CHP nin Cumhurbaşkan adaylığı için ismi en çok geçen kişiydi Eskişehir büyükşehir belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen.
"Çatı aday" tanımlaması yapıldığı andan itibaren tüm gözler Büyükerşen'in üzerine çevrilmişti.
Zira...
Siyasetçi kimliğinden çok, Belediyeci ve Eğitimci kimliği ile ön plana çıkıyordu.
Parti içinde yapılan anketlerde de açık ara Büyükerşen ismi önde gidiyordu.
Eskişehir'de dört dönem üst üste Belediye Başkanlığını kazanırken, çeşitli kesimlerden de rahatlıkla oy alması, CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı olmasında önemli bir rol oynuyordu.
Hele ki, CHP'nin tüm belediye Başkanlarını Cumhurbaşkanı adayı açıklanmasının bir gün öncesinde Eskişehir'de toplaması, Büyükerşen'in çatı aday olarak açıklanacağının adeta göstergesiydi.
Ama olmadı.
Çatı aday olarak Ekmeleddin İhsanoğlu'nun ismi açıklandı.
Bu durum her ne kadar değişik duygular yaşamasına neden olsa da, Büyükerşen kısa bir süre içinde Ekmeleddin İhsanoğlu'na destek açıklaması yapmakta gecikmedi.
Çatı aday Ekmeleddin İhsanoğlu dün Eskişehir'deydi.
Eskişehir'de ilk ziyaret ettiği isim ise, ismi aday olarak sıklıkla geçen büyükşehir belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen oldu.
Her ne kadar görüşme kısa sürse de, gazetecilere el ele verilen ve gülümseyen bu fotoğraf, görüşmenin de ne şekilde olduğunu gösterir nitelikteydi.
Üstelik...
Bu fotoğraf, sosyal medya üzerinde en çok yayınlanan ve paylaşılan fotoğraf oldu.
......
Makam araçları...
Yarı kamu niteliğinde olan Oda ve mesleki kuruluşlar var.
Bu Oda ve Mesleki kuruluşların merkezleri tarafından da gönderilen araçlar mevcut.
Genelde, şoförleriyle birlikte başkanların emrine tahsis ediliyor bu araçlar.
Yarı kamu niteliğinde olduğu için de resmi plaka kullanma hakkı bulunuyor.
Ancak...
Nedendir bilinmez, Oda ve Mesleki kuruluşların başkanları bu araçlara resmi plaka takmıyor.
Belki dikkat çekmesi istenmiyor.
Ama yine de dikkat çekiyor olmalı ki bu makam araçları ile ilgili olarak son günlerde gelen bir hayli şikâyet almaya başladık.
Özellikle, makam araçlarının özel işlerde kullanılmasından yakınılıyordu.
Odanın ve Oda üyelerinin hizmetinde kullanılması gereken bu araçların, Ev gezmelerinden tutun da, Pazar alışverişlerine kadar her türlü işte ve özellikle başkan ve ailelerinin hizmetinde kullanılmasından yakınılıyordu.
Anlaşılan o ki, üyelerin parasıyla alınan ve üyelerin hizmeti ile ilgili işlerde kullanılan bu araçlar, adeta başkanların özel araçları haline gelmiş.
birçok başkan da, şoförleri dahi uzaklaştırarak, makam araçlarını bizzat kendileri kullanmaya başlamış.
Bu elbette hoş bir durum değil.
Anlaşılabilir bir durum da değil.
Bu makam araçlarının özel işlerde kullanıldığına şahit olan ve bu durumu eleştiren üyelere kimse kızmamalı.
Bunları görüp de, örgütlenmeye karşı çıkanlara da kimse kızmamalı.
Zira...
Bu ve benzeri olaylar, örgütlenmeye karşı çıkan ve "Birileri gününü gün edecek" diyenleri her zaman haklı çıkartıyor.
.......
İyi de! Sen de Eskişehir'de Haram ile helal'i karıştırdın...
