Atasözleri, uzun bir tecrübe ve deneyim sonucu toplum gündemine gelir. Bunlardan biri de " Bir deli kuyuya bir taş atmış, 40 akıllı çıkaramamış" atasözüdür. İşçi emeklileri Derneği, 40. yılında, bu atasözünü, haklı çıkartacak bir gelişme ile karşı karşıya kaldı. Nitekim Tüm Emekliler Sendikası Genel Başkanı Veli Beysülen, Türkiye İşçi Emeklileri Derneği'ne, bilgileri dışında binlerce insanın üye yapıldığını belirterek, "Bizim disiplin kurulu üyemizden dahi, derneğe üye olmamasına karşın aidat kesmişler. Biz bu şekilde, bilgisi dışında üye yapılmış olan toplam bin kişiye ulaştık" diyerek İşçi Emekliler Derneği' ni töhmet altında bıraktı.
SSK eski Başmüfettişlerinden, Ali TEZEL' in, " ...8. 5 milyon emekliden haksız yere aidat kesiliyor " asılsız iddiası ise mahkemelik oldu. Oysa İşçi Emeklileri Derneği' nden yapılan açıklamada, "2010 yılı itibari ile derneğimizin üye sayısı 653 bin 311 emeklimizden aidat kesilmiştir. Bu üyelerimizin tamamı, SSK emeklilerinden oluşmaktadır" denildi.
Tüm Emekliler Sendikası Genel Başkanı Veli BEYSÜLEN ve Ali TEZEL bu tespitini ne amaçla yaptı bilinmez. Ancak geçen hafta Perşembe günü, görüştüğümüz İşçi Emeklileri Eskişehir Şube Başkanı Sayın Arif DURU, " Derneğimize başvuranlar, bu başvurusu sırasında iki adet fotoğraf, nüfus cüzdanı ve emeklilik cüzdanı ile kimliğini beyan ederler. Bununla da kalmayıp yine hür irade beyanını ortaya koyan üyelik başvuru formunu doldurup imzalayan üyelerimizin, bu beyan formunda ifade ettikleri, gelirlerinden yıllık 18 TL'lik ödentiden ibarettir. Üyelerimizin tamamı SSK emeklilerinden oluşmaktadır. Bağ-kur emeklisi yoktur. Üye olmayan hiçbir işçi emeklisinden üye aidatı kesilmemektedir. " dedi.
Ayrıca her yıl üyelere ait üyelik beyan formlarının birer kopyası, SGK' ya verildiği gibi, İçişleri Bakanlığı Dernekler Dairesince de bu beyan formları denetlenmekte, olup, üye olmayan işçi emeklilerinden, kesinlikle üye aidatı kesilmediğine bizzat tanık olduk. Buna rağmen, son çıkan söylenti, İşçi Emekliler Derneğini zor durumda bıraktı. Pek çok üyenin de üyelikten ayrıldığını öğrendik Oysa emekliler, hakları almak istiyorlarsa, örgütlü olmak zorundadır.
Ayrıca çağdaş toplumlar, örgütlü insan topluluklarından oluşmaktadır. Bu örgütlü toplumsallaşma, kolektif özgürlükleri on plana çıkarmaktadır. Bir grup içinde yer almayan birey, kamusal yaşam üzerinde, pek etkili olamadığı gibi sorunlarını da çözüme ulaştıramaz. O nedenle de bireysel ve toplumsal sorunlarını çözümü örgütlenme ile eşdeğerdir. Ayrıca örgütlü bir halkı da hiçbir kuvvet yenemez.
Ne var ki İşçi Emeklileri, örgütlerine yeterince sahip çıkmamakta, üye olmamakta ve çalışmalarına katılmamaktadır. Üye olanlar da tam sahiplenmemekte, birçoğu iki yılda bir yapılan, genel kurul toplantılarına dahi katılmamaktadır. Eskişehir' de 73 bin işçi emeklisi var. Ancak 21 bin 300 emekli derneğe üyedir. 51 bin 700 işçi emeklisi üye değildir. Ancak İşçi Emeklileri Derneği' nin, mücadele sonucu aldığı haklardan yaralanmaktadırlar. Bu haksızlık değil de nedir?
Diğer yandan, üye olmayan emekliler, aidat kesilmediği halde tepki göstermeleri ve örgütlenmeye karşı, ilgisizliği ve duyarsızlığı, örgüt yönetim kadrolarının, hem heyecanını, hem de motivasyonunu azaltmaktadır. Ayrıca aidatlarla ilgi doğabilecek, her türlü hukuki, cezai ve mali sorumluluk derneklere ait olmasına rağmen, üye olmayan işçi emeklilerinin, olmayan sorunları var gibi göstermeleri haksızlık değil de nedir?
Her türlü sorumluluğa rağmen, gece gündüz demeden, her türlü fedakârlığı yapan dernek başkan ve yönetimleri de vardır. Bu başkanlardan birisi de, Eskişehir' de mevcut örgütler içinde, en etkili ve verimli çalışan örgüt olan İşçi Emeklileri Eskişehir Şubesi' dir. Özellikle de Başkan Sayın Arif Duru, İşçi Emeklileri ile ilgili mevzuata çok iyi hakim. Her türlü yayını ve işçi emeklileri ilgili gelişmeleri, özellikle de yasal düzenlemeleri, yakından takip ediyor. İşçi Emeklilerinin, her türlü hakkını, her platforma savunur, ilgili makamlara zamanda iletir. Çözüm için de ciddi caba gösterir. Faktörle ne kadar değişse de değişen koşullara uyabilen, üyeleri ve ilgili makamlarla, iyi ilişki kurabilen bir kişidir.
Sayın DURU, son yanlış anlamlar karşında, çok üzülmüş, olaylar, gelişmelerle ilgili düşüncelerini anlatırken, yaşadığı ruh hali yüzüne yasıyordu. Ayrıca olumsuz yayın yapan, bazı basın organlarının, İşçi Emeklileri ile ilgili asılsız haberleri, kamuoyu ile paylaşmalarını, en önemlisi de uyguladıkları çifte standardı, bir türlü kabul edemiyor.
İşçi Emeklileri Derneği, özellikle de Sayın DURU, aidatlarla ilgili eleştirileri ve asılsız söylentileri, hiç hak etmiyor. Çünkü her şey, mevzuat içinde yapılıyor, üye olamayan hiçbir işçi emeklisinden de aidat kesilmiyor ama mücadele ve fedakârlık sonucu elde edilen haklardan, onlarda yaralanıyor. Tablo bu iken, üye olmadıkları halde, bazı İşçi Emeklilerinin, Derneği eleştirmeleri, töhmet altında bırakmaları, nankörlük değil de nedir?
