4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

EĞİTİM VE TEOG SINAVI

Çağımızın, en önemli sorunu, fikir-bilgi üretimi ve fikir-bilgi üretecek bireylerin eğitilmesidir. Bu tablonun gerçekleşmesi, fikri, ahlaki ve bedeni değerlerini geliştirmek, komple kültür değerlerimizde, yepyeni teknolojik çağa yürümek, nitelikli ve kaliteli eğitim-öğretim çalışmaları ve kalıcı eğitim-öğretim sistemleri ve programları ile orantılıdır.
Ne var ki Türkiye'nin, eğitim-öğretim alanında, sürekli ve kalıcı sistem ve programları olmadı. Her gelen siyasi iktidar, sistem ve programları, kendi görüş ve düşüncesi doğrultusunda değiştirdi. Sonuçta da siyasi iktidarlar, eğitim-öğretim çalışmalarını, YAZ-BOZ TAHTASINA çevirdiler. Fatura ise ülkemizi ve geleceğimizi teslim edeceğimiz, çocuklarımıza, hatta torunlarımıza çıkartıldı.
Yıllardır, Milli Eğitim alanındaki sistem ve program değişikliğinden, veliler ve çocuklarımız, sürekli etkilendi. Hatta başarısızlıkların da, en büyük nedeni oldu.
Ülkemizde yapılan, eğitim-öğretim alanındaki yerleştirme sınavlarında da sürekli değişiklikler yaşandı. Bugün de Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş ismi verilen, kısa adıyla TEOG, SBS 'nin yerini aldı.
Bu yeni sistemin asıl amacı, öğrencinin başarısını anlık bir performansa dayalı olarak değil, geniş bir zaman dilimine yayarak belirlemektir. SBS' ye göre en temel farklılık bu yönde olmuştur.
Buna sınav sistemine göre, Yerleştirmeye Esas Puan (YEP) şu şekilde belirlenecek, Merkezi Yazılı Sınavlar (tabii ki kısaltması, MYS) ve Yılsonu Başarı Puanı (YBP) ile birlikte öğrencinin yerleştirme puanıyla ortaya çıkacaktır.
2015 MEB TEOG, 29 ve 30 Nisan tarihlerinde gerçekleşiyor. TEOG mazeret sıvaları ise16 ve 17 Mayıs tarihlerinde yapılacak. TEOG da geçen yıl 15 olan tercih sayıları bu yıl 25'e çıkarıldı. Öğrenci velisi, okulların genel ve özel başvuru şartlarına, dikkat ederek, istek sırasına göre, farklı il ve ilçelerdeki okullar da dâhil olmak üzere okul türlerine göre aynı veya karışık olarak 25 okul tercihi yapabilecek.
Özel okul kayıtları, önceden yapılacak. Böylece özel okula gitmek isteyen öğrenciler havuzdan çıkacak. Bakanlığın tercih işlemleri ekranında öğrencilerin karşısına 'Özel okula kayıt yaptırdım tercih yapmayacağım' ve 'Tercih yapmak istiyorum' butonları çıkacak.
Özel okula, kesin kayıt yaptıran öğrenciler, 'Özel okula kayıt yaptırdım tercih yapmayacağım' butonunu seçecek. Bu durumda tercih yapmaları gerekmeyecek. Ancak tercihler sonucunda, yapılacak yerleştirmelerde istediği, bir Anadolu lisesinde boş kontenjan olursa ve puanı okulun taban puanına yakın ise isteyen öğrenci nakil döneminde bu devlet okuluna başvurabilecek. Öğrenci 25 tercihinden birine yerleşemezse, sistem tarafından otomatik olarak açık liseye kaydedilecek. Ancak bu öğrenciler, Bakanlığın belirleyeceği tarihlerde boş kontenjanlara nakil edilecektir.
Siyasi iktidarın, özel okullara teşvik politikaları sonucunda, özel okul sayısı hızla artarken, devlet okullarının sayısı azaldı. 2002-2003 yıllarında özel okulların devlet okullarına oranı yüzde 1 iken 2014-2015 yıllarında bu oran yüzde 5'i geçti.
Özel okullara teşvik için, öğrenci başına verilen miktar 2 bin 500 ile 3 bin 500 TL arasında değişirken özel mesleki ve teknik liselerde, bu rakam 4 bin 500 ile 5 bin 500 TL'ye kadar ulaştı.. 4+4+4 eğitim sisteminin yarattığı tahribat, 2012- 2013 yılında devlet ilköğretim okulu sayısı, 44 bin 260 iken 2014-2015 eğitim yılında bu sayı 42 bin 196'ya geriledi.
Özel okullarda ise tam tersi bir artış yaşandı. 2011-2012 yıllarında 931 olan özel ilköğretim okulu sayısı, 2012-2013 eğitim yılında bin 96 ve 2014-2015 yıllarında 2 bin 316 sayısına ulaştı. Aynı şekilde, devlet ilköğretim okullarındaki öğrenci sayıları da azalarak özel okullara öğrenci kayıtları arttı.
Açık lise kayıtlarında, AKP iktidarı döneminde, adeta patlama yaşadı. TEOG sınavı sonrasında öğrencilerin kendi isteği dışında, imam hatip liselerine yerleştirilmesi, bu okullarda eğitim görmek istemeyen öğrencileri, açık liselere yönlendirdi. Sadece son 2 yılda açık liseye giden öğrenci sayısına yüzde 46 artışla 458 bin kişi eklendi.
Ülkemizde, eğitim alanında, kız çocuklarımız da, arzu edilen eğitimi alamıyor. Nitekim Avrupa Komisyonu'nun, 'Avrupa'da Eğitimi Erken Terk Durumu Raporu' Türkiye'nin, yapılan tüm kampanyalara rağmen, kız çocuklarının eğitiminde yeterli başarıyı sağlayamadığını ortaya koydu. Rapora göre, Türkiye'de kız öğrencilerin, yüzde 40'ı eğitimi erken terk ediyor. Erkek öğrencilerde, yüzde 35 olan eğitim bırakma oranıyla, Türkiye açık ara Avrupa birincisi oldu
Oysa ATATÜRK, " Eğitimdir ki bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da milleti esaret ve sefalete terk eder. " demiştir. O nedenle de Türkiye, eğitim-öğretim alanında, mutlaka başarılı olmak zorundadır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi