
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
DÜŞÜK KUR İHRACATI OLUMSUZ ETKİLİYOR
ESVİT' in sahibi, Atilla AYVA ile yaptığımız sohbette, düşük kur uygulamasının ihraçlarında, en büyük sorun olduğunu, bu sorun çözüldüğü takdirde, Çin de dahil, her ülkeyle rekabet edeceklerini söyledi.
Düşük kura rağmen, ESVİT' in, 30 ülkeye yaptığı ihracatta, bir değişiklik olmadığını, ancak bu ülkelere yapılan ürünlere, düşük kur nedeniyle, yüzde 15 zam yapmak zorunda kaldıklarını, bu zamların da, bu ülkelerdeki bayiler tarafından olumlu karşılandığını ifade etti. Bu gelişme, aynı zamanda ESVİT' in, ürettiği ürünlerin, kaliteli olduğunun da bir tescilidir.
Düşük kur ve yabancılaşma, Türkiye'nin önünde ciddi sorundur. Nitekim Devlet Eski Bakanı ve eski Başbakan Yardımcısı Sayın Şener'in, hükümetin cari açığı kapatmak için, geçici ülkeye giren sağlıksız yabancı yatırımlara ve düşük kura müdahale etmediğini vurgulayarak, "Eğer kriz yoksa yabancılaşma hızla devam ediyor demektir. Yani kriz yoksa cari açık sorun demektir. Bu sorun çıkarmıyorsa, yabancılaşma büyük bir hızla devam ediyor demektir. Yani yabancı para girişi, bu açığı kapatıyor demektir. Ortalıkta hiçbir şey görmediğiniz zaman bile, rakamlara bakmadan yabancılaşma korkunç boyutta devam ediyor diyebilirsiniz. Ancak yabancılaşmanın artıyor olması, sadece temel sektörlerin yabancılaşması anlamına gelmiyor, aynı zamanda ekonomi politikalarının da yabancılaşması anlamına geliyor" sözleri, yabana atılacak nitelikte değildir.
Diğer yandan yaşanan bu ekonomik gelişmelerin ardından, Türkiye'de cari açık gün geçtikçe artmaktadır. 2006 yılı cari açığı 36 milyar dolar olurken, 2007 yılı cari açığı 38 milyar dolara ulaştı Ve Cumhuriyet tarihinin, en yüksek cari açıkları oldu. .
Oysa Türkiye'de, iktidar tarafından ekonomik dengeler, güllük gülistanlık gösteriliyor. Elbette bu durum, her Türk vatandaşın arzu ettiği ve olması da gerekli bir tablodur. Ancak muhalefet ve ekonomistler ise tam tersi görüş içindedir.
Siyasi iktidar, Merkez Bankası, Maliye ve Hazine'nin yanı sıra dövizle borçlanan özel sektörün, misyonları açısından düşük kurdan şikâyetçi olmadıklarına dikkat çeken Sayın Şener, "ekonomi yönetiminde anlık mutluluk değil. Ülkenin nereye gittiğinin düşünülmesi gerektiğini vurguladı. Şener, cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyesine gelen cari açığının, sürekli borçlanıp, birikimleri satarak giderilemeyeceğini "söyledi. Diğer yandan Sayın Şener, Cumhuriyet tarihinde ilk kez ilave kaynak kullanan hükümeti, günü kurtaran ekonomi politikaları üretmekle suçladı. Ekonomide, yabancılaşma süreci yaşandığını, yabancıların sadece parayı tamamen içeride kazanacakları ve dışarıdan hiç döviz getirisi olmayan, kar marjları yüksek hizmet sektörüne girdiğini söyledi.
Elbette bu ekonomik tablodan ve Sayın Ayva gibi, Eskişehir'deki diğer sanayicilerinde, düşük kurdan etkilendiği de bir gerçektir. Şayet cari açık ve düşük kur devam ederse sanayiciler, özellikle de ihracat yapan firmalar, çok zor durumda kalacaktır.
Ülkemiz ve Eskişehir' de, ekonominin geleceği, ulusal, özelliklede küresel rekabetle eşdeğerdir. Bunun sağlanabilmesi için, ekonomi yönetiminden sorumlu tüm birimlerin, kurumsal temel refleksini, küresel rekabete çevirmesi gerekmektedir.
Mevcut para politikalarından, Merkez Bankası da mutludur. Çünkü kur düştükçe, enflasyon düşüşüne etki yapıyor. Dış borçlar veya döviz cinsinden borçların faizleri kur düştükçe küçülüyor. Döviz cinsinden borçlanan Özel sektörde, düşük kurdan mutlular. Ama düşük kurdan dolayı herkesin mutlu olmasını veya ülkenin ekonomisinin doğru, sağlıklı olduğunu göstermez. Çünkü düşük kur, yatırımları durdurur, üretimi ve ihracatı olumsuz etkiler, işsizliği de artırır.
Eskişehir sanayicisi, düşük kurdan doğan zararlarını gidermek için, kendi bünyesinde tedbirler almak zorundadır. Özellikle de kaliteden, asla taviz verilmemelidir. Nitekim ESVİT' in, ihracattaki başarısının sırrı da budur.
Elbette Eskişehir sanayicisinin, kaliteli mal üretmesi, ulusal ve global pazarlarda rekabet etmesi çok zordur. Ancak bu, "AR-GE" çalışmaları ile pekâlâ aşılabilir. AR-GE çalışmaları, büyük maddi imkânlar gerektirir. Bu da Eskişehir' de işletmeler arasında oluşturulacak, ya "SEKTÖREL" , ya da "ÇATI " şirketleri ile sağlanabilir.
Sayın Şener' in, tespitleri, ülkede ekonomik dengelerin hiçte iyi olmadığını gösteriyor. Özellikle de yabancılaşma ve cari açık, mutlaka dikkate alınmalı ve gerekende yapılmalıdır. Çünkü yarın, çok geç olabilir...