2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)

2-Sedat AYDOĞAN (DETAY)

ESKİŞEHİR ULAŞIMINDAKİ İKİLEM...



Trafik konusundaki şikayetlerin ses şiddeti artıyor.
Pek çok kişi yaşanan sıkışıklıklardan şikayetçi!
Çünkü öylesine bir sıkışmışlıktan söz ediyoruz ki, adım attığınız yerden çıkamıyorsunuz.
Günün belli saatlerinde biraz olsun rahat bir düzen olsa da, günün geleninde yaşanılan tablo artık dayanılmaz hale doğru ilerlemeye başladı.
***
Vatandaş bu konuda kesin çözümler bekliyor.
Bu bekleyiş uzadıkça da kendince çözümler bulmaya çalışıyor.
Örneğin sosyal medyada örgütlenen gruplar ortaya çıkmaya başladı.
Hiç yoksa kendini bilmez sürücülerden kaynaklanan kaosun durması için, bu türlü sürücülerin ifşa edildiği ortamlar yaratılıyor.
Belki birileri utanırda, kuralları çiğnemekten kaçınır diye.
Hiç yoksa bu tür nedenlerin ortadan kaldırılması adına yapılan çalışmalar bunlar.
***
Araç trafiğindeki sıkışmışlığın yanı sıra, toplu ulaşımdaki bunalım konusunu da görmek gerekli.
Bu konuda da sosyal ortamlarda başlatılan imza kampanyaları var.
Özellikle gençlerin serzenişini kapsayan kampanyalar bunlar.
Özellikle tramvaylarda yaşadıkları çileden bıkmış, usanmış durumdalar.
Gelen tramvaya binmek büyük bir mesele çünkü!
Bindiğinizde ise içeride nefes almak imkânsız gibi...
Birde inmek için gösterilen yoğun çaba eklenince ortaya çok haklı şikayetler çıkıyor.
Bir sonraki tramvayı bekleyenler ise hem vakit kaybı yaşıyor, hem de yaşadıkları tablo çokta değişmiyor.
O nedenle bu çilenin sona erdirilmesi için ilave otobüs ve tramvay seferleri için imza topluyorlar.
***
Hepsini bir araya getirdiğimizde ise ortaya bir ikilem çıkıyor.
Çünkü hem otobüs sayısını, hem de tramvay sayısını artırsanız bu kez zaten sıkışık olan trafiği iyice batağın içine sürüklemiş olacaksınız.
Seferleri artırmayıp, mevcut düzenin devam etmesini isterseniz bu kez da toplu ulaşımdaki görüntüler facia boyutuna ilerlemeye başlayacak.
Modern ulaşım yerini cefa ulaşımına bırakacak.
Yani şehri yönetenler için bu konu ilginç bir hale geldi.
Asıl kötüsü ise;
B sorunların nasıl çözüleceği konusunda da kimsenin fikri yok.
***
Pekiyi bundan sonra ne yapılabilir?
Tüm caddeleri yıkıp, yeniden geniş bir biçimde inşa edemeyeceğinize göre elinizde çok fazla seçenek bulunmuyor.
Bir ihtimal afet riskli alanların planlanması konusunda bu türlü bir adım atılabilir.
Ancak bunu yapacak ne maddi imkan ne de olanak var.
Kısaca;
Mevcut trafik düzenine alışmak zorundayız sanki.
Dediğimiz gibi, ortada çözüm adına atılacak adım da artık bulunmuyor gibi...
Eğer varsa da bu işin uzmanları tarafından tartışılmalı.
Yani, Eskişehir'in trafik ve ulaşım konusunda yaşadığı çilenin en azından hafifletilmesi adına artık toplantılar düzenlenmeli.
Sonuç bildirgelerine yönelik planlar yapılmaya başlanmalı.
Yoksa vatandaş artık patlama noktasına gelmiş durumda.
Ve bu işin sonucu bu şehri yönetenler adına çokta olumlu biteceğe benzemiyor.
Bu nedenle bir uyarı yapalım istedik.
Şehir ulaşımı çünkü tam bir kör kuyu haline gelmiş durumda...

























Önceki ve Sonraki Yazılar
2-Sedat AYDOĞAN (DETAY) Arşivi