4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

ESKİŞEHİR ve İMAR

Salı gün, Büyükşehir Belediyesi Daire Başkanlığı ile yaptığımız görüşmede belediyelerle ilgili imar sorunlarını konuşma fırsatı bulduk. Özellikle de TOKİ uygulamaları, kenti altyapı, estetik ve imar planlarının uygulanması açısından sorun yarattığını gördük. Nitekim TMMOB Mimarlar Odası, TOKİ' nin, son yıllarda kuralsız yatırım kararları, mimari estetikten yoksun tip projeleri, katılımı dışlayan planlama süreçleri ile kentsel sorunların büyütülmesinde başrol oynadığını belirtti.
Ayıca son yıllarda ise süpermarketler yanında, trafik sıkışıklığı ve park sorunu üzerinde şikâyetler ağırlık kazandı. Bu durum, önceden bilindiği için yıllardır, köşemizde sıkça, süpermarketlerin yerleşim merkezindeki, sosyal ve ekonomik olarak gelişimini tamamlamamış ve yerleşim birimleri hudutları içinde kalmakla beraber, yoğun ticari gelişimi olmayan, nüfus ve trafik sorunu yaşanmayacak mahallerde gerçekleşmesi istemiş, aksi halde şehircilik açısından ciddi sorunlar getireceğini köşemizde hep gündeme getirmiştik. Hatta belediye başkanlarımızla bu sorunu görüştük. Ancak Sonuçta da arzu edilmeyen sorunlar yaşandı. Bakkal dükkanı gibi açılan süper markerler, onlarca bakkal dükkanını kapattı.
Öte yandan geçmiş yıllarda da, Eskişehir'de, imar planları makro düşünülmediği ve mücavir alanların dar tutulması nedeniyle, mahallerin büyük bir bölümü, kendi halinde gelişti. Bu ihmal, bugün belediyeleri sıkıntıya soktu. Oysa mücavir alanlar geniş tutulup, bu mahallerin imar planları gerçekleştirilmiş sürekli ve kalıcı olarak da uygulamada tutulmuş olsa idi. Kent daha sağlıklı gelişecek, Bu gün arzu edilmeyen tablo ve görüntü, daha çağdaş olacak, belediyelere de sorun yaratmayacaktı.
Bugün de kenar mahallelerde, geçmişteki sorunlar hala devam ediyor. İmar planları olmayınca da, kent sağlıksız gelişiyor, yapı kooperatifleri arsa temin edemiyor, hem de, yeni yerleşim alanları tespit edilemediği için, belediyelerin kendi de arsa üretemiyor.
Hâlbuki imar planlarında temel amaç, insan, aile ve toplum hayatını, yakından etkileyen, fiziki çevreyi, sağlıklı bir yapıya kavuşturmak ve bu yönde gelişmesini sağlamaktır. Bununla ilişki olarak, yatırımların yer seçimlerini belirleyip; gelişme eğilimini yönlendirmek yanında, toprağın korunmasını ve en rasyonel biçimde kullanılmasını sağlamaktır.
Gel gör ki Eskişehir'de, imar planları, bilimsel gerçek ve yasalara göre değil de "POLİTİK" ve "ELİT" güçlerin, istek ve arzusuna ve de belediye yönetimlerin keyfine göre yapıldı. Yapılan imar planlarında da, aynı güçlerin isteği üzerine değişiklikler gerçekleştirildi. Maalesef bu değişikliklerden, en çok zararı, yeşil ve kamuya ait alanlar gördü. Sonuçta da yeşil alan yoksulu, bir Eskişehir ortaya çıktı.
Oysa İmar planlarındaki, sosyal ve teknik alt yapı alanlarının kaldırılması, küçültülmesi veya yerinin değiştirilmesine dair plan değişiklikleri, zorunlu olmadıkça yapılamaz. Zorunlu hallerde ise böyle bir değişikliğin yapılabilmesi de belli şartlara ve kurallara bağlıdır.
İmar planlarında, yapılacak olan sosyal ve teknik alt yapı alanının kaldırılabilmesi için, ilgili yatırımcı Bakanlık ve kuruluşun görüşünün alınması zorunludur. Ayıca İmar planlarındaki, bir sosyal ve teknik alt yapının kaldırılabilmesi, ancak bu tesisin hizmet götürdüğü bölge içinde, eşdeğere, yeni bir alanın ayrılması suretiyle yapılır.
Hülasa Eskişehir' de, imar planlarıyla ilgili mevzuat hükümleri, yeteri kadar dikkate alınmadığı gibi, politik ve elit güçler tarafından da sürekli değişikliğe uğratılmıştır.
Ve nihayet! Anakent Belediyesi, kentte geniş çaplı bir imar planı gerçekleştirdi. 17 Ağustos depreminden sonra bekletilen imar planları, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Afet İşleri Genel Müdürlüğü tarafından onaylandı. Etüt ve haritaların onaylanmasıyla belediyeler ile inşaat sektörünün, ruhsatlar açısından önü de açılmış oldu. Ancak rant nedeniylede bazı kesimlerce bu tür gelişmeler, sürekli engellenmek isteniyor.
Anakente Belediye Başkanı Sayın Prof. Dr. Büyükerşen, Eskişehir`in, kent tarihinde ilk kez, imar planına esas olacak kapsam ve detayda bilimsel çalışmalara dayanılarak hazırlanan, jeolojik ve jeoteknik etüt raporlarıyla, haritalara kavuştuğunu müjdelemiş ve bunun Türkiye' de bir ilk olduğunu da ifade etmişti. Anakent Belediyesi' nin, hazırlamış olduğu imar planı, kent gündeminde, sürekli ve kalıcı olur mu zaman içinde görülecektir.
Oysa imar planlarını, gereksiz yere değiştirmek, kente yapılacak en büyük yanlışlıktır. Geçmiş yıllarda, yapılan imar hatalarının, kentte kestiği faturalar ortadadır. Ayrıca Belediyelerin, görev ve yetkileri, çağdaş kentleşme ile ilgili yöntem, kriterler ve yapılacak olanlar da ortadadır. Elbette yapılan hatalarda, belediyeler kadar, siyasi parti ve seçmeninde sorumluğu vardır. Çünkü demokrasi ile yönetilen ülkelerde, sorunların çözüm seçmenin elidedir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi