Eskişehir' de, eğitim alanında çok başarılı okul, öğretmen ve çocuklarımız var. Ancak bunların büyük çoğunluğundan, kamuoyunun haberi yoktur. Oysa eğitim alanındaki en küçük başarı dikkate alınmalı, gereği de yapılmalıdır. Çünkü TEGV' in, sloganından olduğu gibi "BİR ÇOCUK DEĞİŞİR, TÜRKİYE DEĞİŞİR."
Ayrıca bu tür başarılarda, öğrencilerimiz kadar, Eskişehir'deki eğitim altyapısı, öğretmenlerin ve ailenin gayreti ve okul ve dershanenin kendilerine sağlandığı imkânların da büyük önemi vardır. Çünkü başarı, bir bütündür. Bunu görmezlikten gelmek, emeği geçen kişi/kişilere ve kurum/kuruluşlara da haksızlık olur.
Çözüm Dergisi' nin, ülke genelinde yaptığı sınavda, YENİKENT ilköğretim Okulu 5. sınıf öğrencisi Yiğit SÖNMEZ, Türkiye genelinde, 5. sınıflar arasında yapılan sınavda, Türkiye ikincisi ve Eskişehir birincisi olurken, yine aynı okuldan, 8. sınıf öğrencisi, Onur KILIÇ ise TUDEM deneme sınavında, Türkiye üçüncüsü oldu.
Yiğit SÖNMEZ, Matematik, Fen Bilgisi, Sosyal Bilgiler ve İngilizce' den tüm soruları yaparak tam puan aldı. Türkçe' den de yalnız bir soruya yapamayarak, bu başarıya ulaştı. Yiğit SÖNMEZ ve Onur KILIÇ' ın başarıları, Eskişehir ve YENİKENT İlköğretim Okulu'ndaki eğitim düzeyinin göstergesi açısından önemli bir gelişmedir.
Şüphesiz anne-baba ve öğretmenler, çocukların, başarılı olmasını ister. Uygun ortamı hazırlamak ve okul-aile-çocuk üçgeninde, dengeleri sağlanmak içinde büyük uğraş verirler. Bunun sonucu elde edilen başarılarla da mutlu olur, gelecek için de umutlanırlar.
Öte yandan başarı, birçok şeyin bileşkesidir. Yalnız zekâ, yetenek yetmiyor. Çocuğun güdülenmesi, çocukta öğrenme isteği uyandırmak gerekiyor. Çocuklarla birlikte, başarı veya başarısızlıkları paylaşabilmek, bir kitap okumak, bir konuyu araştırmak, incelemek önemlidir. Çünkü bu tür davranışlar, çocukta öğrenme zevkini geliştirir, öğrenmeyi sıkıcı bir uğraş olmaktan çıkarır. Evinde huzurlu ve mutlu bir ortam içinde olan çocuklar, daha başarılı olurlar. Müşfik ve sevgi dolu bir ortam oluşturmak, teşvikçi olmak, başarıyı daha da ileri boyutlara taşır.
Çocuklarımızın başarılarını¸ becerilerini ve yeteneklerini överken gerçekçi olmalıyız. Kolay başarıları abartmamalı¸ çok çalıştığı ve başarılı olduğu zaman övmeli¸ cesaretlendirilmeli, en önemlisi de başarılı olmasının bir görev, ödev ve hak olduğu da hissettirilmelidir.
Görevli olduğumuz yıllarda dikkat ettik; yeterince beslenen, uyuyan, yemeğini vaktinde yiyen, dersi, derste halleden, öğretmen ile göz teması kuran, önemli bilgileri not alan, anlamadığı konuları, her şart ve zeminde soran ve sorgulayan öğrenciler, başarılı olur. Aynı hedefleri olan öğrencilerle arkadaş olan, günlük olarak dersleri tekrar eden, arkadaşları ile değil de kendi ile yarışan, çalışmalarını sürekli sorgulayan, uygulanabilir iyi bir çalışma programı yapan, bunu da herkesle paylaşan öğrenciler, başarılı olurlar.
Başarı emek, çalışma, çaba ve gayret ister, kimse yattığı yerde başarılı olmaz. Başarılı olma ile ilgili klasik prensipler elbette vardır. Ancak başarıyı birtakım kalıplara sıkıştırmak doğru değildir. Başarılı olmak için, ilk adım başarılı olmayı istemektir. Hatta düşlemektir. Nitekim Dalai LAMA, "GÜZEL BAHÇE DÜŞLEMEDEN, BAHÇE SAHİBİ OLUNMAZ." demiştir. İnsan yaşamı, bir armağandır. Varlıklar içinde tek örnektir. Bunun değerini bilmek, bu süreci mutlu ve başarılı bir şekilde yaşamakta insanların kendi elindedir. Bunu için de dertleri ve sorunları değil, nimetleri ön planda tutmak, cesaretli ve güçlü olmak, karar ve başarıları da şansa bırakmamak gerekir.
Ayrıca kurumsal kimliğini tamamlayan, eğitim ve öğretimde belli bir kalite yakalayan YENİKENT İlköğretim Okulu, şüphesiz bu başarısını ve kalitesini daha artırma gayreti içinde olacaktır. Okula da görev alan öğretmenler, belki de dünyanın en zor, fakat en güzel mesleğini icra ettiklerinin bilincindedirler. Çünkü insanlara ve insanlığa faydalı olma çabası, özellikle de ülke ve il çapında başarı, en büyük kıvanç ve mutluluk kaynağıdır.
Aslında bu tür başarı sağlayan çocuklarımıza, aşırıya kaçmamak kaydıyla, maddi ve manevi ödüller verilmeli, hatta ilgiller gereken ilgiyi göstererek, motive etmelidir. Aileler de sınırlı olmak kaydıyla, sevme, onunla oynama, onunla birlikte gezme, birlikte ders çalışma, onun kabiliyetlerini ön plana çıkaracak, program ve aktivitelere yönlendirme, hoşuna gidecek iltifatlar söyleme gibi, tavır ve davranışlar sağlandığı takdirde, başarı daha da ileri boyuta taşınacaktır.
YENİKENT İlköğretim Okulu veli, idareci, öğretmen ve öğrencilerini kutluyoruz.
