Cumhuriyet Halk Partisi'nde beklenen oldu.
15 Temmuz ve sonraki süreç ile ilgili yorumlarını yazdığımız o dönem resmen başladı.
Tencere fokurdamaya başladı başka bir tabirle.
Partiden kopmaların yaşanmaması tencerenin altındaki ateşe bir odun daha attı.
Ve bugünkü haliyle, teşkilat kesinlikle Büyükerşen'e bir mesaj gönderdi.
***
Bundan sonrası için Büyükerşen'in adımları elbette oldukça önem taşıyor.
DSP'deki rahatlığı bir türlü bulamayan Büyükerşen'in teşkilatsız yola çıkamayacağı gerçeğini görmek gerekli.
Teşkilatın desteğini alınmadan çıkılacak yolun hayli engebeli olduğu çok açık.
Hele hele tümşehir yasası ile birlikte önemli derecede kaybedilen bir dezavantajla birlikte, Büyükerşen 'teşkilatı bari kaybetmeyelim' düşüncesi içerisine girebilir...
Bu düşünceyi ortaya çıkaran durumda, Gölet ve arkadaşlarının bu süreçte gösterdikleri 'dik duruştan' başkası da değil.
Aslında CHP teşkilatlarının bizleri bu dönem hayli şaşırttığını kolaylıkla söyleyebiliriz.
Her şeye rağmen, "Aday olacaklar böler, istifalar teşkilatı yıkar, ortaya yönetimler falan kalmaz" söylemleri daha ilk günden çürütüldü.
Hepsini geçtik;
CHP ilk defa bu kadar dimdik bir duruş sergilerken bir fotoğraf veriyor.
Fotoğrafla birlikte "Odunpazarı adayımız Gölet'tir, başka formülleri kabul etmiyoruz" mesajını açık açık veriyor.
***
CHP teşkilatlarının bugünkü duruşu, sadece mesajlar içeren bir duruş olarakta algılanmamalı...
Aslında ortada bir 'barışa davet' olduğunu da açıkça belirtmeliyiz.
Bu davetin teşkilatların tavrında gizli olduğunu da söylemeliyiz.
Çünkü;
Teşkilatın tek şartı 'Odunpazarı'ndaki tasarrufun teşkilatların istediği doğrultuda kullanılması.'
Bunun dışında ekstra bir talep ya da "böyle olmazsa, bizde böyle yaparız" şeklinde bir tehdit içeren unsur yok!
Teşkilatlar da, elbette Büyükerşen'in yeniden Büyükşehir adaylığını sonuna kadar destekliyor.
Tepebaşı için bile Ataç'ın yeniden aday olabileceğine yeşil ışığı yakabiliyor.
Yani;
Teşkilatlar bugün parti üzerinde egemen olan güçlere resmen bir zeytin dalı uzatmış durumda!
'Hem siz, hem biz...' diyorlar.
Daha doğrusu;
'Hem siz aday olarak, hem de bizim adayımız olarak topyekün olalım.
Seçimleri kazanalım, AKP'nin elinden Odunpazarı'nı da alalım' diyorlar.
***
Bundan sonrası artık Büyükerşen'e kalmış durumda.
Partisinin teşkilatı kartları açık oynadı çünkü.
Mesajlarını net verdi.
Barış dalını da resmen uzattı.
Artık Büyükerşen'in kararlarını beklemekten başka çare yok.
Çünkü;
Kim ne derse desin...
Eskişehir'de son karar, Hoca'nın ağzından çıkacak olan kelimeleri, ya da onun yapacağı listelere bağlı.
Ortada böyle bir durum varken Hoca'nın tavrının beklenilmesi gibi bir zorunluluğun olduğunu da unutmamalıyız.
Artık karar verecek Büyükerşen;
"Ya teşkilatlarla birlikte huzur içerisinde bir seçim yaşanacak.
Ya da;
Parti ile bugünkü belediyeciler adı verilen grup arasında yoğun şekilde yaşanacak soğuk savaşlar şeklinde bir seçim yaşanacak."
Bakalım Hoca bu süreci nasıl idare edecek?
Veyahutta, alacağı kararların hayata geçirilme noktasındaki stratejileri nasıl olacak?
Merakla bekliyoruz doğrusu...