
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)
Dündar Ünlü bugünden o lafı niye söyledi?
Yılın son günü yeni yıl mesajında belirtmiş AK Parti il başkanı Dündar Ünlü.
-"Biz 2019 da yapılacak olan seçimlere hazırlanmaya başladık" demiş.
Dediği sadece bu da değil.
-"Parti olarak birlik, beraberlik ve uyum içindeyiz" de demiş.
Hatta.
-"2019 yılında yapılacak seçimde belediyeleri de alacağız" iddiasında bulunmuş.
Doğrusunu söylemek gerekirse...
Bu günden "2019 seçimlerini kazanacağız" demenin hiçbir anlam taşımayacağını, bu söylemin altının da üstünün de boş olduğunu, o tarihe kadar "Kim öle kim kala" olacağını Dündar Ünlü bilmiyor olamaz.
Dahası...
Bu günden 3,5 yıl sonrasının kesin hükmünü vermenin gereksiz olduğunu da bilmiyor olamaz Dündar Ünlü.
O halde niçin çıktı ve "Biz 2019 seçimlerine hazırlanmaya başladık. Birlik,beraberlik içindeyiz ve 2019 seçimlerinde belediyeleri alacağız" gibi bir söylemde bulundu dersiniz?
Biz söyleyelim:
Baktı Eskişehir'deki CHP'de yaşananlara...
Ne 2019 seçimlerine parti olarak bir hazırlık var, ne de parti içinde birlik, beraberlik ve uyum.
Tam tersine...
CHP ikiye bölünmüş, belediye başkanları birbirine hasım olmuş, yaptığı kongrenin üzerinden bir hafta geçmesine rağmen hala itirazlar bitmemiş ve kongrede seçilen il başkanının başarısından çok seçimi bir oyla kaybeden ismin başarısı konuşulur olmuş.
Haklı olarak yaptı açıklamayı Dündar Ünlü.
Aslına bakarsanız...
Dündar Ünlü'nün bu günden 2019 seçimleri iddiası da, partisindeki birlik,beraberlik ve uyum vurgusu da bir iddiadan öte, CHP'de yaşananlara bir göndermeyi daha çok içeriyor gibiydi.
Yaptığı açıklama aslında:
-CHP'de yaşananların hiçbiri bizim partimizde yok" demenin, 2019 seçimlerine yönelik bir iddia şekline büründürülmüş sözleri niteliğindeydi.
Dündar Ünlü aslında çıkıp "CHP bu halde ise, bizim ekstradan bir şey yapmamıza gerek yok" da deseydi olacaktı.
Zira...
Söyledikleri anlam olarak zaten oraya gitti.
***********************************
Siyaseti hastalıklı hale getirenler var...
Adam siyasi partinin bir üyesi.
Her ağzını açtığında Parti içi demokrasiden söz etmeden geçemiyor.
Hemen her fırsatta, Demokrasinin uygulanmıyor olmasından yakınıyor.
Genel Başkan cuntası olduğunu söyleyip, Genel merkez baskısından yakınıyor...
-"Herkes seçimle gelmeli. Seçimle gitmeli" diye neredeyse avazı çıktığı kadar bağırıyor.
Gün geliyor, hasbelkader yönetim sırası ona denk geliveriyor.
O güne kadar eleştirdiği Genel Başkan ve Genel başkanın talimatıyla koltuğa bir güzel oturuyor... Hem de...
Önceden söylediği o sözleri sanki kendisi söylememişçesine ve hiçbir utanma emaresi taşımadan; -"Partimin verdiği görevden kaçmam mümkün değil" diyor.
Tepeden indiği hatırlatıldığında ise;
-"Ne yani? Verilen görevi kabul etmese miydim?" diye de üste çıkmaya çalışıyor. Anlayacağınız...
Her şey, göreve gelinceye kadar...
Başkası olduğunda atamayı gayrı meşru sayıp, kendisi olduğunda aynı atamayı meşru hale getirebiliyor.
Kısacası...
Bir koltuk bulduğunda, hemen herkes geçmişi unutuveriyor bu ülkede...
Tıpkı bir hastalık gibi...
Bu hastalık uzun yıllardır devam ettiğine göre...
Bizim ülkemizde ki siyasetin Hasta olmadığını söylemek mümkün mü?
Bakın, şimdi 2019 da iki seçim birden yapılacak.
Bu seçimlerde partiler milletvekili ve Belediye Başkan adaylarını belirleyecek.
Şahit olacaksınız ki, herkes milletvekili ve Belediye Başkan adayları listelerinin Ankara'da yapılıyor olmasından, adayların ön seçimle belirlenmemesinden yakınacak.
Bu yakınanlar arasında ilk çark edecekler ise, atanmaları halinde söylediklerini unutup "Ne yapsaydım yani? Verilen görevden kaçsa mıydım?" diyenler olacak. İşte bu insanlar bunu söylediği müddetçe, siyaset hastalıktan ebedi kurtulamayacak.
Hastalıklı siyasetin de bu ülkeye verebileceği maalesef pek bir şey olmayacak
***************************************
25 Binlik planlar....
25 Binlik planlar geçtiğimiz yıllarda yapılmış ancak mahkeme, yapılan başvurular üzerine söz konusu planları iptal etmişti.
Çünkü...
Yapılan planlar kamuoyu ile paylaşılmamış, böylece planların aksayan yönleri tespit edilememişti.
O dönem söz konusu planların kapalı kapılar ardında yapıldığı çokça konuşuldu.
Kamuoyu yapılan planlarla ilgili hiçbir şey bilmiyordu ama her emlakçının araba bagajında söz konusu planların gezdiğini herkes biliyordu.
Sırf bu yüzden, aralarında bazı meclis üyelerinin de bulunduğu bazı isimlerin bazı bölgelerde arsa kapattıkları kulaktan kulağa yayılmaya başladı.
Sonuç olarak...
25 Binlik planların halkla paylaşılmaması, kapalı kapılar ardında yapılması ve arsa spekülasyonlarına neden olması kötü bir deneyim oldu.
Şimdi yeniden yapılan 25 binlik plan var.
Plan, büyükşehir Belediye meclisinde yapılan gizli bir oturumla meclis üyelerine anlatıldı.
Sonra da incelenmek üzere komisyona gönderildi.
Ama...
Kamuoyuna açıklanmadı.
Umarız, söz konusu hazırlanan planlar bu kez kamuoyu ile paylaşılır.
Aksi takdirde, ilk yapılan planlarda yaşanılan kötü deneyim yeniden tekrarlanmış olacak...
Bundan 10 gün kadar önce yazmıştık bu yazıyı.
O günden bu yana 25 binlik planların kamuoyu ile paylaşımı olmadı.
Ancak.
O günden bu yana 25 binlik planlarla ilgili kamuoyunda bir sürü iddia dolaşmaya başladı.
O yüzden yazımızı tekrarlamak durumunda kaldık.
Bu paylaşım olmazsa, dedikodu alıp başını gidecek bizden söylemesi.