Öyle bir maç oynadık ki, Beşiktaşlılar da dâhil olmak üzere herkes Eskişehirspor'un hakkının yendiği konusunda hem fikir. Ama neye yarar ki. Puan kaybından, para kaybından vazgeçtim. Tek kelime ile canımız yandı. Geçen hafta da, ondan önceki hafta da hakem hataları vardı. Ancak bu kadar kasıtlı düdük çalan bir hakemi uzun zamandan beri görmemiştim.
Niyetleri baştan kötüydü Çağatay Şahan ve ekibinin. Şartlanarak sahaya çıktıkları, aklımızın ermediği bazı hesapları olduğu o kadar belliydi ki. Bir hakemin nerdeyse tüm sezonda yaptığı hatayı tek bir maça sığdırmayı başardılar. Herkesin gördüğünü görmediler, ama ne hikmetse kimsenin görmediğini ise görmeyi becerdiler. Ne diyelim kulun bir planı varsa, Allah'ın da bir hesabı vardır. Sonuçta tüm ülkeye rezil oldular. Bu kadar hataya, bu kadar haksızlığa rağmen Olimpiyat Stadından beraberlikle ayrılmak, galibiyet kadar kıymetliydi. Ertuğrul Sağlam'ın da maçtan sonraki açıklamaları da bu yöndeydi. Hocamızın 2-0 kazanan oyuncularımı kutluyorum sözünü 3-0 olarak düzeltmek istiyorum. Çünkü Mirkan'a yapılan penaltıyı da yedi hakemler. Şöyle söyleyeyim, Beşiktaşlı bir taraftara maçı yönettirsek, bu kadarı da ayıp oldu diyerek utanırdı vallahi. Utanırda maçı fazladan 2 dakika daha oynatmaz, korner üstüne korner kullandırmazdı. Beşiktaş maçı geride kaldı ama Çağatay Şahan ve ekibinin peşini bırakmamalıyız. Yıllardan beri yapılan hakem hatalarını sineye çektik, sesimizi çıkarmadık. Ama yeter artık. Biz konuşmadıkça, biz sustukça, biz hakkımızı aramadıkça onlar cesaret alıp, fütursuzca düdük çalmaya devam ediyorlar. Mesut Başkan umarım bu işin ve Çağatay Şahan'ın takipçisi olur. Camianın kızgınlığı ve kırgınlığı kolay kolay yatışacağa benzemiyor. İnşallah bu olumsuz tablo ve moral bozukluğu Rize maçına yansımaz.
Klasik deyişle çifte bayram yapalım diyeceğim fakat çekiniyorum açıkçası. Düşenin dostu olmaz derler ama birde Eskişehirspor gerçeği var. Bir takım zora düşmeye görsün, yeter ki bizimle maçı olsun. Bir takımın acil puana mı ihtiyacı var, yeter ki bizimle maçı olsun. Elimiz ayağımıza dolanıyor, basiretimiz bağlanıyor. En son Gençlerbirliği örneği. Başında Hocası olmayan takıma ilaç olduk. Rize'de galibiyete hasret. Mehmet Özdilek çok sıkıntılı. Kendisine iyi bir kadro teslim edildi. Ancak ilk dört maç sonunda hala oturmuş bir oyun düzenleri yok ve bir iki maç daha kazanamazsa koltuğu tehlike de. Ve bu kritik süreçte bizimle maçları var. Bazen düşene bir tekme de senin vurman gerekir. Bu maç işte böyle bir maç...
Tüm Eskişehirspor sevdalılarının, İstikbal Gazetesi okurlarının ve İslam leminin Mübarek Kurban Bayramını kutlar, sağlık, mutluluk ve huzur dolu günler dilerim.
