcım, bir motivasyon olur inşallah. Domaniç’teki kurum kuruluşlara sivil toplum örgütlerine Domaniç sevdalılarına bir heyecan bir moral verir. İlçemizin en büyük sorunu olan tanıtımı bu ve buna benzer organizasyonlar ile çözülebilir düşüncesindeyim. Yoksa dağlarına ovalarına ve tarihi değerine bakmaksızın yolsuz ve susuz Domaniç olarak tarihe not düşüneceğiz.


 


      Domaniç’in tarihi ve kültürel mekânları hakkında bilgi verir misiniz?


       Hayme Ana:


        Hayme Ana, üç kıta yedi iklimde cihanşümûl Osmanlı Devleti’nin kurucusu olan Ertuğrul Gazi’nin annesi, Osman Gazi’nin babaannesidir. Oğlu Ertuğrul Gazi ve torunu Osman Gazi’yi yetiştirmenin başlangıç çizgisinde duran Hayme Ana, onlara şekil vererek geleceğe hazırlamış ve cihan devletinin temelini atmıştır. O, Devlet Ana unvanıyla tarihe geçmiştir. Sultan 2.Abdülhamit tarafından yapılan türbesi Domaniç’e bağlı çarşamba köyündedir.


   Şehit Saru Batu Savcı Bey:


      Osman Gazi’nin ağabeyidir. M.1287 tarihinde Bizans’la yapılan ve Osmanlı’nın ilk savaşı olan Domaniç İkizce Savaşı’nda şehit olmuştur. Mezarı Domaniç’e bağlı Karaköy’dedir.


 Beşik çamı:


     Hayme Ana’nın torunu Osman Bey’in bebekliğinde dallarına kurduğu salıncakta salladığı, ninniler söylediği, avutup büyüttüğü bir çamdır. çocukların mızıklamasından dolayı yöre halkı tarafından Mızık çamı olarak da anılmaktadır. Sayılabilen yaşı 745 olduğu fakat özünün çıra olmasından dolayı yaklaşık yaşının 1000 civarında olduğu tahmin edilmektedir. 1987 yılında yıkılmış, daha sonra anıt ağaç olarak koruma altına alınmıştır. Domaniç’e bağlı Domurköy’dedir.


 Ebe Hatun, Ebe çamlığı ve Tarihi Pehlivan Güreşleri:


    Osman Gazi’nin 1258 tarihinde doğumunu gerçekleştiren Ebe Hatun’un türbesi Domaniç ilçe merkezinde bulunan Ebe çamlığı’ndadır. Osman Gazi, Ebe çamlığı’nda doğmuştur. Osman Gazi doğduğu zaman Ebe çamlığı’nda şölenler düzenlenmiştir. O tarihten itibaren başlatılan şölenler hâlâ tarihi güreşler olarak devam etmektedir. Ebe çamlığı, Osmanlı’nın ilk güreşlerin yapıldığı yerdir.


Selim Ata:


     I.Murat döneminde Domaniç’te yaşamış önemli tasavvuf erenlerinden birisidir. Türbesi çukurca beldesindedir.


 Koyun Baba:


      Ertuğrul Gazi döneminde yaşamış önemli tasavvuf erenlerindendir. Bizans’la yapılan bir savaşta şehit olmuştur. Mezarı Domaniç’e bağlı Karaköy-Kızıltepe mevkiindedir.


 Mahmut Abdal:


Ertuğrul Gazi döneminde yaşamış önemli tasavvuf erenlerinden birisidir. Koyun Baba'nın dervişlerinden birisidir. Mezarı çukurca beldesindedir.


 Selim Dede:


    Ertuğrul Gazi döneminde yaşamış önemli tasavvuf erenlerinden birisidir. Koyun Baba'nın dervişlerinden birisidir. Mezarı Güney köyündedir.


 Sarıkız Mesire Alanı:


   Sarıkız efsanesinin yaşandığı önemli mesire alanlarından birisidir. Domaniç-çukurca beldesinin Ilıcaksu mahallesinde bulunmaktadır.


 Ebe Ana:


   Ertuğrul Gazi zamanında yaşamış Anadolu Bacılarından (Bacıyan-ı Rum) kahraman bir Türk kadınındır. Mezarı Domaniç’e bağlı Saruhanlar köyündedir.


 Sivri Kaya:


   Ertuğrul Gazi’nin sık sık çıkıp tefekkür ettiği, cihan devletinin hayalini kurduğu, oğlu Osman Gazi’ye nasihatlerini verdiği Domaniç’in zirve mekanlarından birisidir. Domaniç’e bağlı Durabey köyü sınırları içindedir.


 Pazar Alanı:


Osmanlı Devleti’nin ilk pazarının kurulduğu yerdir. Domaniç’e bağlı Durabey köyündedir.


 Berçin Gözetleme Kulesi:


Ertuğrul Gazi zamanında yapılmış gözetleme kulesidir


Domaniç’in doğası:


   Domaniç, üç farklı iklimin kesişme noktasında bulunmaktadır. Dolayısıyla bu özelliği ile çok zengin bir bitki örtüsüne ve orman dokusuna sahiptir.


 


    Son zamanlarda sizin ‘’Domaniç Yatırları’’yla ilgili araştırmalar yaptığınızı bilmekteyiz. Bu araştırmanız ne aşamadadır?


      Hocam malumunuz 1071 sonrası ki süreçte Anadolu, Horasan Erenlerinin gayretleriyle İslam ve Türklükle tanışmıştır. Domaniç'e Kayıların gelişi 1230 ve sonrasına dayanmaktadır. Ben de bu noktada Domaniç, çukurca beldesi ve 31 köyünde kendi çabalarımla " Domaniç’e ruh üfleyen gönül sultanları, Domaniç’in manevi simgeleri" adıyla bir çalışmaya başladım.


 Domaniç merkez: Ebe Hatun, Hamit Dede, çam Dede, Güllü Dede, Arap Dede,Koyundamı Dedesi -Aksu: Kızeğreti Dedesi (Kadın yatırı) -Bükerler: Şerbetçi Dede, İsimsiz Yatır (çamaşırlık mevkiinde) -Berçin: Hamza Bey, çırpılı Dede, Duman Dede -Böçen: Koru Dedesi -çakıl: Boncuklu Dede, İsimsiz iki yatır (Emetler ve Karadayılar avlusunda) -çokköy: Arap Dede – çamlıca: Tutmaççı Dede, Kurt Dede – çarşamba :Hıdır Dede -çukurca : Selim Ata, Mahmut Abdal(Abdal:Derviş ), Arap Dede -Domurköy: Osman Dede – Fıranlar : Kurt Dede, Zeyve Dede, Helvacı Dede, Sancı Dede (İsmi belli olmayan Kadın Yatırı) – Güney : Selim Dede, Ahi Baba – Ilıcaksu Mah. : Sarıkız, Garip Dede, Arap Dede – Karaköy : Koyun Baba, Yak Dede, Kel Dede, çam dede, Arefe Bacı (Kızlar dedesi) – Karamanlar: İhsan Dede, Yaren Dede, Kuru Dede – Kozcağız : Kaygılı Dede, Abdal Dede (Abdal:Derviş ) – Kozluca: Tuzla Dedesi, Dedebağ mevkiinde isimsiz bir yatır – Küçükköy: Gelin Mezarı, çalı Dede – Muratlı: Garip Dede – Sarıot : Ese Dede, Cebir Dede, Yağıbasan Dede – çiftlik köyü: Gazi Pehlüvan Bey – Saruhanlar: Ebe Ana, Bekir Dede, Şehit Dede, At İzi Dede, Arap Dede, Ali Baba, Gara Delicik Mehmet Dede, Şerife Ana, – Yeşilköy: Kapaklı Dede, Somaklı Dede, Koru Dede, İsimsiz Kadın Yatırı (Molla İsmailler avlusunda) olmak üzere yatır ve dedelerin isimlerini belirleyip vakit buldukça köylerimizde 75 yaş üzeri büyüklerimizi ziyaret ederek menkıbelerini dinleyip not alıp gelecek nesillere bırakma gayretindeyim.


 


    Domaniç Karaköy’de bulunan Saru Batu Savcı Bey’in makam mezarıyla yakından ilgileniyorsunuz. Saru Batu Savcı Bey kimdir? Ekizce Savaşı’nın önemi nedir? Saru Batu Savcı Bey meşhedinin son durumu ve hazırlanan proje hakkında neler söylersiniz?


     SARU BATU SAVCI BEY, Ertuğrul Gazi ve Halime Hatun'un en büyük oğulları, Osman Gazi ve Gündüz Bey'in ağabeyleridir. Savcı Bey'in asıl önemi kuruluş devrinde tanıklık ettiği olaylara dayanır. Osmanlı devlet olma safhasında Ermenibeli Zaferi, Kulaca'nın Fethi ve Domaniç İkizce Zaferi gibi başarılı mücadelelere imza atmıştır. Savcı Bey, 1287 yılında Osmanlı-Bizans arasında meydana gelen İkizce Muharebesi'nde şehit düşmüştür. Mezarı Domaniç’e bağlı Karaköy’dedir. Bu arada Osmanlı hanedanında iki tane daha Savcı Bey isimli şehzade vardır: Osman Gazi'nin oğlu Savcı Bey, 1.Murat'ın oğlu Savcı Bey’dir. Domaniç Savaşı olarak da geçen, İkizce Savaşı 1287’de Alçay / Akmeşhet’te vuku bulmuştur. Ertuğrul Gazi'nin idaresindeki Kayıhanlılar, 13. asrın ikinci çeyreğinde Domaniç ve Söğüt'e yerleşmişlerdi. Bu durumdan rahatsız olan Bizans İmparatorluğu'nun bölge tekfurları Kayıhanlıları ortadan kaldırmak, Domaniç ve Söğüt'ü geri almak istiyorlardı. Kayıhanlıların Domaniç'te yayladıkları bir zamanda, İnegöl ve Karacahisar tekfurlarının ordularından oluşan birleşik Bizans ordusu, İnegöl'den hareketle Domaniç Dağını aşarak çarşamba Yaylası'ndaki Kayıhanlılara saldırmaları savaşın sebebidir. Bu savaş Kayıhanlıların zaferiyle sonuçlanmıştır. Osman Bey'in ağabeyi şehit olmuştur. Osman Bey, "Gazilik" unvanı almıştır. Karacahisar kalesinin fethini tetiklemiştir. Osmanlı’nın kuruluş aşamasında önemli bir kırılma noktasıdır. Osmanlı Devleti’nin kuruluşuna zemin hazırlayan tamamlayıcı en önemli aşamalardan birisidir. Osmanlı Devleti’nin kuruluş sürecinde 1287 tarihinde gerçekleşen “Domaniç Savaşı” ilk Osmanlı kaynaklarında “İkizce Savaşı” olarak geçmektedir. Ermenibeli Savaşı (1287) ve Kulacahisar’ın fethinden (1285) sonra Osmanlıların üçüncü savaşıdır.


        Şehitliğin son durumu ise her geçen gün daha fazla ziyaretçisi bulunan ve huzurunda dualar edilen bir yer olmaktadır.Bunun başlıca sebeplerinden birisi de  Diriliş Ertuğrul dizisidir. Her yıl Ağustosun son haftası Karaköy Ertuğrul Gazi ve Sarubatu Savcı Bey Derneğinin katkılarıyla anma etkinlikleri düzenlenmektedir. Orman İşletme Müdürlüğü ile istişare içerisinde olunup çevre düzenlemesi aşamaları hız kazanmıştır...


      Domaniç’in tarihi ve kültürel envarteri tam olarak hazırlanmış mıdır? Hazırlanmamış ise bu konuda neler yapılmalıdır? Tarihi ve kültürel mekânlar, ilgili makamlar tarafından tescil edilmiş midir?


        Malumunuz 1402 Ankara Savaşında Timur, Bursa ilindeki kütüphaneli yakmış ve bir çok belge ve yazılı eser kaybolmuştur...1230 ve 1402 arası belgelerde en büyük kaynak Aşık Paşazade kalmıştır. Onun içindir ki yazılı kaynaktan ziyade rivayetler Domaniç için çıkış kaynağı olmuştur. Bildiğim kadarıyla Hayme Ana ve Mızık çamı tescillidir. Saru Batu Savcı Bey Makam mezarı için tescil müracaatları edilmiş netice beklenmektedir. Domaniç, tarihi ve kültürel açıdan saklı bir hazinedir.


 


       Domaniç’in kültürel yapısı hakkında neler söylersiniz? Halkın tarihe ve töreye bağlılığı ne seviyededir?


          Domaniç merkez baz alındığında baştan başa 20 dakikalık yürüyüş mesafesi olan tipik bir Anadolu ilçesidir hocam. Domaniçlilik o kadar güzeldir ki; Taşköprü kahvesinin önünden başlar: Ne tarafa gideceksek bitime kadar her dükkana, her kahve önüne , her oturana takılarak güle oynaya ilerlemek ve selam vermektir. Domaniçlilik, bir bakarsın, sanki yaşadığı sorun yüzünden hiç bir biriyle bir daha konuşmayacaktır iki kişi. Hele o ikisinden birinin, bir düğünü , bir ölüsü olsun da, sen gör bakalım konuşmayan o dargın şahısları. Ya düğününde aşçının başındadır ya da acı gününde tabutu omuzlamaktır. Köylerimizde halen düğünlerde ve özel günlerde üç etek giyimleri kayınvalideler tarafından gelinlere hediye edilmeleri vardır. Domaniç hâlâ örfünde adetinde olan bir ilçedir. Tabi ki göç veren bir ilçe olduğundan Domaniç dışında doğmuş çocuklarımız ve gençlerimiz biraz daha zamana ayak uydurmuşlardır.


 


        Abdullah Bey, siz şahıs olarak ilerde nasıl bir Domaniç hayal ediyorsunuz?


  Konu Domaniç olunca o kadar çok hayalim var ki yazmakla bitmez. Domaniç-Tunçbilek karayolu neredeyse tamamlandı. Güney-Tunçbilek arasının da tez elden bitirildiği ve Domaniç insanının yol-yakıt-araç masraflarından kurtulduğu o güzel günleri hâlâ hayal ediyorum. Domaniç’e, devletten bol bol ödeneğin çıktığını, İl özel İdaresinde Domaniç ile ilgili daha çok kararların alındığı günlerin hayalini hâlâ kuruyorum. Domaniç’in doğasına zarar vermeyen doğal dokuyu bozmayan fabrikaların kurulduğunu, istihdamın arttığı ve göçün önlendiğini, Domaniç dağlarına doğasına zarar verecek maden ocaklarının (altın vs) açılmadığının hayalini kuruyorum. Ama maalesef aramalar devam ediyor. Ebe Ana, Selim Dede, Abdal Dede,çad Dede, Sarıkız, Koyun Baba, Şehit Sarubatu Savcı Bey gibi Domaniç’in manevi şahsiyetlerine daha çok sahip çıkıldığı Mahmut Abdal’ın anıt mezarının yapıldığı,  Ortaca’ya Habibe ile Fındıcak’a Emine’nin, Sivrikaya’ya Şeyh Edebali’nin Ertuğrul Gazi ve Osman Gazi’nin heykellerinin yapıldığı günlerin hayalini hâlâ kuruyorum. Asit tankerlerinin Domaniç güzergahını kullanmadığı,tabiatın ta kendisi olan Domaniç dağ ve ormanlarının tabiat parkı değil de milli park olduğu ve rantçıların heveslerinin kursaklarında kaldığı günlerin hayalini hâlâ kuruyorum.  Yüksekokulun eski günlerine geri döndüğü, ögrenci sayısının arttığı, Domaniç halkıyla kaynaştığı ve halkın arasına katıldığı, esnafımızın kazancının arttığı günlerin hayalini hâlâ kuruyorum. -Domaniç'in tarih kültür ve doğa turizminden hak ettiği payı aldığı, Hayme Ana ve Yağlı Güreşlerin geçen yıllara göre daha görkemli, katılımın daha fazla olduğu ve Tv'lerde canlı yayınlanan şenlikler ve etkinlikler olduğu, Türkiye'de ve dünyada hak ettiği değeri bulduğunu günlerin hayalini hâlâ kuruyorum. Saru Batu Savcı Bey törenlerini devlet töreni haline getirildiği ve Saru Batu Savcı Bey Belgeselinin çekildiği günlerin hayalini hâlâ kuruyorum. Domaniç'e Bir Osmanlı Köyü kurulduğunun hâlâ hayalini kuruyorum. Domaniç'teki tarihi ve kültürel değerlerin ilkokul düzeyinde hikâye ve masal kitabı haline getirildiği günlerin hayalini hâlâ kuruyorum. -Domaniç'e sanat ve kültürün konuşulduğu ve içerisinde kitapların bulunduğu bir kafeteryanın kurulduğu günün hayali ise benim en büyük isteğim hocam.....


 


ABDULLAH FİDAN’IN öZGEçMİŞİ


   1978 yılında Kütahya-Domaniç Karaköy’de doğdu. İlköğretimini köyünde tamamladıktan sonra Emet İmam Hatip Lisesinde orta ve lise eğitimini gördü. Dumlupınar üniversitesi Şaphane Meslek Yüksek Okulunu bitirdi. 1999’de Anadolu üniversitesi İşletme Fakültesi İşletme Bölümünde başladığı lisans eğitimini 4.sınıfta bıraktı.


    1999- 2002 yılları arasında öz Domaniç Gazetesinde Yazı İşleri Müdürü olarak çalıştı. 2002-2004 yılları arası vatani görevimi yaptıktan sonra Domaniç, Bursa ve İnegöl’de özel sektörde görev yaptı. Halen İnegöl’de özel sektörde çalışmaktadır.


     Tarihi ve kültürel birikimini " Osmanlının İlk Yurdu Domaniç" ve "Domaniç Türküleri" adlı iki kitapta topladı.. Kütahya ve Domaniç havalisinde kültürel faaliyetlerin ve organizasyonların yönetiminde bulundu. Derneklerde yöneticilik görevleri aldı. 2000 yılından beri Domaniç Gazetesinde köşe yazarıdır. 


   Bursa- Bilecik- Kütahya havalisinde faaliyet gösteren Ertuğrul Gazi Dernekleri Federasyonunda yönetim kurulu üyesi olup Türk Boyları Konfederasyonunda da görevleri bulunmaktadır.


 Abdullah Fidan evli olup 3 çocuk babasıdır.


 


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
7-Ahmet URFALI (DOLUNAY) Arşivi