2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)

2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)

DSP KÜLLERİNDEN DOĞAR MI?



DSP heyeti geldi dün.
Uzun uzadıya sohbet gerçekleştirdik.
Heyetin başında Dilara Tambova var.
Partinin Genel Başkan Yardımcısı…
“Eskişehirli!”
***
DSP, Türk siyasetinin kilometre taşı.
DSP ile aynı dönemde siyaset yapan partilerin birçoğu tarihin tozlu raflarına kalktı.
DSP ise adeta yaşama tutunma mücadelesi veriyor.
Bu mücadelenin enerjisi kuşkusuz DSP’nin Türk siyasetinde bıraktığı mirastan kaynaklanıyor.
Tambova’ya o mirasın ağırlığını soruyoruz…
“Sırtımızda taşıdığımız yükün farkındayız.
O mirasla yeniden söz sahibi olacağız” diyor.
***
Sohbette sadece geçmişi değil, bugünü de konuştuk.
DSP’nin bugün neden kenarda kaldığını ve nedenlerini masaya koyduk.
Geleceğe ilişkin ise sorumuza şu şekilde yanıt veriyor Tambova;
“Dün yaptığımız tespitler bugün doğru çıkıyor.
Bugün söylediklerimizin de yarın ne denli doğru olduğu ortaya çıkacak.
İşte o zaman halk ‘Demek ki birileri doğruyu söylüyormuş’ diyecek” şeklinde cevaplıyor.
Tambova’nın tek dileği ise o günlerin bir an önce gelmesi…


OKULLARDAKİ MANZARALAR…

Suzan Gürcanlı İlkokulu’nda yaşandığı iddia edilen olaya karşı tepki gösterdik.
“İddialar umarız doğru değildir” demiştik.
Gazeteci arkadaşlarımızın o iddiasının araştırılması gerektiğini dile getirerek;
“Konuyu takip edeceğiz” demiştik…
***
Konuyla ilgili Okul Aile Birliği açıklama yapmış.
“Bağış vermeyenlerin, bağış verenleri alkışlamaları doğru değil” demişler.
“Sadece sınıfları ziyaret ettik” demişler.
Müfredatta galiba “derslik ziyaretleri” diye bir kısım var.
Neyse…
En azından içimiz serinledi.
Ancak!
Konunun soruşturulması mutlaka tamamlanmalı.
Buna ilave olarak…
“Milli Eğitim artık bu işlere çözüm bulmalı artık!”
öyle ki;
Okul Aile Birliği adı altında, kurulan gruplar “okulların sahibiyiz” havasına girmiş…
Milli Eğitim bu gruplara şunu hatırlatmalı;
“Siz sadece birer öğrenci velisisiniz.
Farklı bir misyonunuz da, vizyonunuz da yok!
“Biz ne dersek o yapılır” havasından da vazgeçin.”
***
Gelelim okul müdürlerine…
“Bu okul benim çöplüğüm” tavrını takınıyor birçoğu!
Doğrudur…
Fakat;
İdaresini yaptığınız yer, 15-20 derslikli bir binadan ibaret.
Sonuçta bir şehri yönetmiyorsunuz.
Altı üstü bir okulu idare edeceksiniz!
Ancak nafile!
Her yıl toplanan, toplanamayan paralar, bağışlar, kayıt paraları, kurum içi anlaşmazlıklar, mahkemeler, davalar, tayinler, atamalar falan onca şikâyet hep okullardan geliyor.
***
Kısaca:
Bu düzen nereye kadar gider bilmiyoruz.
“Fakat okul yönetimlerine dair şu an yürütülen sisteme sağlam bir neşter lazım”
En azından Eskişehir’de durum böyle…
Bunu da çok iyi görüyoruz…




























Önceki ve Sonraki Yazılar
2-Sedat AYDOĞAN (DETAY) Arşivi