İtiraf ediyorum, ilk duyduğumda inanamamış hadi canım olamaz demiştim. Televizyonda gelişmeleri ağzım açık, şaşkın bir şekilde izledim. Sonra bu şaşkınlık yerini derin bir hayrete bıraktı. Bugünlerde ise tek kelime ile dağıldım. Daha düne kadar futbolumuza yön veren birbirinden önemli bu isimlerin bırakın cezaevine gönderilmelerini, karakola götürüleceklerine inanmazdım. Şimdi ise kaç dalga olacağını ve işin kimlere uzanacağını konuşuyoruz. Bu arada gizlilik filan hak getire, her kafadan bir ses çıktı. Spor muhabirlerimiz hukukçu oldu, canlı yayında Türk Ceza Muhakemeleri Yasasının bilmem kaçıncı maddesine göre yorum yaptılar. Hukukçularımız ise en ateşli spor yorumcularını bile gölgede bırakarak, bazı kulüpleri ligden düşürüp, bazılarını çıkardılar. Bu arada spor sosyologları, spor psikologları ve spor ekonomistleri gibi değerli kazanımlarımızda oldu. Yakında falcı ve medyumlarda konuya müdahil olurlarsa şaşırmamak lazım...
Bu süreç içinde en zor kararı Futbol Federasyonu verecekti. Bir tarafta kamuoyu baskısı, diğer tarafta UEFA'nın yaptırım korkusu ile Federasyonun önünde iki seçenek bulunuyordu. Liglerin başlama tarihini ertelemek ya da sanki hiçbir şey olmamış gibi devam etmek. Suçlamalarla ilgili elinde hiçbir belge ve delil olmadığı için Federasyon devam etme yönünde karar aldı. Keşke emniyet güçleri ve savcılık makamı elindeki bilgileri Federasyonla paylaşsa ve liglerin kaderi başlamadan belli olsaydı. Alınan karar sadece biraz soluklanma molası oldu. Şike operasyonu kapsamındaki belge ve bilgilerin kamuoyu ile paylaşılmasından sonra krizin asıl boyutu ortaya çıkacak. İnşallah o zaman, Federasyonun aldığı karar için "keşke" demeyiz.
Eskişehirspor'u her bakımdan sancılı ve sorunlu bir ligin beklediği ortada. Taraftarımız genç, başarıya aç, hırslı ve arzulu bir ismin Teknik Direktör yapılmasını istiyor. Ancak son gelişmeler takımın başına ligin stresini ve zorluğunu taşıyabilecek tecrübeli bir ismin getirilmesinin daha doğru olacağını gösteriyor. Halil Başkan'ın hızlı bir şekilde Teknik Direktör sorununu çözerek, yurt dışı kampı öncesi takımı emin ellere bırakması gerekiyor. Kısa bir hatırlatma yapmakta fayda var. Geçen sefer uysa da olur, uymasa da olur denildi. Ama camiamıza "Uygun" olmayanlar yüzünden başımıza neler geldiğini gördük. Bu sefer daha dikkatli, daha hassas ve daha seçici olalım. Aksi halde birileri senden habersiz "Tarlanı sürer, ekinlerini yeşertir."