1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ)

Eskişehir-İstanbul Hızlı Tren işi 29 Ekim'e yetişmeyecek gibi...

Ankara-İstanbul arası Hızlı Tren seferlerinin Eskişehir için önemi bir hayli fazla.
Çünkü...
Söz konusu seferlerin başlamasıyla birlikte Eskişehirliler için büyük sorun olan İstanbul-Eskişehir yolculuğu sorun olmaktan çıkacak.
Eskişehirliler için Hızlı Tren ile Ankara ne denli kolay bir yol haline geldilse İstanbul yolculuğu da benzeri bir hal alacak.
Bilindiği üzere...
Söz konusu çalışmaların kısa sürede tamamlanması ve önümüzde ki 29 Ekim tarihine yetiştirilerek Ankara-İstanbul arası Hızlı Tren seferlerinin başlatılması planlanıyordu.
Bu hedef hem başbakan hem de Ulaştırma Bakanı tarafından birkaç kez açıklanmış "Seferler cumhuriyet Bayramında başlayacak" denilmişti.
Söylenilenlere bakılırsa bu hedeften elde olmayan nedenler yüzünden sapılmış.
Hattkın İnönü-Vezirhan arasında ki 6 kilometrelik tünelinin zemininde problem çıkmış.
Zeminde yaşanan azizlik nedeniyle tünel yapılamaz hale gelmiş ve alternatif Varyant yapımı tartışılıyormuş.
Bu elbette birilerinin suçu değil.
Başta da söylediğimiz gibi elde olmayan bir neden.
Ancak...
Anlaşılan o ki bu elde olmayan neden mevcut hattın tamamlanmasını ve Hızlı Tren faaliyetinin başlamasını bir hayli geciktirecek gibi...
Artık bu bekleme süresi 29 Ekim'in kaç ay ya da yıl sonrası olur bilemiyoruz...
Temennimiz: Söz konusu Demiryolu güzergâhının en kısa sürede ve en güvenli biçimde tamamlanarak hızlı Tren seferlerinin başlamasıdır.
Başlasın ki, Eskişehirliler için Ankara'ya olan ulaşım nasıl ki sorun olmaktan çıktıysa, İstanbul ulaşımı da aynı şekilde sorun olmaktan çıksın...
-------------------------
Bu nasıl bir akıl yanılmasıdır ki?
Basit bir hesapla seçim tablosu ortaya koymaya çalışacağız şimdi.
Ak partinin Eskişehir'de Belediyeleri kazanması için ne lazım?
Hemen söyleyelim...
Ak partinin Eskişehir'de seçim kazanması için Büyükerşen'e giden Sağ hatta Sol oyları engellemesi gerekiyor.
Yani...
Ak partinin, bugüne kadar Büyükerşen'e oy veren CHP'li, MHP'li ve BBP'li seçmenlerden oy alması lazım.
Daha da basite indirgersek...
Ak partinin seçimi kazanması için bu oylara ihtiyacı var.
Çünkü...
Eskişehir'de sahip olduğu oy, Belediye seçimlerini kazanmaya yetmiyor.
Tablo bu haldeyken, Türk Dünyası Kültür Başkenti projesi kapsamında düzenlenen etkinlikler için Ahmet Yenilmez isimli bir Tiyatro sanatçısıyla anlaşılıyor.
Anlaşma gereği kendisine (Rakamı teyit ettiremedik ama) 600 Bin lira para veriliyor.
Ahmet Yenilmez isimli sanatçı, BBP de MKYK üyeliği yapmış. İzmir'den milletvekili adayı olmuş, ardından Ordu'da İl Genel Meclis üyeliği için adaylık müracaatında bulunmuş. Sonra da BBP kendisini partiden ihraç etmiş.
Sonuç olarak BBP lilerin çok da sevdiği bir isim değil...
Aynı Ahmet Yenilmez, Ordu'da CHP'li Belediyenin hizmetlerini kötüleyip, İstanbul'da Kadir topbaş7ın bir dönem daha aday olması için kampanya başlatmış...
Dolayısıyla CHP'lilerin de çok sevdiği bir isim değil.
Yine, Ahmet Yenilmez MHP yöneticileri için zehir zemberek açıklamalar yaparak "biraz susun yahu" falan demiş.
Demek oluyor ki MHP'lilerin de çok sevdiği bir isim değil Ahmet Yenilmez.
Şimdi...
Türk Dünyası Kültür Başkenti projesi çerçevesinde Ramazan ayı boyunca Eskişehir'de olan, bunun karşılığında 600 bin TL aldığı söylenilen ve her akşam iftar programında sahneye çıkan Ahmet yenilmez Eskişehir'de neler söylüyor dersiniz?
Önce Eskişehir'i aşağılıyor.
Ardından...
Bir kişiye teslim olunduğu için Eskişehirlileri aşağılıyor
Son olarak da...
Eskişehir'in öyle kültürlü falan olmadığını söylüyor...
Tabi bunları İktidar Partisi'ne kıyak olsun diye yapıyor ama...
Asıl kıyağı başkalarına yaptığının farkına bile varamıyor...
Sonuç olarak...
Ahmet Yenilmez'in Eskişehir'i ve Eskişehirlileri aşağılayıcı sözleri karşısında, Ak Partinin belediyeleri kazanmak için oylarına mahkum olduğu Eskişehir'deki CHP, MHP ve BBP'liler ne düşünür dersiniz?
-"Adam doğru söylüyor" mu derler?
Yoksa...
-"Olum biz Eskişehir'i senden çok seviyoruz" mu?
Siz karar verin...
---------------------------
Bu işi Belediyeler yapmış olsaydı ne olurdu?
Vilayet meydanında bir düzenlenme yapıldı.
Düzenleme öncesinde yapılacak olan işin görselleri de dağıtıldı.
Görsellerde, yapılacak olan düzenleme hiç de fena görünmüyordu.
Ancak...
Yapılan düzenleme hayal kırıklığı yarattı.
Ne kullanılan malzemeler iyi görünüyordu ne de yapılan düzenleme dağıtılan görsellerle benzerlik gösteriyordu.
Bunun üzerine kamuoyunda düzenleme ile ilgili yakınmalar başladı.
Vilayet meydanı düzenlemesini Eskişehir'e gelir gelmez kucağında bulan yeni Vali yakınmaları haklı buldu.
Müteahhit firmaya "Bunu yeniden yapacaksın" talimatı verdi.
Bunun üzerine Vilayet meydanında ki iş bittiği için kaldırılan tahta perdeler önceki gün yeniden kuruldu.
Görünen o ki müteahhit firma verilen talimat doğrultusunda yaptığı kötü işleri söküp yeniden yapım işine başlayacak.
Şimdi...
Vilayet meydanı düzenleme çalışmaları nedeniyle aylardır kapalı.
Yapılanlar beğenilmediği ve sökülüp yeniden yapılacağı için bundan sonra da aylarca kapalı kalacak.
Muhtamelen, Vilayet meydanına yapılan işin kesin kabullerinin de yapılmış olması gerekiyor.
Bu durumda akla ister istemez şu geliyor.
-"Bu işi Belediyeler yapmış olsaydı ne olurdu?"
Hemen söyleyelim o zaman...
Eğer bu işi Belediyeler bu şekilde yapmış olsaydı (Partisi ne olursa olsun) önce kamuoyunda yerin dibine sokulur, ardından birileri savcılığa müracaat eder, İçişleri Bakanlığından müfettişler istenir, anında Sayıştay denetlemesi başlar, İhale komisyon üyelerinden tutun da Belediye Başkanlarına kadar herkes hakkında soruşturmalar açılır, Savcılar harekete geçer ve ülke bunu konuşur hale gelirdi.
Eğer Vilayet meydanında yapılan işi Belediyeler yapmış olsaydı, türkiye'nin her yerinde sonuç böyle olurdu...
---------------------
BİRAZ DA GÜLMEK LAZIM
İki arkadaş barda sohbet ediyormuş. "Offf" demiş biri, "23 yaşında, mankenlik yapan, beş kuruşsuz bir sevgilim var, diğer yanda 63 yaşında inanılmaz serveti olan ve benimle yaşamak isteyen yaşlı bir dul, geleceğimi hangisiyle kuracağıma karar veremiyorum."
Diğeri "Saçmalama" demiş,
"Bu şartlarda bir saniye bile... tereddüt etmezdim doğrusu.
Ömründe bir daha 23 yaşında bir fıstığın ilgisini çekebilir misin sanki? Gençlik ve güzelliğin yerini ne tutabilir ki? Hemen koş o güzel peri kızının kollarına."
Arkadaşı "Haklısın" demiş, "İşte arkadaşlık bu. Akıl dolu desteğine ne kadar teşekkür etsem az."
Diğeri "Önemli değil" demiş "Bana şu yaşlı dul kadının telefonunu verir misin?"

Önceki ve Sonraki Yazılar
1-Murat TAŞKIN (BİZDEN SÖYLEMESİ) Arşivi