4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

EĞİTİM KURUMLARI VE YÖNETİCİ ATAMALARI

Eğitim kurum/kuruluşlarına, yönetici olarak atanacakla ilgili, yeni şartlarda belirlendi. Yükseköğrenim görmüş ve öğretmenlikte adaylığı kaldırılmış olmak, aylıktan kesme veya maaş kesimi cezasından, daha ağır bir disiplin cezası almamış ve son yıla ait sicil notu iyi olmak kaydıyla, varsa son üç yıllık sicil notu ortalaması iyi dereceden aşağı olmamak şartı aranacak. Ayrıca son üç yıllık hizmet süresi içinde, yöneticilik görevi adli veya idari soruşturma sonucu üzerinden alınmamış olmak, zorunlu çalışma gerektiren yerler dışındaki kurum yöneticiliklerine atanacaklar için, ilgili mevzuatına göre, zorunlu çalışma yükümlülüğünü sağlık veya eş durumu özrüne dayalı olarak erteletmiş, tamamlamış, ya da yükümlülükten muaf sayılmış olmak olarak belirlendi.
Yönetici olarak atanacaklarda aranacak özel şartlarda ise, müdürlerde, (C) tipi eğitim kurumu müdürlüğüne atanacaklarda; eğitim kurumu yöneticiliklerinde, en az bir yıl görev yapacak. (B) tipi eğitim kurumu müdürlüğüne atanacaklarda; eğitim kurumu yöneticisi olarak en az iki yıl , (A) tipi eğitim kurumu müdürlüğüne atanacaklarda; eğitim kumru yöneticiliklerinde, en az üç yıl görev yapmış olma şartı aranıyor.
Müdür yardımcılıklarında ise, Müdür başyardımcılığına atanacaklar, en az bir yıl yöneticilik yapmış olacak. Müdür yardımcılığına atanacaklarda aranacak özel şartlarda ise
( C) tipi eğitim kurumu müdür yardımcılığına atanacaklarda; öğretmenlikte adaylığı kaldırılmış olmak, (B) tipi eğitim kurumu müdür yardımcılığına atanacaklarda; adaylık dahil öğretmenlikte en az üç yıl görev yapmış olmak, (A) tipi eğitim kurumu müdür yardımcılığına atanacaklarda; adaylık dahil öğretmenlikte en az beş yıl görev yapmış olmak İlçe milli eğitim müdürü, müdür ve müdür yardımcılarını belirleyip, il milli eğitim müdürüne sunacak. Yöneticiler, milli eğitim müdürünün oluru ile vali tarafından atanacak.
Anadolu, fen, spor, sosyal bilimler statüsündeki liselerin müdürü, ilçe milli eğitim müdürünce belirlenecek. Müdürler, il milli eğitim müdürünün oluru ile bakan tarafından ataması yapılacaktır.
Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Atama Yönetmeliği, 13 Nisan'da, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Okul müdür ve müdür yardımcılarının atamalarını, milli eğitim müdürlerinin inisiyatifine bırakan yönetmelik, sendikalar tarafından, tepkiyle karşılandı. Eğitim-Sen Genel Başkanı Alâeddin Dinçer, yeni yönetmelikte, yöneticilerin yer değiştirmelerine ilişkin düzenlemelerin tamamen kaldırıldığını, atamalarda hiçbir objektif ölçme ve değerlendirme kriterine yer verilmediğini savundu.
Bağımsız Eğitimciler Sendikası Genel Başkanı Gürkan Avcı ise kadrolaşmanın, bu yönetmelikle tavan yapacağını savunarak, "Yeni yönetmelik, adam kayırma ve torpil gibi birtakım sosyal hastalıkları güçlendirecek. Vasat bir okulda bile müdür, müdür yardımcısı olmak isteyen öğretmenleri, iktidar partisi temsilcilerine ve hükümetin atadığı bürokratlara boyun bükmeye zorlayacak." dedi.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın, okul müdür ve müdür yardımcılarının atamasına ilişkin yazılı ve sözlü tüm sınavları kaldırması ve yeni bir yönetmelikle, bu atamaları il milli eğitim müdürlerinin inisiyatifine bırakması, ne getirip veya götürecek zaman içinde görülecektir. Ancak yönetmelik, daha hayata geçirilmeden, mahkemelik oldu.
Hülasa Türkiye'de, siyasi idarenin uygulamaya aldığı her icraat, bazı kesimlerce, mutlaka eleştirilir, çeşitli yorumlarla da halkın, kafası karıştırılır. Yani halk tabiriyle, "Dere görülmenden, paçalar sıvanır"
Diğer yandan, Milli Eğitim Müdürü ve Vali tarafından yapılacak atamaları, kadrolaşma ile eşdeğer tutmak da yanlıştır. Şayet ülkemizde siyasi irade, partizanlık yapacak veya kadrolaşacaksa, her şart ve zeminde, bunu gerçekleştirir.
Ayrıca sınavla idareci atamalarında, haksızlık yok muydu?
Sendikalar, idareci atamalardan ziyade, eğitim- öğretim çalışmalarında, verimi düşüren, başarıyı engelleyen, "UZMAN ÖĞRETMEN" uygulamasının kaldırılması için mücadele etsinler. Çünkü bu uygulama, idareci atamalarından daha da önemli olup, eğitim-öğretim çalışmalarına, öğrencilere ve öğretmenlik mesleğine, ciddi zarar verirken, eğitim- öğretim alanında kaliteyi düşürdü. Eğitim kurum/kuruluşlarında, huzuru da bozdu.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi