Cumhuriyet Halk Partisi'nde , il yönetimi partiyi gerekli süre içinde kongreye götürmedi.
Bu yüzden de, konu mahkemeye intikal ettirildi.
Mahkeme, gerekli incelemeyi yaptı...
-"İl kongresinin yasal süre içinde yapılmadığına" karar verdi.
Kongrenin yapılması için de üç kişiden oluşan bir kayyım heyeti görevlendirdi.
Kayyım heyeti, mahkemenin vermiş olduğu yetki ve partiyi 30 gün içinde olağanüstü kongreye götürme göreviyle işe başladı.
Yanlarına, tutanakla tespit etmesi için icra görevlisi de alarak parti binasına gitti.
Amacı...
Partideki defterleri ve üye listelerini, tutanak karşılığında almaktı.
Ama tesadüfe bakın ki, CHP nin tüm defterleri ve üye listesi, Genel merkeze gönderilmişti.
O yüzden kayyım heyeti, istediği defterleri alamadı.
Kendilerine verile verile, ilçelerde ki delmelerin isimlerinin olduğu bir kağıt verildi.
Öte yandan...
Mahkemenin vermiş olduğu karar ve atadığı kayyım kararı ile ilgili bir müracaatı olmuştu CHP'nin...
Olağanüstü kongre için bu karar beklenecekti.
Belki de, bu kararla mahkemenin kararı ortadan kalkacak, kayyım heyetinin varlığı yok olacaktı.
Anlayacağınız...
CHP'de mevcut yönetim, yapması gereken kongreyi yapmadı...
Ardından mahkeme kararı geldi ama...
Kongre yine yapılamaz bir mecraya girdi.
Hem de Mahkeme kararına ve atanan kayyım heyetine rağmen.
Şu anda Cumhuriyet Halk Partisi'nde ne olacağını kimse bilmiyor.
Merak edilen sorulara, kimse cevap veremiyor.
Olay, adeta çorbaya döndü.
Daha önce yaşanan olaylara baktığınızda...
Yeni bir CHP klasiği var karşımızda.
Klasiğin sonunun nasıl biteceği ise meçhul.