
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
EKMM VE MİLLETVEKİLİ ADAYLARI
Küçük Millet Meclisleri, sivil toplum ve siyaset arasında, diyalog ortamını oluşturmayı hedefliyor. Toplumun karşıtlıklarını değil, ortak paydalarını, ortaya çıkartarak, herhangi bir karar almadan, diyalog zeminini geliştirmeyi hedefliyor.
KMM' de, en önemli kavram, "DİYALOG" dur. Hedef toplumda diyalog, hem de sivil toplumla siyaset arasında diyalogdur... Bu diyalogun sürekli, düzenli, önyargısız ve sansürsüz şekilde, sürdürülebilmesi, en önemli amaçtır.
Küçük Kent Meclislerinin, üç genel ilkesi var: Birincisi, "Önyargıları ve sansürü kapı dışında bırakmak", ikincisi "bağcı dövmek değil üzüm yemek", sonuncusu ise "kararlar alıp uygulamak değil, önce birbirini duymak, anlamak, empati kurmak,". KMM' lerde, bir diyalog ortamı sağlamaktır.
Küçük Kent Meclislerinin, karar verme ve alama yetkisi yoktur. Ayda bir kez toplanarak, kendi seçtikleri, genel ve yerel konuları, gene kendileri seçip, TBMM'ye gönderdikleri milletvekilleriyle, birlikte, aracısız, doğrudan, düzenli ve sansürsüz olarak tartışmayı amaçlıyorlar.
O nedenle de Nisan ayı, EKMM' nin, genel ve yerel gündemini, Eskişehir milletvekili adaylarının, tanıtımına ayırdı. Toplantıya, CHP, ikinci sıra milletvekili adayı Sayın Utku ÇAKIRÖZER, Milli İttifak üçüncü sıra milletvekili adayı, Sayın Murat ÇİVİTAŞ, HDP milletvekili adayları, Sayın Mete GÜNAY, Sayın Rukiye GÜVEN ve Sayın Hasan Hüseyin KARABULUT katıldı.
Eskişehir'deki tüm milletvekilleri adayları, davet edildiği halde niçin katılmadı veya mazeretleri nedir bilinmez ama yapılan meşrû bir davete, icabet İslâm'ın teşvik ettiği bir ameldir. Hadisi şerifte; "Çağırdığı zaman, davetine icabet etmek, Müslüman' ın, Müslüman üzerindeki haklarındandır." (Nesaî, Cenâiz, 52;) buyrulur.
Davet edildiğinde, fakir, zengin ayırımı yapılmamalıdır. Eğer fakirinkine değil de sadece zenginin davetine icabet edilirse, böyle bir hareket, kibir ve gurur sınıfına girer. Şayet davet, bir etkinliğe yapılmış, davetliler girmemiş ise davetli olan kişi/kişiler, ya etkinliği önemsemediklerini, ya da dikkate almadıklarını gösterir.
KMM' ye, davet edildiği halde, mazeretsiz olarak, davete icap etmeyen milletvekili adayları, bu etkinliği, ya önemsemediler, ya da gereksiz gördüler. Oysa Sayın Sevim ŞAHİN, ve ekibi, bu etkinliği düzenlerken, maddi ve manevi, büyük fedakarlıklar yapıyorlar. Aynı fedakârlığı, KMM' ye, davet edilen, kişi/kişiler ve adaylardan da beklenir.
Milletvekili demek, demokratik ülkelerde, genel seçimler ile seçilerek parlamentoda halkı temsil hakkı kazanan kişidir. O nedenle de KMM gibi kuruluşlara, sahip çıkmaları, destek vermeleri ve katılarak da teşvik etmeleri gerekir.
Alsında Milletvekili adaylarının, hepsi, KMM' ye katılmış olsalardı. İşin başında, Eskişehir'de, ekip ruhu oluşacak, adaylar birbirini tanıyacak, kazanan da kendiler ve Eskişehir olacak, toplantıya katılan, kişilerde, milletvekili adaylarını tanımış olacaktı.
Oysa Türkiye'de, Küçük Millet Meclisleri nin, benzer bir örneği, ABD'de yaygın bir şekilde uygulanıyor. ABD'li parlamenter ve senatörlerin çıkıp, halka kendilerini anlattıkları toplantılara, 'Townholl meeting' adı veriliyor.
ABD' de, seçimlerden önce adaylar, bu toplantılara katılarak, kendilerini, yapacaklarını anlatıyor, soruları cevaplandırıyor ve oy istiyorlar. ABD Başkanı Barack Obama da başkanlık seçimlerinden önce, bu toplantılarda, halka kendisini anlatarak oy istedi ve sonuç ortada. Çünkü adayların, direkt halka ulaşmanın yolu bu tür toplantılardır.
Aslında Eskişehir'de, KMM' ye, milletvekili adayları gibi, sivil toplum örgütleri de arzu edilen boyutta katılmıyor. Oysa KMM' ler, kentler açısından olduğu kadar, sivil toplum ve siyasetçiler açısından da önemli kuruluşlardır.
KMM' ye, katılmayan milletvekili adayları, işin başında, ne yapmayacaklarını değil, ne yapacaklarını göstermişlerdir. Çünkü halkı temsil eden kişiler, her türlü etkinliğe sahip çıkar, öneri ve sorunlarını tespit ederek, üzerlerine düşen görevleri yerine getirirler.
Halkı içinde olmayan, etkinlikler katılmayan, sivil toplum örgütlerini desteklemeyen, milletvekili adaylarının, kente ve halka, arzu edilen boyuta hizmet getiremezler. Çünkü çağımızda, diyaloga ve halka rağmen, başarılı olmak mümkün değildir.