1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Erdoğan Eskişehir'i geçiyor, Bilecik'te iftar veriyor

Yüksek hızlı Tren ile Ankara-İstanbul seferlerinin başlaması adeta yılan hikayesine döndü.
Seferlerin başlayacağı defalarca duyurulmasına rağmen, önceden belirlenen tarihlerde bir türlü başlayamadı.
En son, seferlerin başlayacağı tarih olarak 25 Temmuz günü belirlendi.
Herhangi bir aksilik çıkmadı takdirde 25 Temmuz günü Ankara-İstanbul Yüksek Hızlı Tren seferleri törenle başlayacak.
Böylece, Ankara ile İstanbul arası ulaşım Yüksek Hızlı Tren ile bir hayli kısalırken, bu durum Eskişehir-İstanbul arasını da mesafe olarak bir hayli kısaltacak.

24 TEMMUZ'DA BAŞBAKAN
TRENLE GELİYOR
Ankara-İstanbul arasında Yüksek Hızlı Tren seferleri, Başbakan Erdoğan'ın da içinde olduğu Trenin Ankara'dan yola çıkmasıyla başlayacak.
Erdoğan'ın da içinde bulunduğu Tren, önce Polatlı ve ardından Eskişehir'de durduktan sonra, Bilecik'te de mola verecek.
Ve Başbakan Bilecik'te iftarını yaptıktan sonra aynı Tren İstanbul'a giderek, Ankara-İstanbul Yüksek Hızlı Tren seferleri resmen bu ilk sefer ile başlamış olacak.

İFTAR NİÇİN BİLECİK'TE DE
ESKİŞEHİR'DE DEĞİL?
Başbakan Erdoğan'ın bizzat katılacağı Ankara-İstanbul Yüksek Hızlı Tren ilk seferi ile ilgili yapılan program bu şekilde.
Programa baktığınızda insan ister istemez "Başbakan, niçin iftarını Eskişehir'de değil de Bilecik'te yapacak?" sorusu akla geliyor.
Öyle ya, Ankara-İstanbul arasında en önemli durak, Eskişehir durağı.
Buna rağmen, Ankara-İstanbul seferlerini başlatmak üzere bizzat trende bulunacak olan başbakan Erdoğan, Eskişehir yerine Bilecik'te iftar yapmayı tercih etmiş.
Bunun nedeni ne olabilir diye düşündük...
Öyle ya, Eskişehir dururken, Eskişehir'i geçip Bilecik'te iftar yemeği yapılmasının mutlaka bir nedeni olmalıydı.
Neden olarak: Kaybedilen seçimler miydi?
Yoksa...
AK partinin Eskişehir'de hala yönetimleri oluşturamayıp, bir türlü huzuru yakalayamamış olması mıydı, karar veremedik...
.....

Eğilim yoklaması kandırmacası
Önümüzde Cumhurbaşkanlığı seçimi var ama pek çok siyasetçinin beklediği seçim,bir dahaki yıl içinde yapılacak olan milletvekili Genel seçimi olacak.
Cumhurbaşkanlığı seçiminin hemen ardından başlayacak genel seçim hazırlıkları.
Partiler, Milletvekili aday listeleriyle halkın önüne çıkıp oy isteyecek.
Ancak...
Aynı Partiler, oy isteyecekleri halka sormadan belirledikleri adaylarla bunu yapacaklar.
Yani...
Halka "Kimi milletvekili yapalım?" diye sormayan partiler, aynı halka "Bu adaylarımızı seçin" dayatmasında bulunacak.
Ne yazık ki...Halkımız da;
-"Kardeşim benim meclise göndereceğim adamları niye bana sormadın?" diyemeden, bu listelerden birini seçmek zorunda kalacak.
Netice itibarıyla...
Eskişehir'den 6 milletvekili Meclise gidecek...
Milletvekilleri Halkın oyuyla gidecek ama, meclise gidecek olan milletvekilleri Halka sorulmadan belirlenmiş isimler olacak.
Siyasi Partiler uzun yıllardan bu yana adaylarını halka belirletmiyor.
Bunun yerine...
Masa başında belirleme yapılıyor.
Genellikle de, belirlediği adayların kendi yönetimine karşı çıkacak kişiler olmasına da son derece dikkat ediyor.
Yaptıkları işin biraz Demokratik görünmesi amacıyla da, "Eğilim yoklaması" adı altında bir yöntemin arkasına sığınıyor.
Nedir Eğilim yoklaması?
Partilerin, göstereceği adaylar hakkında yaptığı sözde bir çalışma.
Peki bunu kimle yapıyor partiler?
Kendi partisi içinde bir anket düzenliyor örneğin. Daha olmadı, partiye yakın görüşü olan sendika ve derneklerden fikir alıyor.
Kısacası...
Kendi camiasına soruyor...
Bir anket yapıp ve halka müracaat edip "Partimizde kimleri aday örmek istersiniz?" diye sormak falan hak getire...
Kendi kendine aday belirliyor...
Haa, bu yapılan çalışma sonucunda ön plana çıkan isimleri listeye koyma mecburiyeti de yok ayrıca.
-"Parti camiasından oy aldı ama, mülakatta çok kötüydü" diyerek, liste dışı da bırakabiliyor.,
Sizin anlayacağınız...
İnisiyatifi öylesine eline almış ki parti Genel merkezler...
"Eğilim yoklaması" yapıyor gözükse de, istediği adamı sıralamaya koyup, istediğini koymayabiliyor.
Netice itibarıyla...
Ön seçimle aday belirlemeden vaz geçtik, Partiler, Eğilim yoklamasını bile, böyle bir kandırmaca içinde yapıyor
Kısacası...
Parti Genel merkezleri, çorbayı kendi pişirip gönderiyor ve halka da "Yiyeceksin bunu" diyor.
Vatandaş; "İyi de bu adayları bana niye sormadın?" dediğinde ise...
-"Eğilim yoklaması yaptık ya" deyip, çıkıyor işin içinden...
........

