
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
ESKİŞEHİR VE BÖLGESEL LİDERLİK
Afyon Belediye Başkanı Sn. Abdullah Kaplan, " 1980'li yılların sonuna gelinciye kadar Eskişehir bölgemizin en önemli kentiydi. Hem üniversite, hem de sanayi açısından müthiş bir gelişim içinde idi. Ancak 1987-1988' den sonra, bu niteliğini hızla kaybetti ve bu özelliklerini Konya ve Bursa'ya kaptırdı." sözleri karşısında, milletvekilleri, Valimiz, Anakent, Odunpazarı, Tepebaşı Belediye başkanlarımız, ESO ve ETO gibi, sivil toplum örgütleri, siyasi partilerin il teşkilatları, en önemlisi de Üniversite rektörlerimiz, ne düşündü bilinmez ama Afyon Belediye Başkanı' nın, bu tespitleri, hala sohbetlere konu oluyor.
Afyon Belediye Başkanı'nın, bu tespitine tepki gösterenler de var. Oysa tepki göstermek yerine, tespit, sorgulanmalı, "Nerde hata yapılıyor?" sorusuna da cevap aranmalıdır.
Sayın Abdullah Kaplan' ın, tespitleri doğru veya yanlış olabilir. Ancak Eskişehir, konumu, ulaşabilirlik ve erişebilirlik imkânları, doğal zenginlikleri, demografik yapısı, yetişmiş insan gücü, eğitim altyapısı, iki üniversitesi, Özelliklede hassas mekanik üzerine, ülkemizin hiçbir iliyle mukayese edilmeyecek kadar zengin altyapısı ve benzer imkânları ile bu tabloyu hiç hak etmiyor.
Elbette Eskişehir'deki, arzu edilmeyen tablodan, bugüne kadar gelmiş ve geçmiş, milletvekilleri, belediye başkanları ve parti il teşkilatları ve meslek odalarının da sorumluğu var. Ancak Eskişehir' deki, bugünkü, sivil toplum örgütlerinin, özelliklede meslek odalarının belediye başkanlarının ve kurum/kuruluş, yöneticilerinin, hiç mi payı yok?
Diğer yandan demokrasilerde, sorunların çözümü ve ilin kalkınması, halkımızın da elidedir. Halkımız, yıllarca oyları ile partilerde, belediyelerde ve sivil toplum örgütlerinde, belli kişi/kişilere, görev verdi. "DOĞAL LİDER" olabilecek insanları seçmedi. Kentteki olumsuz gelişmeleri de, türbinden seyretti.
"Temel sağlık Hizmetleri Projesi", "Kaymaz Altın Maden yatağı" mücadelesinde, Sivrihisar' da gerçekleştirilmek istenen, " Sanayi Atıkları Geri kazanım ve Bertaraf Tesisi Projesi' nde, "Atatürk Koruluğu ve Çocuk Parkı" nın, isim değişikliğinde, Sivrihisar'da gerçekleştirmek istediğimiz, ürün, kültür ve ağaçlandırma projelerinde ve benzer onlarca sorunla mücadelede, halkımızın, elini taşın altına koymadığına, bizzat tanık olduk.
Öte yandan Eskişehir'de, her dönem görev alan, iktidar milletvekillerine, Eskişehir'in sorunları iletildi. Hatta kendilerine, yardımcı olunacağı da söylendi ama ne iletilen sorunları çözüme ulaştırdılar, ne de önerileri, dikkate aldılar.
Hülasa, "Cemaat ne kadar çok olsa, imam bildiğini okur" felsefesi, yıllarca Eskişehir'in gündemine hakim oldu. Kısır çekişmeler ise hiç gündemden düşmedi.
Oysa Kütahya Milletvekili Sayın Abdullah Erdem Candemir, Simavla ilgili ilettiğimiz sorunları, anında çözüme ulaştırdı.
Diğer yandan yıllardır, Eskişehir' in, sorunlarını, köşemizde aktarıyor, ulusal ve global alandaki gelişmeleri de, okuyucularımızla paylaşıyoruz. Özellikle de Eskişehir' in kalkınmasında önemli etken olacak olan, " Çatı" ve "Sektörel" şirketlerin kurulmasını, "güç birliğinin" oluşturulmasını, " Ar-Ge" çalışmalarına hız verilmesini, "Üniversite- Kurum/kuruluşlar arasında, " işbirliğinin sağlanmasını, Süper Marketlere standart getirilmesini ve benzer onlarca öneri yaptık ama hiç biri, arzu edilen boyutta dikkate alınmadı.
Diğer yandan, geçmiş yıllardaki insanlarımız, kent için makro hedefler belirlediler. Ancak bu hedefler, onlardan sonra görev alan bürokratlar, siyasiler ve sivil toplum örgütleri tarafından, benimsenmedi. Daha da kötüsü, biri geldi yaptı, diğeri geldi bozdu. Eskişehir'de, hayırsever insanlarımız, yeteri kadar motive edilmediği gibi, sahipte çıkılmadı. Hatta kent yöneticileri tarafından, randevu istekleri geri çevrildi. Cumhuriyet resepsiyonuna bile, davet edilmediler. Hayırsever insanlarımıza karşı kentte, sürdürülen bu tavır dikkat çekici olduğu kadar, düşündürücüdür de. Ayrıca Eskişehir, yönetiminde sorumlu olan kesimler, halka, makro hedefler vaat ettiler veya gösterdiler. Ancak hiç biri hayat geçirilmediği gibi, hepsi de vaat ve söylemlerde kaldı.
Eskişehir, ulusal ve uluslararası alanda söz sahibi olmak istiyorsa, İstiyor. Kentin yönetimde göre alan kişi/ kişiler, en önemlisi de halk, kentin sorunlarına sahip çıkmak, kente "ORTAK AKIL", "TOPLUM KATILIMI" ve "TAKIM RUHU" gibi kavramları da hakim kılmak ve imkanları ölçüsünde, her türlü fedakârlıkta bulunmak zorundadır. Bu Eskişehir' de yaşayan herkes için, bir görev ve ödev olduğu kadar, bir haktır da.