
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
EMEKLİLERE VERİLEN SÖZLER YERİNE GETİRİLMEDİ
Sivil toplum örgütleri, kamuoyu veya bireylerin genel çıkarların ne olduğunu ve nasıl kabul edilmesi gerektiği konusuna yönelik oluşumdur. Aynı zamanda, bireylerin demokratik haklarını veya bireysel sorunlarını, diyalog içerisinde çözüm aradıkları ve ortak sorunları içeren söylemsel fikir ve görüş oluşturdukları bir alandır.
Ülkemizde, kamuoyu ve bireysel sorunların çözümü de toplumun bünyesindeki sivil toplum örgütlerinin sayısı ile eşdeğerdir.
Eskişehir' de, son yıllarda bu alandaki örgütlenme,m ve gelişmeler umut vericidir. Ayrıca sivil toplum örgütleri arasında, çok başarılı ve verimli performans sergileyen, hatta icraatı ile örnek teşkil edebilecek dernek ve vakıflar var.
Bu örgütlerden biri de Türkiye İşçi Emeklileri Derneği Eskişehir Şube Başkanlığı' dır. Dernek, siyasi-hukuksal olarak çok iyi kurumsallaşmış, ortak sorunları tespit edip, tanımlayıp ve sorunları çözücü değişkenleriyle biçimlendirip seçenekleriyle birlikte sunmaktadır. Ayrıca üyelerinin sorunları ile de yakında ilgilenmektedir.
Elbette İşçi Emeklileri Derneği Eskişehir Şubesindeki verimli ve başarılı performans, tesadüfen elde edilmiyor. En önemli unsur, Şube Başkanı Sayın Arif Duru'dur. Üyelerinin menfaatlerini gözeten ve çözülemeyen, işçi emeklileri ile ilgili sorunları ve önerileri, her platformda gündeme getirmekle kalmayıp, sürekli, kalıcı ve sonuç alıcı bir şekilde de takibini yapmaktadır.
Kendisini, fırsat buldukça ziyaret ederiz. Heyecanla yaptıklarını, sorunlarını ve önerilerini aktarır. Nitekim son ziyaretimizde, üyelerinin mevzuat ve bireysel sorunlarını aktardı. Bugüne kadar siyasi iktidarların verdikleri sözleri yerine getirmediklerini söyledikten sonra, bu alandaki mücadelesini de anlattı.
Sayın Duru'ya göre, emeklilere verilen sözler tutulmadı. İntibak Yasa Taslağı Mayıs-2007 ' de TBMM' de gündeme alınmasına rağmen sonuç alınmadı. İşçi Emeklilerine, 4447 sayılı yasa ile verilen gösterge ve katsayı uygulamayarak, Tüfe ile maaşlar belirlenmesi, emeklileri mağdur etmiş. Daha da kötüsü, İşçi Emeklilerinin Tüfe alacakları, zaman aşamasına uğratılarak, 530 milyon YTL ödenmemiş,
Diğer bir önemli sorunları da, yıllarca hastalık pirimi ödemelerine rağmen, sağlık sektöründe emeklilerden, katkı payı alınmasıdır. Bunun, sosyal güvencesi olmayanlarla, eşdeğer bir uygulama olduğu görüşündeler. Bu alandaki sorunları, " Paran varsa özele, yoksa mezara " sözü ile ifade etti.
Türkiye'deki işçi emeklisi, dul ve yetimlerinin toplamı, 4 milyon 500 bin civarındadır. Toplam emekli sayısı ise 8 milyona yaklaşıyor. Türkiye İşçi Emeklileri Derneği, yurt genelinde 86 şubesiyle, üyesi olsun olmasın, bütün emekli, dul ve yetimlerine hizmet vermektedir.
Emekliler de gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, ömürlerinin son dönemini refah ve huzur içinde yaşamayı arzuluyor. Oysa Türkiye'de, emeklilerin sorunları hep gündem oldu. Bazıları hastane ve maaş kuyruklarında canlarından oldular. Aldık çok az parayla, adeta mucizeler yarattılar.
İşçi emeklilerine göre, norm ve standart birliği, öncelikle mevcut emekliler arasında sağlanmalıdır. İşçi emeklileri, dul ve yetimlerinin gelirleri arasında farklılıklar olduğu gibi, taban aylık ve gelirler bütün emekliler arasında eşit değildir. Bu nedenle öncelikle; işçi emeklileri, dul ve yetimleri arasındaki farklılıkları giderecek "intibak" işlemi yapılmalıdır.
İşçi emekli aylıklarının artışı, TÜFE oranına bağlanmıştır. Yüzdeli artışlar, eşitsizlikleri büyütmektedir. Anayasa Mahkemesi'nce, memurlar yönünden bu hüküm bozulmuştur ama işçi emeklileri açısından korunmuştur. Bu nedenle, madde yeniden düzenlenmeli, işçi emeklilerinin de refahtan pay alabilecekleri şekilde artışları içeren bir düzenlemeye gidilmelidir. Sağlıkta, emekliden katkı payı alınmamalıdır. Emeklilere, AB standartlarında olduğu gibi, sendika hakkı verilmelidir. Ayrıca emekliler, "Ekonomik ve Sosyal Konsey'de", temsil edilmelidir.
Öncelikle ilk etapta, intibak yasasının çıkartılmalı, Eski emeklilerle yeni emekliler arasındaki farkın kapatılmalı, sağlıkta, muayene ücreti, ilaç katkı bedellerinin gelir ve aylıklardan kesilmemelidir. Ayrıca emekliye maaşının bankada değil, evinde ödenmesi ve sosyal anlamda rahatlatılması sağlanmalıdır. Bunlar siyasi iktidarlar için, bir görev ve ödevdir. Emekliler için de bir haktır.