4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
DÜNYA ORMANCILIK GÜNÜ
TEMA Vakfı Eskişehir Temsilcisi Dr. Halil Güngör 'le birlikte, Eskişehir Rixos Termal Otel'de, yapılan Dünya Ormancılık Günü nedeniyle yapılan sempozyuma katıldık. Çeşitli ülkelerden gelen delegeler, ormancılıkla ilgili, açıklama ve önerilerde bulundular.
Dünyanın en önemli yenilenebilir doğal kaynaklarından biri olan ormanlara gerekli önemin verilmediğini gören, Avrupa Tarım Federasyonu (CEA); 21 Mart gününü Kuzey yarım küresinde ilkbaharın, Güney yarım küresinde de sonbaharın başlangıç günü olarak kabul etmiş ve Birleşmiş Milletler Gıda Örgütü (FAO) kanalı ile bunun bütün dünya ülkelerine tavsiye edilmesini sağlamıştır.
O günden bu yana, 21 Mart, " Dünya Ormancılık Günü", 21 Mart'ı içerisine alan hafta da "Orman Haftası" olarak kutlanmaktadır. Ülkemiz bu uygulamaya 1975 yılından itibaren kutlanmaktadır.
Şu bir gerçek ki yalnız ülkemizde değil, dünyada da, ormanlar hızla yok oluyor. Dünya Doğal Yaşamı Koruma Vakfı (WWF), dünyada, yılda yaklaşık 13 milyon hektarlık orman alanının yok olduğunu bildirdi.
Ayrıca BM Dünya Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO) düzenlediği ve 160 ülkeden 3500 temsilcinin katıldığı Dünya Ormancılık Kongresi'nin yapıldığı Arjantin'in başkenti Buenos Aires'te sunulan bildiri de, gezegenin sağlığının korunması için, bu tehdide karşı mücadele edilmesi gereğinin aciliyetini ortaya koydu.
Ormanlar, solunan havadaki oksijen miktarından tutun, kullandığımız ilâçlardaki maddelere; afiyetle yenile çikolatadan, muza kadar hayatın, her alanında, yağmur ormanları var. Dünyadaki oksijeni, yüzde 20'si Amazon ormanlarında üretilir. Tatlı su kaynaklarının üçte ikisi Amazon Nehri'nde bulunur,
Ormanlar, sadece ağaç topluluklarından ibaret değildir. Orman, ağaçlar, hava, su, toprak ve diğer otsu ve odunsu bitkiler, mikroorganizma ve hayvanlarıyla kendine özgü kapalı bir dünya, bir ekolojik sistemdir. Sayılmayacak kadar da faydası vardır.
Türkiye toplam alanının, % 26.8'ni kaplayan kayıtlı orman alanı 20.7 milyon hektardır ve bunun yaklaşık, 8.5 milyon hektarı iyi vasıflıdır. Geriye kalan 12.2 milyon hektar orman alanının ise erozyona maruz kalmaması için, rehabilite edilmesi gereklidir.
Ülkemiz yüzeyinin % 26.8'ini kaplayan ormanlarımızın, % 93'ü doğal ormandır. Ancak ne yazık ki, 1950-1997 yılları arasında ormanlar aleyhine yapılan "yasal düzenlemeler" ile orman alanlarımızın % 56'sı yok olmuştur. Aynı dönemde, ülke genelinde 1 milyon 180 bin hektarlık alan ormansızlaşmış, sadece Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı yangınında 200 bin nüfuslu bir kentin yıllık oksijen tüketimini karşılayabilecek 4 milyon ağaç kül olmuştur
Cumhuriyetin, ilk yıllarından bu yana, 3 milyardan fazla ağaç, 72 bin orman yangınında kaybedilmiştir. Ve hâlâ ülkemizde, yılda ortalama 2 bin orman yangını çıkmaktadır.
Türkiye, mevcut ormanları korumak ve ağaçlandırma çalışmalarına da hız vermek zorundadır. Çünkü Türkiye, her yıl tarım alanlarından 500 milyon ton, tüm ülke yüzeyinden 1 milyar 400 milyon ton verimli toprağını erozyonla kaybetmektedir. 1 cm kalınlığında verimli toprağın oluşması için, 500 yıl, tarım için gerekli asgari alan olan 40 cm derinliğinde toprağın oluşması ise yaklaşık 20 bin yıl gerekmektedir.
Ormanlarımız, temiz hava ve bol oksijen için, küresel ısınmayı önlemek, toprak oluşumunu hızlandırmak, erozyon ve çölleşmeyi, su kaynaklarımızın kurumasını önlemek, odun hammaddesi üretimine katkıda bulunur.
Türkiye, kişi başına düşen orman alanını sabit tutabilmek, daha düzenli bir iklim ve yağış düzenine sahip olabilmek, ormanlarda yaşayan canlılara yaşam ortamı sağlamak, biyolojik zenginliğimizi korumak ve gelecek nesillere sağlıklı bir ortam bırakmak için ormanları korumak ve ağaçlandırma çalışmalarına daha da ivme kazandırmak mecburiyetindir.
Ormanlar, ülkelerin doğal güzellikleri temiz havanın ve suyun tutulduğu, depolandığı ve diğer canlıların ihtiyaçları için, devamlı kararlı ve yeterli miktarlarda doğaya salındığı çok yönlü faydaları olan kaynaklardır. O nedenle de dünyanın, her yerindeki ormanların korunması, insanlığın ortak hedefidir.
Ülkemizde, ormanların korunması, ağaçlandırma çalışmalarının hız kazanması Ülkemizde ve Eskişehir' de, sahip olduğumuz ormanların ve doğal zenginliklerin korunması, geliştirilmesi ve ülke kalkınmasındaki öneminin arttırılması için, herkese önemli görevler düşmektedir. Çünkü başka bir dünya, Türkiye ve Eskişehir yok.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.