4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

EĞİTİM YAZBOZ TAHTASI

Çok partili dönemde, eğitim siteminde sürekli değişiklik yapıldı.. AKP döneminde ise eğitim, yazboz tahtası haline geldi. Nitekim AKP iktidarının, Milli Eğitim Bakanlarından, Nabi Avcı, Antalya'da düzenlenen Türkiye Özel Okullar Birliği, 14. Eğitim Sempozyum'da, gerek yaş, gerek meslek, gerek cinsiyet, gerek bilgiler itibariyle, eğitim dünyasının, tam bir yazboz tahtası olduğunu belirtmişti.
Hâlbuki eğitimi, yazboz tahtasına döndüren, AKP iktidarında, 14 yılda 6 milli eğitim bakanı değişirken, milli eğitim bakanlarıyla birlikte, eğitim sistemi de değiştiriliyor. Son olarak, geçen ay değişen, milli eğitim bakanıyla birlikle, eğitim sisteminin de değiştirileceği öne sürülüyor. Kısa bir süre önce hayata geçirilen, 4+4+4 eğitim sistemi yerine, 3+3+3+4 eğitim sisteminin getirileceği iddia ediliyor
Hazırlığı yapılan yeni sistemde, okula başlama yaşının 4'e indirilerek, Osmanlı dönemindeki sübyan mektepleri sisteminin, geri getirileceği iddia ediliyor. Planlanan, yeni sisteme göre, çocukların bu dönemdeki eğitimi, özel girişimcilere bırakılacak, eğitimi de özel girişimciler tarafından, yetiştirilecek eğitimciler verecekmiş.
Yıllardır, milli eğitim alanındaki sistem ve program değişikliğinden, veliler ve çocuklarımız sürekli etkilendi. Hatta başarısızlıkların da, en büyük nedeni oldu. Elbette bu tabloda en önemli sebep, siyasi otoritenin, eğitimi kendi paralelinde, yönlendirme arzu ve isteklerinden kaynaklanmaktadır.
İşte imam Hatip Liseleri!
Bir siyasi parti, bu okullarımızı, "Arka bahçe "olarak görürken, başka bir parti de İmam Hatip Okullarının karşısında yer alıyor. En tehlikelisi ise, bazı partiler İmam Hatip Liselerini rejim için tehlikeli görürken, diğer partiler ise bu okulları, kafasındaki rejim için, bir basamak olarak gördü. Fatura ise; bu okullarda okuyan öğrencilere çıkartıldı.
Ülkemizde, diğer kurumlarla ilgili, meslek okulları, Öğretmen okulları, kapatılırken, Eğitim-Sen'in, açıkladığı rakamlara göre, imam hatip liselerindeki öğrenci sayısı 2002-2003 eğitim-öğretim döneminde, 71 bin iken, 2014-2015 eğitim-öğretim yılında, 474 bine yükseldi. İmam hatip liselerinin sayısı da 11 yılda 450'den 708'e çıktı.
Diğer başka bir sebepte, dünyadaki başarılı eğitim sistem ve programları,
ülkemizde altyapısı gerçekleştirilmeden, uygulama gayret ve çabalarıdır. Yani emeklemeden yürünmek isteniyor. Sonuçta da tökezleniyor. Altyapı gerçekleştirilmediği için de, uygulamaya alınan sistem ve programlar başarısız oluyor.
İlköğretim 6,7 ve 8'in-ci sınıf ders müfredatını yenileme çalışmalarını sürdüren Milli Eğitim Bakanlığı, bu sınıflardaki Resim-iş, Müzik ve Beden Eğitimi derslerini de kaldırmayı planladığı söyleniyor. Oysa Resim, Müzik, Beden Eğitim, ifade dersleridir.
Adalet İlkokul'da, görevli olduğum yıllarda, Japonya'da iki kardeş okulumuz vardı. Japon okullarında, öğretmenler, öğrencilerin, yazılarına, yaptıkları resme ve fırça darbelerine bakarak kişilik, psikolojik ve ruhsal gelişimini izlerler. Kişinin yazısının ve fırça darbelerinin, bir ayna gibi kişisel yapısını yansıttığına da inanırlar.
AKP İktidarında, anaokullarının da kaldırılacağı belirtiliyor. Üniversitelerde de özel düzenlemeler yapılarak, okul öncesi eğitim bölümleri kapatılarak, yerine Erken Çocukluk Eğitim ve Araştırma Enstitüsü kurulacak. Var olan ana sınıfı öğretmenlerine de iki seçenek sunulacak; Ya erken çocukluk okulunda eğitimci, ya da ilkokul öğretmeni olabilecekler.
Oysa İnsan yaşamında, 0-6 yaş çok önemli çağdır. Bu çağda öngörülen, OKUL ÖNCESİ EĞİTİM", ilköğretim, Orta Öğretim ve Üniversite, eğitim-öğretiminden, daha da önemlidir. O nedenle de 0-6 yaş arası çocuklarımız, mutlaka okul öncesi eğitim görmelidir. Çünkü çocuklarda, zekâ gelişiminin, %70 lik kısmı, 6 yaşına kadar tamamlanır ve öğrenme becerisi, bu yaşta gelişir.
Ayrıca Eğitim Komisyonu üyesi CHP Eskişehir Milletvekili Sayın Prof Dr USLUER, ". Bugün bazı vakıf ve dernekler, Milli Eğitim Bakanlığı'nın politikasını belirler hale geldi. Eğitimin planlanması, başta TÜRGEV olmak üzere, İlim Yayma Cemiyeti, ÖNDER, Zehra Vakfı, Ensar ve Birlik vakıflarının, güdümüne ve yönlendirmelerine bırakıldı. Bu vakıflar adeta MEB' nin alternatif kurumlar haline geldiler."demiştir. Bu vakıflar, eğitime hakin olursa eğitimde birlik, yani Tevhid-i Tedrisat Kanunu (Öğretim Birliği Yasası), tamamen ortadan kalkar, "EĞİTİM-ÖĞRETİM" alanında, "KAOS" yaşanır..
Ayrıca eğitim-öğretim, bu vakıflara ve politikacılara, bırakılmayacak kadar önemlidir. Çünkü toplumun, ayakta durmasını sağlayan, en önemli etken, "EĞİTİM-ÖĞRETİM" çalışmalarıdır. Ayrıca toplum, iyi eğitilmiş bireyler sayesinde varlığını sürdürebilir. .
Nitekim Büyük Önder ATATÜRK, " Eğitimdir ki, bir milleti ya özgür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da esaret ve sefalete terk eder." demiştir.
Hala bu gerçeği anlamayan, siyasi partiler ve politikacılar varsa ne denebilir ki?

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi