1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Ertelemek, yapmaktan daha kolay çünkü...

-Demiryolunun yeraltına alınması zamanında bitseydi, şimdi üzeri Bulvar olmuş ve Eskişehirliler üzerinde geziyor olacaktı.
-Stadyum tartışmaları ile kaybedilen zaman olmasaydı, şimdi belki de Eskişehirspor maçlarını, bugüne kadar tamamlanmış olan yeni Stadyumda oynuyordu.
-Bağlar Caddesinin Üniversite önünde devamı Çevre yoluna bağlanmış olsaydı, araçlar Çevre yoluna çıkmak için boşu boşuna tur atmayacaktı.
-Belediye'nin Kentpark içinde bulunan binası bitseydi, şimdi orada Kongreler yapılıyor olacaktı.
-Trafik sorununa zamanında önlem alınsaydı, bugün Eskişehir'de Trafik diye bir sorun yaşanmayacaktı.
-Tramvay hatları zamanında uzatılsaydı, belki de bugün Eskişehirlilerin ulaşım adına bir sorunu da olmayacaktı.
-Tramvay daha ilk projelendirildiğinde daha özenli hazırlansaydı, bugün bazı caddelerde yaşanan sorun yaşanmayacaktı.
-Uçak sefer saatleri Eskişehirlilere göre ayarlanmış olunsaydı, bugün belki de halen uçak seferlerimiz olacaktı.
-Vilayet Fidanlığı zamanında "Kent Alanı" yapılmış olsaydı, şimdi Eskişehirlilerin mükemmel bir sosyal yaşam alanı olacaktı.
-Termal Turizm konusunda elimizi çabuk tutmuş olsaydık, bugün Eskişehir kalıcı turist cenneti olacaktı.
Hep ertelendi yapılacaklar iyi mi?
Hep "Sonra"ya bırakıldı.
Sonra'ya bırakanlar, o tarih geldiğinde yine erteleme yoluna gitti.
Çünkü, ertelemek yapmaktan daha kolaydı.
İşte biz bunun sıkıntısını çekiyoruz şimdi.
Eskişehir'de var olan ve herkesin yaşadığı sorunların tamamı, zamanında yapmak yerine erteleme yolunun seçilmiş olmasından kaynaklanıyor.
Üstelik...
Ertelenen gün geldiğinde yapılan tek şey, yine ertelemek oluyor.
Tıpkı Temel-Fadime fıkrası gibi...
Temel ile Fadime boşanmaya karar vermiş.
-"çocukları da paylaşırız" diye karar almışlar.
Ama bakmışlar ki 7 çocukları var.
Boşandıklarında eşit olarak paylaşamayacaklar.
Oturup karar vermişler;
-"Biz en iyisi bir çocuk daha yapalım. Sonra boşanır çocukları da eşit olarak 4'erden paylaşırız."
Bu erteleme sonucunda ne olmuş biliyor musunuz?
Aradan Dokuz ay geçmiş ve Fadime İkiz çocuk dünyaya getirmiş...
......

Seçimi bilemeyiz ama çok şeyler kazandığı açık...
Hekimsiniz, iyi bir mesleğiniz var.
Yüzlerce, hatta binlerce hastanız.
İyi de bir geliriniz mevcut.
İyi bir aileniz var ve aynı zamanda iyi bir ev hanımısınız.
Evde haberleri izlerken, seçimlerde kadın aday sayısının yok denecek kadar az olduğunu duyuyorsunuz ve bu bir Kadın olarak içinize dokunuyor.
Anında karar verip, fikirlerinizi beğendiğiniz partiye müracaatta bulunuyorsunuz.
Hem de siyaset algısının Türkiye'de ne denli defolu olduğunu bile bile.
Parti, siyasete daha ayak basar basmaz aday yapıyor sizi.
Gündüzünüz gecenize karışıyor.
Önünden bile geçmediğiniz kahvehanelere gidip, saatlerce konuşmak, yapacaklarınızı anlatmak durumunda kalıyorsunuz.
Paranız gidiyor su gibi.
Zamanınız da öyle.
Evinizden, eşinizden, çocuklarınızdan uzak kalıyorsunuz günlerce.
Fedakârlığın diz boyu olduğu bir sürecin içinde buluyorsunuz kendinizi.
İddianızı kaybetmeden seçimi kazanmaya kilitleniyorsunuz.
MHP'nin Odunpazarı adayı Emine Edizgil'den bahsediyoruz.
Belki de, seçim süreci çalışmalarını en yoğun götüren adayların başında geliyor.
Seçimi kazanır mı kazanmaz mı bilemiyoruz ama...
Emine Edizgil...
Çoğu erkeğin dahi göze alamayacağı bir cesarete sahip olarak siyasete, hem de böyle bir ortamda girmesiyle bize göre daha bugünden çok şeyler kazandı bile...
.....

