Partiler adaylarını ön seçim yöntemi ile belirlemeye karar verseydi:
Yani...
Milletvekili aday listesi, hakim gözetiminde ve parti üyelerinin oylarıyla belirlenmiş olsaydı:
-Eskişehir'in çeşitli yerlerinde en azından AKP'nin 38, CHP ve MHP'nin 25 tane açılmış seçim bürosu olurdu.
-Aday adayları, aday belirlemede oy sahibi olacağı için partinin tüm üyelerine ulaşma adına gece gündüz çalışmak zorunda kalırdı.
-Partinin binlerce üyesi, seçim çalışmalarının ister istemez içine çekilmiş olunurdu.
-Aday adayları, üyeleri kendisine oy verme konusunda ikna etmek için, çalmadık üye kapısı bırakmazdı.
-Bu gün aday adayı olmasına rağmen ortalıkta bile görünmeyen bir sürü isim, parti üyelerinin oyunu alabilmek adına elindeki tüm imkanları seferber ederdi.
-Bu gün zerresi dahi olmayan seçim havası, bir anda şehir merkezini seçim havasına sokardı.
-Aday adayları etrafında oluşan ekipler bir yandan ön seçim çalışmasını yürütürken, diğer taraftan da partinin seçim çalışmalarının temelini atmış olurlardı.
Dahası...
-Aday belirleme ile ilgili kimsenin herhangi bir endişe yaşamasına gerek kalmazdı. Zira herkes, ön seçimden çıkacak olan karara "Üyenin tercihi böyleymiş" der, daha işin başında çıkacak sonuca saygı duyardı.
Ve en azından...
-"AKP'de adayları Başbakan mı yoksa saray mı belirleyecek?"
-"CHP'de listeleri Büyükerşen mi yapacak?"
-"MHP'de yine liste başına Ruhsar Demirel mi geliyor?" soruları, bugün için hiç sorulmamış olurdu...
.........


Yazıcıoğlu'nun ismi Cadde ismiyle de yaşatılacak...

Büyük Birlik Partisi'nin genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun ölüm yıldönümü.
Hafta boyunca da Muhsin Yazıcıoğlu'nu anma etkinlikleri yapılıyor yurdun çeşitli yerlerinde.
Eskişehir'de de Muhsin Yazıcıoğlu'nun ölüm yıldönümü ile ilgili bir girişim var.
Kentpark kapısının karşısından, Sıraevler konutları önünden geçen ve çevre yoluna çıkan Caddeye Muhsin Yazıcıoğlu isminin verilmesi kararlaştırılmış.
Pazartesi günü saat 11.00 de, söz konusu Cadde üzerinde bir tören yapılacak ve bu törende Caddeye "Muhsin Yazıcıoğlu caddesi" tabelası asılacak.
Söz konusu törene BBP Genel Başkanı Mustafa Destici ile büyükşehir Belediye başkanı Yılmaz Büyükerşen de katılacak.
Büyük Birlik partisi İl başkanı Ahmet Ulupınar, saat 11.00 de yapılacak olan bu törene tüm partilileri, Muhsin Yazıcıoğlu'nun sevenlerini ve Eskişehirlileri davet ediyor...
........



Madem bu yöntemler çok sağlıklı bir sonuç ortaya çıkartacak?..

AKP, aday adaylığı sürecinde, aday belirleme adına çeşitli yöntemler uyguluyor.
Uyguladığı bu yöntemlerin de, en iyi adayı bulmaya yönelik yapılabilecek en doğru yöntemler olduğu ileri sürülüyor.
Hatta bazı AKP düşünürleri! İşi abartıp, "AKP nin aday belirleme adına uyguladığı yöntem ön seçim ile aday belirleme yönteminden de daha sağlıklı" demeye kadar işi götürüyor.
Vaziyet böyle olunca da, insanın aklına hemen şu sorular geliyor:
-Madem, temayül, mülakat, STK'ların işe dahil olması ve anketlerden oluşan bu yöntemler en iyi aday bulunmasını sağlıyor, o halde niçin ortada 4-5 tane aday adayından başka çalışan yok?
-Madem bu yöntemler çok dikkate alınıyor, bunların dikkate alındığını en iyi bilemesi gereken ve içlerinde eski milletvekili, eski il başkanı ve eski parti yöneticileri olan aday adayları niçin bu yöntemlere uygun çalışma sergilemiyor?
-Mademki bu yöntemlerin verileri ile adaylar belirlenecek, o halde bir çok aday adayı niçin Ankara'da torpil peşinde koşuyor.
Öyle ya...
.......



MHP'de durum ...

MHP'de 23 aday adayı var.
Muhtemelen bu 23 aday adayından en az 20'si, Genel başkan yardımcısı ve Eskişehir milletvekili Ruhsar Demirel'in başka bir şehirden milletvekili olacağını hesaba katarak müracaat etti.
MHP'nin büyük kongresi yapılıp, Ruhsar Demirel'in mevcut konumunu koruması görülünce...
Ardından da...
Ruhsar Demirel'in yine Eskişehir Milletvekili liste başı olacağı neredeyse kesinleşince, 23 aday adayından pek çoğunun morali de bozuldu.
Zira...
MHP'de en garanti yer, liste başı...
Şu bir gerçek ki, eğer MHP büyük kongresi önce yapılmış olsaydı ve Ruhsar Demirel'in Eskişehir liste başı olacağı bugün değil de, daha önceden belirginleşmiş olsaydı, bu 23 aday adayının belki de yarısı müracaatta bile bulunmazdı...
.......

Biraz da gülmek lazım

Genç bir kadın, aylardır şantiyede olan kocasına aşağıdaki satırları yazar:
Sevgilim, Biliyorsun, sen şantiyedeyken nur topu gibi bir bebeğimiz oldu. Sütüm yetmediği için, yavrumuzu besleyebilmek amacıyla bir sütanne tuttum.
Yalnız, bu sütannenin zenci olmasından dolayı çocuğumuz, emdiği sütün etkisiyle zaman içinde Zenciye dönüştü.
Haberin olsun dedim.
Bu konuda benim bir suçum olduğunu düşünmezsin umarım.
Öptüm Biricik eşin
Kadının kocası da bunun üzerine annesine bir mektup yazar:
Sevgili anneciğim, Karım bana gönderdiği son mektupta, sütü yetersiz olduğu için bir sütanne tutmak zorunda kaldığını, o sütannenin zenci olduğunu ve bu yüzden bebeğimizin renginin de zamanla koyulaştığını yazıyor.
Bundan eşimi sorumlu tutamayız, tabii ki .
Selam ve sevgilerimle
Annesi ise oğluna şöyle bir cevap yazar:
Sevgili oğlum Aslına bakarsan, sen doğduğunda benim sütüm de yetersiz kalmıştı.
Ama biz fakir olduğumuzdan dolayı, sütanne tutamayıp onun yerine seni
inek sütüyle beslemek zorunda kalmıştık. Bu durumda takdir edersin ki,
senin safkan bir öküz olmanın sorumlusu ben değilim.
Seni seven annen'