Recep Tayyip Erdoğan'ın "İstiklal marşını bile bilmiyor" diye suçladığı Ekmeleddin İhsanoğlu, Erdoğan'a cevabı yine Erdoğan'ın Eskişehir konuşmasında yaptığı gafı örnek göstererek vermiş.
Mahalli seçim öncesinde Erdoğan'ın Eskişehir'de yaptığı mitingi ve bu mitingde söylediği "Ben evlatlarıma helal lokma yedirmem" şeklindeki gafını hatırlatan İhsanoğlu:
-"Kendileri tenkit ediyorlar bizi. Yani biz sürçü lisan üzerinde duracak olursak hiçbir şey konuşamayız. Yani insan kendi evladından bahsederken, 'Ben evlatlarıma helal lokma yedirtmem' diyerek sürçü lisan ediyorsa, helali haramı karıştırıyorsa, biz bunların üzerinde durmuyoruz, bunlar insanlık hali. Sen de yaparsın ben de yaparım. Ama bunlarla milleti oyalamayınız lütfen. Millet ciddi meseleleri, rejimin nereye gideceğini konuşmak istiyor. Siz rejimi mi değiştirmek istiyorsunuz? Siz kendi siyasi görüşünüzün vesayetini mi kurmak istiyorsunuz? Millet bunu dinlemek istiyor, bunu tartışmak istiyor. Siz bunu kamufle etmek için Yahya Kemal'den, Fuzuli'den, Baki'den sabaha kadar prompterdan şiir okuma yarışması yapmıyoruz. Münazaranın da bir adabı var." diyerek vermiş cevabını...
.........
Bilal Erdoğan ile telefon görüşmesini bir anlamda doğrulamış.
Başbakan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ın, Milli Eğitim bakanı Nabi Avcı ile telefon görüşmesi kayıtlarını açıklamıştı CHP'li Gürsel Tekin.
Kayıtlarda, Bilal Erdoğan'ın Bakan Avcı'ya okulların kızlı ve erkekli olarak ayrılması gerektiğini söylüyordu.
Bunun üzerine Milli Eğitim bakanı Avcı'ya büyük tepki doğmuş, sosyal medya ve siyasette "Bilal Erdoğan Milli Eğitim bakanı mı oldu?" eleştirileri yapılmaya başlanmıştı.
İşte bu telefon görüşmesini sormuş gazeteciler milli Eğitim bakanı Avcı'ya.
-"Yok böyle bir konuşma" dememiş.
-"Bunlar montaj" falan da dememiş.
Sadece...
-"Biz herkesin katkılarına açığız" demekle hem görüşmeyi doğrulamış, hem de Bilal Erdoğan'ın katkılarını...
..........
BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
80'lik ihtiyar 25 yaşındaki kıza aşık olur ve evlenirler. Küçük kasabada büyük ...olay yaratan evlilik memnun mesut devam ederken bir yıl sonra ihtiyar adam karısını doğum yapmak üzere hastaneye getirir. Herkes şaşkınlık içindedir. Derken hemşire gelip adamı tebrik eder, Bu mükemmel birşey! Bu yaşta bunu nasıl başardınız ?" Eee" der ihtiyar, "Motoru sıcak tutacaksın kızım!" Ertesi yıl 80'lik ihtiyarın 25'lik karısı tekrar hamile kalır ve yine aynı hastaneye gelirler. Hemşire yine büyük bir şaşkınlık içinde,
-"Tebrik ederim, bu olağanüstü bir şey!" deyince ihtiyar kıs kıs güler, sana söyledim. Motoru sıcak tutacaksın!" Bir sonraki yıl, ihtiyarın karısı yine hamiledir ve karısı doğumhanede iken gelen hemşire ihtiyara, "Vay be ne erkek missin!" der. ihtiyar, "Motoru sıcak tutacaksın" diye cevap verince hemşire atılır: Eh artık yağı değiştirsen iyi olacak. Bu defaki zenci,,
