
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
DÜNYA ENERJİ KONSEYİ VE BOR
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı ve Dünya Enerji Konseyi Türk Mili Komitesi (DEK-TMK) Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Hasan Murat Mercan İl, il Enerji Verimliliği Projesi" kapsamında, Eskişehir Ticaret Odası (ETO) Toplantı Salonu'ndaki programda, yaptığı açılış konuşmasında, Eskişehir'deki yer altı zenginlikleri ile ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Sayın Murat Mercan, " Eskişehir'in, Türkiye'nin sanayileşme açısından en gelişmiş ve ileri şehirlerimizden bir tanesidir. Enerji ve tabi kaynaklar açısından Türkiye'nin en zengin illerinden biridir. Bor, krom, manyezit, mermer gibi madenler, bu kentte bulunmaktadır." sözleri ile bir gerçeği kamuoyu ile paylaştı.
Ayrıca Sayın MERCAN, Dünya Enerji Konseyi, dünyanın enerji alanındaki en üst çatı kuruluşu olduğunu ve toplantıyı başlangıç olarak, Eskişehir'de yaptıklarını ve diğer illerde de yapacaklarını ifade etmesi dikkat çekti. Dünya Enerji Konseyi, il il bu toplantıları niçin yapıyor bilinmez ama bu toplantıların, nedeni de kamuoyu ile paylaşılmalıdır.
Sayın MERCAN, Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü, çok büyük devrim ve atılımlar yaptığını, Türkiye'nin en büyük, en çok net ihracat yapan yani katma değer açısından ilk 5 şirket içerisinde olduğunu. Katma değeri en yüksek olan 600 milyon dolarlık bir cirosu yaptığını ve yakın zamanda 1 milyar dolara çıkacağını söylemesi, ülke açısından beklenen hedefler değildir. Çünkü madenler işlenerek satıldığında, katma değeri daha yüksek olurken istihdam imkânlarını da artıracaktır.
Geçmiş yıllarda, Eti Maden İşletmeleri rafine bor ürünleri üretim kapasitesinin, 831 bin ton olmasına rağmen, 2005 yılında kurulu kapasitenin de üzerinde 923 bin ton rafine bor üretimi gerçekleştirildi. 2006 yılında ise rafine bor üretiminin, 1 milyon ton düzeyine çıkarılacağını ve böylece rafine bor üretiminde, 2002 yılına göre yüzde 135 oranında bir artış sağlanacağını vurgulanmıştı.
2002 yılında, 186 milyon dolar düzeyinde Bor ihracatı gerçekleştirildi. 2005 yılında, 300 milyon dolar, 2006 yılında ise 360 milyon dolar düzeyinde gerçekleşecek. Yeni tesis ve kapasite artırımı yatırımları ile bor satışlarının, 2010 yılı sonrası 600 milyon dolar düzeyine çıkarılmasının hedeflenmişti. Sayın MECAN, bugün bor ihracatının, 600 milyon dolar olduğunu söyleyerek hedefe ulaşıldığını söyledi.
Elbette bu sevinilecek, bir tablo değildir. Çünkü Eti Holding Yurt dışına daha ucuz tinkal satması nedeniyle, bor ürünleri sanayi, yurt dışında kuruluyor. Bu nedenle de Türkiye' de bor ürünleri üreten işletmeleri ve fabrikalarını, kapatmak zorunda kalıyor.
Ayrıca Danıştay 1.dairesi 1.Mayıs 2000 tarihinde 2000-50 200-67 kararı ile " Eti Holding A.Ş tarafından, ham olarak işletilebildiği ölçüde, rafine bor olarak yurt dışına ihraç edilerek satılan bor tuzlarının, aynı biçimde, ham bor ve rafine bor olarak, yurt içinde Türk vatandaşı kişi ve firmalara da satılabileceğine" karar vermişti.
Ancak Danıştay Dava Daireler Kurulu da, " Bor madeni, Yunanistan'a satılabilir ama Türkiye'de, Türk sanayicisine, bor satılmaz" diyen rekabet kurulu kararını onayladı. Bu karar niçin alındı, gerekçesi nedir bilinmez ama böyle bir karar Türkiye' nin hayrına değildir.
Oysa dünyada, sanayinin gelişmesinde, lokomotif bir sektör olan madencilik, ülkelerin ve kentlerin, kalkınmasında sürükleyici bir rol oynar. Madencik sanayinin itici gücü, katma değeri yüksek olan, kaynak ve istihdam yaratan bir sektördür.
Ne var ki ülkemizde madenlerin Ülkemizde madenler ne sanayinin lokomotifi, ne de kentlerin ve yerleşim alanlarının, kalkınmasın itici gücüdür. Nitekim Eskişehir'de çıkarılan ve dünyanın da en stratejik madeni olan BOR' un ne Eskişehir' e, ne de Çıkartıldığı Seyitgazi ve Kırka ilçelerimize katkısı olmadığı gibi çevresine de ciddi zararı vardır.
Sayın Mercan' ın, BOR' la ilgili verdiği tek teselli, Bakanlık olarak yaptıkları Araştırma geliştirme çalışmaları sonucunda, Seyitgazi ilçesinin Kırka Mahallesi'nde "Etimatik" adında bir fabrika kurulmasıdır. Söylediğine göre, "Etimatik, özellikle temizlik ve çamaşır deterjanlarında bilinen konvansiyonel üretim ve tüketim alışkanlıklarını tamamen değiştirecek ve bor madeninin, tüketici açısından kullanılmasını sağlayacak, Kırka' ya da istihdam sağlayacaktır.
Bor madeni, tarımdan nükleer tesislere ve uzay çalışmalarına, kadar pek çok alanda alternatifsiz bir maddedir. O nedenle de bor madeni, özelleştirilmesinin önünü açacak her türlü uygulama, ülke ve kamu yararına aykırıdır.
Ayrıca Bor'la ilgili, Ar-Ge çalışmalarına hız verilmeli, Maden Fakülteleri, bu alanda üzerine düşeni yapmalı, Sanayimizin motoru olması için de destek verilmeli ve teşvik edilmelidir. Bor'un, çıkarıldığı yerleşim alanlarına, katma değer ve istihdam sağlayacak, yasal düzenlemeler, mutlaka yapılmalıdır. Çünkü HER KÜLFETİN, NİMETİ VAR...