Kesikoğlu yine yapmış yapacağını...
Eskişehir'e şık mekanları kazandıran isimdir Orhan Kesikoğlu.
Yarattığı Hayal Kahvesi, shakespeare, Pool Bistro gibi mekanlar, şehrin sosyal yaşamındaki gelişiminin önemli halkalarıdır.
İstasyon köprüsünün yıkılması sonrasında tüm güzelliği ile ortaya çıkan Pool Bistro isimli mekanını yeni bir konsepte kavuşturmuş Orhan Kesikoğlu.
Bahçesine mükemmel bir çevre düzenlemesi, iç kısma da son derece modern ve ferah bir görünüm kazandırmış.
Menü'den içki çıkmış, yerine yurtdışından gelen nefis pastalar, zengin çeşit kahvaltılar ve sunumu on numara olan aparatifler ve yemekler gelmiş.
Kısacası...
Köprünün yıkımı sonrası bölgede oluşan yeni görünüme paralel bir güzellik çıkmış ortaya.
Son derece etkileyici bir müzik eşliğinde kahvaltınızı yaparken, ya da çayınızı içip,o müthiş pastaları yerken,bir yandan da,önünüzden akıp giden yaya trafiğinin sağladığı atmosferi görüp yaşamak gerçekten büyük bir keyif.
Ne diyelim?
Orhan kesikoğlu'nun bu şehre şık mekanlar kazandırdığını yukarıda da söylemiştik.
Konseptini yenilediği ve Cafe Bistro şeklini verdiği mekanının yeni çehresiyle, Kesikoğlu yine yapmış yapacağını...
Gidip bizzat gördük ki...
İyi ki de yapmış...
........

BİRAZ DA
GÜLMEK LAZIM
Bir gün Kayserilinin biri İstanbul'a iş aramaya gider ve gezerken fabrikanın birinde iş ilanı görür güvenliğe gider oda müdürün yanına gönderir. Selamünaleyküm der ve müdürün odasına girer müdürde Aleykümselam der buyur nasıl yardımcı olabilirim diye adama sorar.
Adam;
-Ben iş müracaatı için geldim der.
Müdür adamın konuşmasından Kayserili olduğunu anlar ne iş yaparsın diye sorar.
Adamda ne iş olursa yaparım yeter ki iş olsun der.
Müdür gülmeye başlar, adam müdür gülünce acaba yanlış bir şey mi söyledim der. Kendi kendine müdür hemşerim sen nerelisin der, adam Gayseriliyim deyince müdür yine güler adam niye gülüyorsunuz deyince müdür bende Gayseriliyimde ondan gülüyorum.
Adam dayanamaz sorar müdürüm sen kaç senedir burada müdürsün?
Müdür 3 senedir niye sordun?
Adam daha bu fabrikayı 3 senedir üstüne yürütemedin mi ? sen nasıl Gayserilisin deyince müdür "yürütmeye yürütecektim de fabrikanın sahibi de Gayserili.. "

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi