Bu köşeyi takip edenler hemen hatırlayacak;
Geçtiğimiz haftalarda kentsel dönüşümün bu şehirdeki tarihini kısaca özetlemiştik.
'Bu kelime hayatımıza ne zaman girdi ve bu kelimeyi telaffuz etmeye başladıktan bu yana neler geçti?', hepsini bir bir sıralamıştık.
***
Süreç elbette bitmedi.
Akmaya devam ediyor.
Ve bu konuyla ilgili gelişmeler de ardı ardına geliyor.
Ve hepsi beraberinde yeni tartışmaları da getiriyor.
***
Birincisi;
Milletvekili Ülker Can, gelinen son noktayı bir toplantıda açıkladı;
"Dönüşüme Gündoğdu'dan başlıyoruz" dedi.
Yapılan bu açıklamanın sonrasında herkeste başladı bir panik.
Hele hele Gündoğdu halkı 'ne oluyor ya?' demeye bile kalmadan iş meclise getirildi.
Odunpazarı Meclisi, koca mahalleyi afet riski altındaki bölgeler içinde ilan edilmesi için karar alınmasını talep etti.
CHP'li üyeler ısrarla karşı çıktı.
Komisyona gitti talep!
Geldi.
CHP'liler yine ısrar etti, karşı çıktı.
Belediye yetkilileri ısrarlara dayanamadı!
Gündem maddesi geri çekildi.
K K K
Dün AKP İl Başkanı Süleyman Reyhan açıkladı.
"Nihai karar zaten bakanlığın, ahaliyi ürkütmeye gerek yok" dedi.
Ardından ekledi;
"Daha bakanlığa bile iletilmiş bir plan yok"
Yani bir AKP'li yöneticinin sözleri ile başlayan panik, bir AKP'li yöneticinin sözleri ile sona erdi.
En azından Gündoğdu halkı, bu açıklamalardan sonra bir süre rahat nefes alacak.
***
Peki bu rahatlık ne zamana kadar devam edecek?
Elbette mahalle alanı belediye meclisinden riskli alan olarak ilan edilip;
Belediye tarafından yapılan planlar, bakanlığa teslim edilene kadar.
Sonra bakanlık mahalle için 'uygundur' onayı verip, bakanlar kuruluna sunana kadar.
Ardından;
Bakanlar Kurul da 'uygundur' diye onaylayıp planları tekrar ilgili bakanlığa gönderene kadar.
Sonra bakanlıkta, bakanlar kurulundan gelen onayın ardından proje çalışmalarına başlayana kadar.
Sonrasında projenin uygulanması için ihalelere çıkılmasına kadar.
Sonrası itiraz süreçleri vs.
***
Bir nefeste okunduğunuz bu süreç için 'Ohoo, bunlar olana kadar yıllar geçer' diye düşünmeyin!
Bürokrasi eskisi kadar yavaş değil.
Hepsi kısa bir zaman diliminde hallolur.
Hallolur ama şehrin vicdanında da yaralar açılır!
Hem Büyükşehir Belediyesi'nin, hemde Şehircilik Müdürlüğü'nün 'Porsuk çevresi sıvılaşmadan dolayı büyük risk altındadır' raporu olmasına rağmen "Afet riski taşıyor" diye Gündoğdu'dan bu işe başlamak vicdanları kanatır.
Sonra birileri çıkar;
"Çevreyolunun kenarı Milyonlar ediyor" diye ithamlarda bulunur.
Sizin Kentsel Dönüşüm bir anda rantsal dönüşüm oluverir vesselam.
***
Bu yüzden;
Dikkatli olmakta, konuyu enine boyuna masaya yatırmakta fayda var.
Alelacele alınan kararlar şehri ve şehri yönetenler için sorunlar çıkarabilir.
Hele hele;
Allah korusun ki, olası bir depremde şehir merkezinde yaşanacak tahribatla birlikte, Gündoğdu Mahallesi ayakta kalırsa, işte o zaman durum daha kötü olur.
O nedenle;
Süreci şimdilik bakanlığa bırakmalı.
Öyle ya;
Bakanlığın önünde belediyenin ve müdürlüğün Porsuk ve çevresi ile ilgili raporları da olacak;
Eğer gönderilirse Gündoğdu Mahallesi ile ilgili raporda olacak.
Her iki rapor arasında seçim Gündoğdu'dan yana olursa, o zaman bu yazıya kaldığımız yerden devam ederiz...
***
Şimdilik, Süleyman Reyhan'ın da dediği gibi gelişmeleri takip etmekle yetinelim.
Milleti de paniğe sokacak yorumlardan ve haberlerden kaçınalım.
Böylesi galiba herkes için daha iyi olacak.