4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM)

ESKİŞEHİR VE İSTİHDAM

İzmir ve Denizli de konuştuğumuz Eskişehirliler, Eskişehir' den övgü ile bahsettiler ama "Eskişehir, mevcut olanakları ve konumu ile bugünkü tabloya layık olmadığını " sıkça vurguladılar. Ve eklediler. " Kentin sahip olduğu, imkân ve olanaklar değerlendirilse bizler ve diğer Eskişehirliler, iş dolayısıyla başka illere göç etmeyecek, hatta Eskişehir, göç alacaktı." dediler. Aslında konuştuğumuz Eskişehirliler haklı. Gerçektende, Eskişehir' de istihdamla ilgili gelişmeler, Türkiye genelinde farklı değildir. İşsizlik nedeniyle pek çok Eskişehirli, başka illere göç etmek zorunda kaldı. Son ekonomik kriz ise Eskişehir' de işsizliği daha da artıracaktır
Ayrıca Eskişehir, ESO Başkanlarından Rahmetli Mümtaz Zeytinoğlu döneminde tespit edilen, " Eskişehir'deki madenlerin ham olarak değil de, işlenmiş olarak ihracatı" ve tarımın sanayiye kaynak aktarır bir yapıya kavuşturulması", "teknoloji üretimi ve transferinin ve üniversite sanayi işbirliğinin kurumsal bir yapıya kavuşturulması " hedefleri gerçekleştirilmiş olsa idi, kentte, bugünkü tablo daha farklı olacaktı.
Yine ESO ve ETO sanayi ve ticaret alanında, makro düşünmek zorundadır. Nitekim Rahmetli Mümtaz Zeytinoğlu ve ESO yönetimi, Eskişehir' deki gelişmelere, bölgecilik yerine, Türkiye merceği ile bakmış, ilk "ANADOLU SANAYİ "deyimini o kullanmış Eskişehir' i de, hedef olarak da "ORTA VE İÇANADOLU 'NUN TİCARET MERKEZİ" olarak belirlemişlerdi,
Bugün öyle mi?
Öte yandan istihdam, yalnız Eskişehir' in sorunu değildir. Çünkü Türkiye, çok partili dönemde, üreten değil tüketen bir ülke olma yolunda hızla yol aldı. Bunu tabii sonucu olarak da işsizlik arttı. Dünya da meydana gelen, bugünkü ekonomik kriz ise istihdamla ilgili sorunları daha da artıracak niteliktedir. Aslında kriz çıkmasa da Türkiye'de, istihdam alanında sorunla artarak devan ediyor. Nitekim Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yapılan araştırmalar sonrasında AKP iktidarı döneminde, çalışma yaşamına katılmayanların kadınlar olduğu görülüyor. 2008 Haziran itibariyle Türkiye' de 49 milyon 946 bin kişinin çalışma çağındadır. Ancak bu rakamın yüzde 47'si çalışmıyor.
TÜİK verilerine göre, Türkiye'deki işsiz sayısı 25 milyonu aştı. Araştırma sonucunda, çalışmayan en büyük kesimin 12 milyon ile kadınlardan oluştuğu ortaya çıktı Çalışmayanların 11 milyon 830 bin ev hanımından oluşuyor. Bu rakam, çalışma çağındaki nüfusun yüzde 23,7'sine bir başka deyişle yaklaşık dörtte birine denk geliyor. Çalışmayan nüfusun 1 milyon 654 bin kişisini de "iş aramayıp ancak çalışmaya hazır olan kadınlar" oluşturuyor. 2008 Haziran dönemi itibarıyla, "mevsimlik" çalışanların sayısı 144 bin kişi olurken, "öğrenci" sayısı 3 milyon 526 bin, "emekli" sayısı 3 milyon 85 bin kişi. Türkiye'de "çalışamaz" halde bulunanların sayısı ise 3 milyon 70 bin kişi civarında bulunuyor. Böylelikle 15 yaş ve üstü 49 milyon 946 bin kişiden 25 milyon 152 bininin çalışmadığı anlaşılıyor.
Türkiye İstatistik Kurumunun 2008 yılı (Mayıs-Haziran-Temmuz) Haziran dönemi iş gücü araştırmasında, işsiz sayısı 2 milyon 237 bin kişi olarak açıklanmıştı. İşsiz sayısına, iş aramayıp ancak "çalışmaya hazır" olan 1 milyon 654 bin kişinin eklenmesi ile işsizlerin toplamı 3 milyon 891 kişiye ulaşıyor.
Eskişehir, istihdam yaratmak için, geçmişte ESO Başkanı Rahmetli Zeytinoğlu ve yönetiminin hedeflerini çok iyi değerlendirmeli, özellikle de AR-Ge çalışmalarına hız kandırarak, teknoloji üretim ve transferini ve üniversite sanayi işbirliğini kurumlaştırmalı, madenleri ve tarım ürünlerini de sanayinin motoru haline getirilmelidir.
Şu bir gerçek ki, ülkemizin nitelikli iş gücüne ihtiyacı var. Ülkemizde ve Eskişehir' de üniversiteyi bitiren gençlerin dahi ellerinden hiçbir iş gelmiyor. Onun içinde hangi eğitimi alırsa alsın gençlerin, mutlaka bir meslek sahibi yapılması şarttır. İşsizliğin önündeki en büyük engellerden biri de, müteşebbislerin önündeki bir yığın bürokratik engeller bulunmasıdır. Bu engeller, mutlaka kaldırılmalı, üretime yönelik yatırımlara da ciddi destek verilmelidir.
Öte yandan ülkemiz ve Eskişehir' de, istihdam yaratamama ve ölmeyecek kadar yardımda bulunma, yoksulluğu adeta kalıcı hale getirdi. Nitekim Leo Tolstoy, " NE KADAR ÇOK YARDIM EDİLİRSE, İNSANLAR, KENDİLERİNİ İÇİN O KADAR AZ ÇALIŞACAKLARDIR. VE NE KADAR AZ ÇALIŞIRLARSA, FAKİRLİK O ÖLÇÜDE ARTACAKTIR." demiştir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
4-Mustafa KANTARCI (GÖZLEM) Arşivi