Orman Bölge Müdürlüğü, son yıllardaki çalışmaları ile dikkat çekiyor. Çarşamba günü, kurumda, arı yetiştiricileri yönelik bir toplantı yapıldı. Toplantıda, arıcılıkla ilgili her konu, katılımcılarla paylaşıldı. Özellikle de ormanların, arıcılık yapan kesimlere açılması ve kurum tarafından, 9 arı orman gerçekleştirilmesi, arıcılığın gelişmesi ve arıcılıkla üretimin artmasına ciddi katkıda bulunacaktır. Ancak arı üreticileri de ormanları dikkatli kullanmalıdır.
Orman Bölge Müdürü Sayın Recep Ateş, kentte, orman varlığının, yüzde 26 olduğunu belirttikten sonra, "Eskiden orman denilince, sadece odun hammaddesi anlaşılırdı. Şimdi ise ormanları fonksiyonlarına ayırdık. Artık bal ormanları oluşturuyoruz. Bal verimini arttıran, bitki ve ağaç türleri dikiyoruz. Sayın Bakanımız arıcıların önünü açtı. Son 5 yıldaki atılımla Türkiye, bal üretiminde dünya ikincisi oldu. Arı yetiştiricileri ve bal üreticileri, üretken insanlardır." dedi.
Toplantıda anlatılanlar, değerlendirildiğinde, Eskişehir' de, bal üretimi memnuniyet vericidir. Toplantıda, bal üreticilerinin, yüzde 80' inin, ormanlık alanlardan istifa ederek bal elde ettiği belirtildi. Eskişehir'in, bal üretimi için, zengin florasının olduğu da sıkça vurgulandı. Özellikle de Orman Bölge Müdürlüğü'nün, baraj ve gölet kenarlarına bal verimini arttıran, bitki ve ağaç türleri dikmesi, arcılığı geliştirdiği gibi, üretimi de artıracaktır.
Türkiye; topoğrafik yapısı, narenciye ve badem gibi yaygın meyve türleri, ayçiçeği ve pamuk gibi, endüstriyel bitkileri, yüksek yaylaları, çayır-meraları, yem bitkileri ve bakliyat sahaları ile bal üretiminde, önemli bir imkâna sahiptir.
Özelikle de kestane, akasya, ıhlamur, iğde, okaliptüs, orman gülü gibi çok değişik türde ağaç ve muhtelif makilikleri ve çam ormanları, sebebiyle arıcılık için gerekli olan doğal kaynaklar yönünden, son derece şanslı bir ülkedir.
Bu imkânlara rağmen, Türkiye arıcılıktan elde edeceği geliri ve verimin yüzde birini bile değerlendire, bir ülke değildir. Aslında üzerinde iyi durulursa, insanlara bu konularda, bilimsel esaslara uygun fenni anlamda bilgiler verilirse, Türkiye bal üretimini ve ihracatını çok daha fazla artırabilir.
Ülkemizin ve Eskişehir'in, böylesine, bir flora zenginliğine sahip olunması da bal çeşidi ve miktarı açısından,çok önemlidir. Bu coğrafi özelliklerden dolayı, arıcılık; Anadolu 'nun, en eski ve en yaygın üretim etkinliklerinden biri olmuştur.
Aslında İnsanoğlunun, arı ile tanıştığı günden günümüze, arı ve arıcılık birçok toplum tarafından önemsenmiş ve hala önemsenmektedir. Günümüz Dünya'sında, arıcılık kutuplar hariç karasal iklimden, tropik iklimin hüküm sürdüğü, çoğu ülkede, önemsenen bir tarımsal faaliyettir.
Arılardan elde edilen bal, polen, arı sütü, propolis, arı zehiri, balmumu gibi değerli ürünlerin bir kısmı, insan beslenmesinde kullanılırken, son yıllarda "apiterapi" denilen ve arı ürünlerinin tedavide kullanılması üzerine, alternatif tıpta, bir bilim dalı gelişmiştir.
Arının bilinen en önemli rolü, bitkilerde polinasyonu sağlamasıdır. Bitkisel üretimin temel gereksinimlerden biri olan tozlanma olayı % 85 oranında, bal arıları tarafından yapılmaktadır. Nitekim Ünlü fizik bilimci Albert Einstein da, arıların polinasyona olan katkısını önemsemiş ve "arılar yok olursa, dört yıl içinde, insanoğlu da yok olur" demiştir.
Türkiye, bal üretiminde, dünyada ikicisi olup, son yıllarda arıcılık alanında atılım içindedir. Nitekim Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, 2008 yılından bu yana, uygulanmakta olan arılı kovan desteği kapsamında, 35 bin 459 arı yetiştiricisine, yaklaşık 5 milyon kovan için, 35 milyon lira destekleme ödemesi yaptı.
Avrupa'da, yaklaşık 12 bin endemik bitki türü olduğunu, bunun yaklaşık 4 bininin, Türkiye'de bulunduğu belirtiliyor. O nedenle de ülkemizin, coğrafi zenginliğinin arıcılıkta değerlendirilmesi gerekir. Üstelik Türkiye'nin, dünya üzerindeki bal veren nektarlı bitkilerin, 4'e 3'üne sahip olduğu söyleniyor.
Dünya'da ise kovan sayısı ve yıllık bal üretimi konusunda, Çin Halk Cumhuriyeti, 9 milyon adet kovan ve 360 bin ton bal üretimi ile, birinci, Türkiye, 6 milyon adet kovan sayısı ile 2. sırada bulunmaktadır.
Orman Bölge Müdürlüğünün gerçekleştirdiği, arı yetiştiriciliği toplantısı, sektör açısından, yararlı olmuştur. Eskişehir, arı yetiştiriciliğinde, coğrafya, iklim ve flora bakımından küçümsenmeyecek zengin bir yapıya sahiptir. Bu avantajların, daha bilinçli kullanımı ile bal üretimi, daha fazla gerçekleşmiş olacak, az masrafla yapılabilecek bir üretim kolu olduğundan, istihdama ve kent ekonomisine katkı sağlanacaktır.
Ayrıca Eskişehir, zengin florası, uygun ekolojisi ve koloni varlığı açısından, arıcılıkta, büyük bir potansiyele sahiptir. Bu avantajların, özellikle de arı ormanlarının, daha bilinçli ve dikkatli, kullanımı ile Eskişehir' de, bal üretimi, arzu edile boyuta ulaşacaktır.
Toplantıyı gerçekleştiren,Sayın ATEŞ ve ekibini kutluyoruz.