
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)
ESKİŞEHİR VE GENÇLİK
Eskişehir' de, iki üniversite olmasına rağmen İl genel ve belediye meclislerinde, gençliğin sorunları, hiç gündeme gelmedi. Oysa gençliğin sorunları, İl genel ve belediye meclislerinde, tartışma konusu yapılmalı, çözümü için gayret ve caba gösterilmelidir. Çünkü ülkemizde 15 ile 24 yaş arasındaki genç nüfus, 13 milyona yaklaşmıştır.
Türk gençliğinin, pek çok sorunu çözüm beklemektedir. Gençliğin ekonomik hayata geçişindeki engeller, aynı zamanda toplumsal işbölümüne geçişini de önlemektedir. Bu ise toplum hayatına yabancılaşmanın, bir sonucu olarak karşımıza çıkmaktadır.
Genç nüfusumuzun, %30 öğrencidir. % 30'u çalışmaktadır. %40 kadarı ise hem okumamakta, hem de çalışmamaktadır. Bu durum yaklaşık beş milyon gencin, tamamen atıl olarak beklediğini göstermektedir. Ülkemizde, işi olmayan, her yüz kişiden 35'i gençtir. Bir buçuk milyona yakın gencimiz iş aramaktadır.
Her geçen gün, yozlaşan eğitim sistemimiz nedeniyle, gençlerimiz zor ve çağdışı koşullarda, gelecekte başarılı olacaklarına inanamamaktadırlar. İşsizlikle, yoksulluk adeta kaderleridir. Sağlıklı olmayan konutlarda ve şartlarda, dar gelirli aileleri ile birlikte hayat mücadelesi vermektedirler. Sigara, alkol ve hatta uyuşturucu kullanan genç nüfusun, sayısın kaygı verici bir artış var.
Ülkemizdeki gençler geleceğini, "ses ve müzik yarışmalarında", "piyangolarda", "bahislerde", "şans oyunlarında" aramakta, her geçen günde bu yönde gelecek arayan, gençlerimizin sayısı artıyor. Kısa yoldan para kazanmak ise gençlerimizin, en önemli hedefleri arasında girmiştir. Gençlerin, bu alandaki düşünceleri ve hedefleri, yazılı ve sözel medya tarafından, diziler, yarışmalar ve değişik programlarla adeta körükleniyor.
Eğitim sistemi, gençlerimizin kişisel yeteneklerini, tam olarak ortaya çıkaracak ve hayata hazırlayacak nitelikte değildir. Bu yüzden de ülkemiz, dünyanın en genç nüfusuna sahip olmasına ve onlarca da meslek lisesi ve yüksek okulu bulunmasına rağmen, de her sektörde nitelikli ara elaman sıkıntısı çekilmektedir.
Gençlerin serbest zamanları, tamamen vatandaşların insafına bırakılmıştır. Özellikle de ülkemizde yeteneklerini keşfedebilecekleri, sosyal ve kültürel ortamların sağlanması için, örgün eğitim kurum/kuruluşlarının, özellikle de vilayet ve belediyelerin bu alanda bir somut çalışmaları yok.
Elbette çok azada olsa gençlere ve çocuklarımıza değer veren ve imkânlar ölçüsünde de her türlü imkânı sağlayan, bürokratlarda vardır. Bunlardan biri de Trabzon Valisi Sayın OKUTAN' dır. Mart 2007'de göreve geldiğinde, "Trabzon'un kültürel, sosyal yönden daha iyi anılacağı bir gelecek bekliyorum" diyen Vali Nuri Okutan, hemen kolları sıvadı. Siirt'te, Sakarya'da yaptığı gibi, gelecek için umut vaat eden projelere imza attı. 40 bin ilköğretim öğrencisi yetenek testinden geçirildi, Tespit edilen 2 bin kişilik ana çalışma grubuyla, profesyonel sporcular ve sanatçılar yetiştirilecek...
Gençlerle ilgili çalışmalar sadece bununla sınırlı değil. Yaklaşık iki buçuk ay önce faaliyete geçen gençlik merkezleri'nde sosyal, kültürel ve sportif açıdan parlak, şiddetten uzak bir nesil yetiştirilmesi hedefleniyor. Kentte şimdiye kadar dört gençlik merkezi açıldı. 15 Gençlik Merkezi'nin de İnşaatları sürüyor, merkezlerin sayısı yakında 19 olacak.
Eskişehir Valiliği ve Anakent ve Alt belediyeler, ülkemizin geleceği olan çocuk ve gençlere yönelik, gençlik merkezleri yapmak zorundadır. Çünkü gençlik, en genel anlamıyla, yeni fikirler, aydınlık düşünceler, taze güç ve dinamik bir kuvvetin, yaşlanması mukadder olan bir toplum yapısına giren zindeliği, heyecanını ve enerjisini ifade etmektedir. Bu gücü ülke ve toplum yarana kullanmak, onlara sağlanacak imkânlarla da eşdeğerdir.
Ayrıca ülke ve Eskişehir'de, gençliğe yapılacak yatırım, ülkemizin geleceğine yapılmış en hayırlı yatırımdır. Doğrudur. Türkiye ve Eskişehir'in acil çözüm bekleyen birikmiş ağır sorunları vardır. Ancak gençlik sorunları, her sorundan önceliklidir. Çünkü onlar ülkemizin teminatıdır. Ağır sorunlar altındaki bir gençliğin, ne kendisi, ne ailesi, ne toplum, ne de ülkesiyle barışık olması, mümkün değildir
Gençler, bizim geleceğimiz demekle de iş bitmiyor. Nitekim bir öğrencimiz, " BİZE GELECEK DİYORSUNUZ, BİZCE GELECEK, BİZİN HAKLARIMIZA GÖSTERİLECEK SAYGIDADIR " demişti.
İşin doğrusu da bu değil midir?