30 yaşın üzerinde sorun yok...
Orhan Soydaş, Tepebaşı Belediyesi'nin ilk ve kurucu Belediye Başkanlığını yapmış bir isim.
Aydın Arat'ın ölümü sonrasında ise 18 aylık bir Büyükşehir Belediye Başkanlık dönemi var.
Aradan geçen 15 yıl sonra AK parti'den Tepebaşı belediye Başkan adayı oldu.
Önceki gün konuştuk.
-"Çok ara verdim ama, siyasette öyle çok da büyük bir değişim yok" diye başladı anlatmaya.
Aday olduğu günden bu yana geçen süre içinde çoğu yeri dolaşmış.
-"Eskilerin tamamı tanıyor, birçoğunu da ben tanıyorum. Adayın tanınırlık sorunu olmaması büyük avantaj. Bu durum bana büyük moral veriyor. Sadece 30 yaş altında tanınırlık konusunda sıkıntı var ki, bu da gayet normal. Zira 15 yıllık verilmiş bir ara var. Ben Belediye Başkanı iken 15 yaşında olan çocuk, şimdi 30 yaşında. O yüzden şu anda bunu aşmak için çalışıyoruz" diyor.
Son söz olarak da...
-"İşimiz kolay değil. Rakiplerimiz kuvvetli. Ama bu kazanamayacağız anlamına gelmiyor. Tepebaşı'nda kazanacağız" diyerek sözlerini noktalıyor.
.......

Bir gülme aldı ki... Tövbeler olsun...
CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun grup toplantısında sürekli sözünü kesen bir partiliye sinirlenip:
"Parti kültürünü benimsemeyen, genel başkanın sözünü kesen, derhal burayı terk etmelidir. Çıkarın bunu dışarıya" dediğini...
Sonrasında aynı Kılıçdaroğlu'nun kürsüye yumruğunu vurarak önce:
"Kim ne derse desin, partide gençlerin ve kadınların önünü açacağım." Deyişini
Ve en sonunda da:
"Ben olmazsam CHP olmaz' zihniyetini ortadan kaldıracağım. CHP varsa herkes için var. 'Ben varsam CHP...' yok, Biz varsak CHP var" sözlerini dinleyince, aklımıza önce Eskişehir geldi...
Sonra da bir gülme geldi ki...
Tövbeler olsun...
.......

BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
Adam karısıyla arabada giderken polis sirenini duymuş, hemen sağa çekmiş ve polis gelmiş: "Buyrun memur bey?"
"Beyefendi direksiyon başındayken cep telefonuyla konuşuyordunuz"
"Yok efendim sadece bip yaptı, ben de sarjı mı bitiyor diye baktım" Karısı lafa atlamış:
"Aaa yapma hayatım... Yarım saattir ortağınla iş görüşmesi yapıyorduntelefonda"
Adam karısına tip tip bakarken polis yine sormuş:
"Beyefendi emniyet kemerinizi neden takmıyorsunuz?"
"Memur Bey takmıştım ama sizin geldiğinizi görünce durduktan sonra çözdüm"
Karısı yine atlamış: "Aman şekerim sen de o kemeri hayatında bir kere taktın mı acaba...."
Adam kadına bir tane patlatmamak için kendini zor tutarken; polis bu sefer de arabayı incelemeye başlamış vee... -"Beyefendi bakar mısınız sağ sinyaliniz de kırık"
"Aaaa.. kırık mı?? Sabah yola çıkarken kontrol ettim kırık değildi...yolda oldu galiba, hiç de fark etmedik" Karısı çenesini tutamamış yine:
"Amma da attın kocacığım, sana 3 haftadır söylüyorum artık şu kırık sinyalin icabına baktır diye"
Adam en sonunda dayanamamış bağırmış:
"Bana bak sen susacak mısın çakıcam şimdi suratının ortasına!"
Polis kadına sormuş: "Hanımefendi eşiniz size hep böyle mi davranır?"
Kadın cevap vermiş:
"Yok canım....sadece alkollü olduğu zaman"

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi