4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

ESKİŞEHİR VE BOR SANAYİ

Bayram öncesi Kırka' da geçerken, ESO Başkanı Rahmetli ZEYTİNOĞU' nun "Madenlerin ham yerine işlenmiş olarak ihracatı" hedefini hatırlar, Bor' un, ülkemiz ve Eskişehir, için, ne kadar önemli olduğunu hep düşünürüm. Ayrıca Bor elementlerine dayalı sanayinin neden Eskişehir' de gerçekleşmediğini de hep merak ederim. Çünkü sanayinin gelişmesinde, lokomotif bir sektör olan madencilik, ülkelerin ve kentlerin kalkınmasında sürükleyici bir rol oynar. Madencik sanayinin, itici gücü, katma değeri yüksek olan, kaynak ve istihdam yaratan bir sektördür.
Hatırlıyorum da, Bor' la ilgili bir yazımızdan sonra, ESO Genel Sekreteri Sayın Y. Emre Heper' " ...Bor madeni üzerine yazınızı okudum. Bu konuda son gelişmelerden bilgi vermek istiyorum. ESO ve iki üniversitemiz ile birlikte OSB kurulan Teknoloji Geliştirme Bölgesi çok özet anlatımıyla bilimsel çalışmaları ve bunların ticarileşmesini teşvik eden bir merkezdir ve şu anda 20 ye yakın firma burada faaliyet göstermektedir. Onlardan bir tanesi de BORTEK ldt şti. tarafından Bor Nitrür ve Kübk Bor Nitrür konuların çalışmalar yapılmaktadır. Bu çalışmalar, Aralık ayı başında odamızda yapılan bir törenle, BOREN Bor Enstitüsü tarafından da desteklenmeye değer bulunmuştur. Bu Boren tarafından desteklenen, ilk özel projedir. Bilgilerinize rica ederim." demişti.
Elbette Eskişehir'de, Borla ilgili çalışmaların yapılması, özellikle de bu alanda, "Sanayi-Üniversite" işbirliği, memnuniyet vericidir. Eskişehir'e, yakışan da budur. Bu çalışmalar, ne aşamada bilinmez ama Türkiye ve Eskişehir' in, Bor Madeni ile ilgili geleceğe yönelik stratejiler belirlemesi şarttır. En önemlisi de bor ürünleri sanayinin, Türkiye ve Eskişehir' de gerçekleştirilmesi için de gayret gösterilmelidir. 400'den fazla üründe vazgeçilmez bir element olarak kullanılan BOR, ülkemiz insanı için, iş ve aştır...
Bor ürünlerinin, çok geniş bir kullanım alanı olmakla birlikte temel tüketim alanı cam endüstrisidir. Toplam dünya tüketiminin % 43'ünün bu alanda tüketildiği tahmin edilmektedir. % 17 ile deterjan sanayi, %12 ile seramik sanayi, % 5 ile gübre sektörü bor ürünlerinin en çok tüketildiği alanlar olarak görülmektedir. Bölgesel tüketim açısından toplam B2O3 bazında Batı Avrupa % 46 ile en büyük tüketici konumundadır. Kuzey Amerika % 25, Asya % 11 ve Latin Amerika % 10 ile diğer sıraları almaktadırlar.
Şu bir gerçek ki ülkemizde, Borla ilgili mevcut çalışmalar yeterli değildir. Çünkü Bor'la ilgili olarak, aşılması gereken çok büyük engeller var. Eskişehir, bu alandaki engelleri aşabilmesi için, çalışmalarını, yerel, ulusal ve global alanda sürekli ve kalıcı bir şekilde sürdürmek zorundadır.
Dünya bor rezervlerinin büyük bölümü, Türkiye'de bulunuyor. Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğünce, 2002 yılında başlatılan Bor Mastır Arama Projesi kapsamında, yapılan sondaj çalışmaları sonucunda, 2 milyar ton olan bor rezervlerinin 1 milyar ton artırılarak, 3 milyar ton düzeyinde olduğu saptanmıştı. Bu miktar dünya bor rezervinin, yüzde 72'sine karşılık geliyor.
Elbette dünyanın, en stratejik madeni olan ve diğer ülkelerde de çok az bulunan bor üretiminde, mevcut kapasite ile gelen talepler karşılanmayacaktır. Hatta yok satacaktır. Bor ürünlerinde talepleri karşılamak amacı ile mevcut tesislerde kapasite artırımına yönelik projeler ile ürün çeşitliliğini artırmaya yönelik katma değeri yüksek yeni rafine bor ürünleri projelerinin gündeme alınması olumlu bir gelişmedir. Ancak Bor rezervleri, hoyratla harcamak veya üretim ve satış kapasitesi artırmak, üstelik Türk işadamlarına bor'un satışını yasaklamak bu ülkeye yarar değil zarar getirir. Danıştay 1.dairesi 1.Mayıs 2000 tarihinde 2000-50 200-67 kararı ile " Eti Holding A.Ş tarafından ham olarak işletilebildiği ölçüde, rafine bor olarak yurt dışına ihraç edilerek satılan bor tuzlarının, aynı biçimde ham bor ve rafine bor olarak, yurt içinde Türk vatandaşı kişi ve firmalara da satılabileceğine" karar vermişti.
Ancak Danıştay Dava Daireler Kurulu da, " Bor madeni, Yunanistan'a satılabilir ama Türkiye'de Türk sanayicisine, bor satılmaz" diyen rekabet kurulu kararını onayladı. Hülasa işin içine bor gidi mi, ne hikmetse adaletin bile kantarı şaşırıyor.
Diğer yandan kaymaz Altın Maden Yatağı mücadelemizde gördük ki, madenlerle ilgili, devlete sunulan gerçek fizibilite çalışmalarına ve yapılan anlaşmalara, ulaşmak mümkün değildir. Maalesef, madenlerle ilgili bilgiler, gizli tutulmaktadır. Ne acıdır ki, yabancılarda olan bu bilgiler, Türk halktan esirgenmektedir.
Eskişehir'de, Bor madeni ile ilgili ESO ve ESOGÜ bünyesinde çalışmaların olduğunu biliyoruz. Ancak bu çalışmalar, yeterli değildir. Bor Sanayinin kentte gerçekleştirilmesi için, bir an önce ne yapılması gerekli ise yapmalıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi