Biliyorum AK Parti Teşkilatı diğer teşkilatlara benzemez.

Kol kırılır yen içinde kalır.

Örgüt içerisinde yan masada oturan karşı masada oturandan haz almaz ama sızdırmaz.

Dedikodular yayılır, ağızdan ağıza dolaşır ama netleşmez.

Çünkü “Aman kardeş, üstümüze kalır, neme lazım, sen en iyisi sus” felsefesiyle kimseden çıt çıkmaz!

İşte öyle bir süreçten geçti AK Parti…

Teşkilatın önde gelen isimleri seçimlerin hemen akabinde yönetimden istifa ettiğini duyurdu.

Diyorum ya dedikodusu günler öncesinden yayıldı, bir kişi de “Doğrudur” diyemedi.

İl Başkan Yardımcısı ve Tanıtım ve Medya Başkanı Hasan Burgaz, İnsan Hakları Başkanı Alperen Teker, Seçim İşleri Başkanı Emre Karaer, Sosyal İşler Başkanı Metin Tezişçi, İl Sekreteri Seval Güler istifa dilekçelerini il başkanına teslim ettiğini aynı an da duyurdu.

Ortak bir karar neticesinde hareket edildiği belli, her ne kadar kabul etmeseler de “tepki” ya da “sitem” istifası olduğu da…

Olmalı da…

Hepsini ayrı ayrı tebrik ediyorum.

Çünkü AK Parti’de görev alınmaz, görev verilir, kişiler yapar.

Çünkü AK Parti’de görevi devredin denir, görev devredilir!

Çünkü AK Parti’den onay gelir, harekete geçilir.

Teşkilat içerisinde kişilerin “kendi rızasıyla” “istifa” ettiği görülmemiştir!

Bu anlamda da cesur bir hareket sergilediler.

Öte yandan AK Parti istifa depremiyle sarsıldı.

İl Başkanı Süleyman Reyhan’dan çıt çıkmadı iyi mi?

Biliyoruz, basın açıklamalarını gelen talimat sonrası yapar, biliyoruz telefonla bir şey sorduğunda, “ Biz sizi bilgilendireceğiz der” geçiştirir.

Biliyoruz sönük ve donuk bir il başkanı olarak görev yürütüyor ancak siyasetteki nezaket kuralını da mı bilmiyor?

El insaf be Süleyman Reyhan!

Bir yazılı açıklama yap…

Ya da kısa bir twit at…

“Görevleri boyunca partimize katkı sunan arkadaşlarımıza teşekkür eder, yolunuz açık olsun diliyorum” demek çok mu zor bir eylem?

O sebeple hoş durmadı Reyhan’ın yaptığı…

Siyaset yorucu ve yıpratıcı bir eylem…

AK Parti’nin önde gelen bu 5 ismi de uzun yıllar boyunca teşkilat adına ellerinden geleni yaptıklarına inanıyorum.

Yollar bırakıldığında yeni yollar karşımıza çıkar.

Kendilerine yeni yollarında başarılar diliyor ve hepsine açık çağrıda bulunuyorum.

Hepinizi Genel Başkanlığı’nı yürüttüğüm Kuantum Partisi’ne davet ediyorum.

Yemin!

Valla bak!

Ciddiyim!

Yoga yapın!

Gökyüzüne bakın!

Dilek tutun, evrene gönderin!

Dinlenin, sokaklarda rahatça yürüyün, önünüze gelene laf atın, hatta abartmadan balkondan milletin kafasına zeytin çekirdeği atıp içeri kaçın!

Anı yaşayın be!

Kaçırdıklarınıza, siyasetle örselediğiniz her şeye izin verin!

Ve sevgiyle kalın…