Eskişehir'de günde 1 milyon 200 bin kişi yolculuk yapılıyor.
Bu yolculukların yüzde 41'i yaya yolculuğu,
Yüzde 15'i özel araç yolculuğu,
Yüzde 15'i servis aracı yolculuğu,
Yüzde 12'si tramvay yolculuğu,
Yüzde 9,5'i belediye otobüsü yolculuğu,
Yüzde 4,5'i minibüs-dolmuş yolculuğu,
Yüzde 1,2'si bisiklet ve yüzde 0.5'nin taksi yolculuğu...
***

Yüzdelik oranların rakamsal karşılıkları da var.
Gün içerisinde 490 bin kişi yaya olarak,
186 bin kişi servislerle,
185 bin kişi otomobilleriyle,
137 bin kişi tramvayla,
115 bin kişi otobüsle,
55 bin kişi minibüs dolmuşla,
14 bin kişi bisiklet, 7 bin kişi de taksilerle yolculuk ediyor.
***

Yapılan bilimsel araştırma bu.
İstanbul teknik Üniversitesi'nin araştırması...
Dünkü ulaşım çalıştayında ortaya konulan rakamlar.
Şimdi rakamlar bize Eskişehir'e dair ne söylüyor, ona bakalım...
***

Örneğin Eskişehirlilerin yürümeyi sevdiğini görüyoruz.
Bu sevginin nedeni çok basit!
"Gidilecek olan mesafeler hayli kısa."
Mantık şu;
"Tramvaya bineceğime, dolmuşa para vereceğime, arabamla benzin yakacağıma yürürüm dahi iyi!"
Yani bir İstanbullu mantığı yok.
Çünkü İstanbul'da yürüme mesafesinde hiçbir işinizi göremezsiniz.
Ki, bu mantık iyi ki de Eskişehir'de yok!
Düşünsenize Eskişehir'de de insanların tamamı ulaşıma araçlar ile dahil olsa, mevcut yüke yüzde 41 oranında daha yük binecek.
Bu da trafiği elbette tamamen tıkalı hale getirecek.
***

Araç trafiği Eskişehir'de 3-5 kilometrekarelik bir alanda yaşanıyor.
Bir ucu çevreyolu, diğer ucu Odunpazarı.
Bir yanda ESOGÜ, öte yanda Cumhuriyet Bulvarı...
İşte bu yuvarlakta tramvay var, servisler var, taksiler var, otobüsler, minibüsler var...
Birde üzerine motosiklet ve bisikletliler var.
İşte bu daracık alanda yürüyenlerden geriye kalan Yüzde 59 hareket etmeye çalışıyor.
Durum böyle olunca as sayıdaki ve zaten dar olan caddeler tıkanma noktasına geliyor.
***

Büyükşehir Genel Sekreteri, bu sorunun yaşanmasında tek suçlunun kendileri olmadığını savunuyor.
Ki sonuna kadar haklı olduğunu söyleyebiliriz.
Trafikteki kural hataları iyice ayyuka çıkan bir şehirde, birde denetim olmayınca ortaya çorba gibi bir trafik çıkıyor.
Düzensizlik hat safhada yani!
"En azından kurallara riayet eden ve birbirine saygısı olan insanlar olsa, bugünkü tablodan daha güzel bir Eskişehir trafiği ortaya çıkar."
Ancak hepsi günü kurtarmak olur.
Rakamlar bunu söylüyor çünkü!
Şöyle ki, şehirde araç sayısı her ne kadar fazla olsa da, trafiğe katılma oranı toplu taşımaları çıktığımızda bir hayli düşük.
O nedenle;
Mevcut trafiğin tek suçlusu Büyükşehir olmasa da, çözecek kurumun büyükşehir olduğunu rakamlar da söylüyor.
Yapılacak olanı da aynı rakamlar açıklıyor;
Sayılar diyor ki;
"Uydu şehirler yapın, kent merkezini genişletin, okul, hastane, üniversite, fabrika ne varsa şehir dışına taşıyın.
Yoksa şehir içi ulaşıma dair daha çok bilimsel araştırma yapar, daha çok çalıştaylar düzenlersiniz"